Yerel Tohum ve Güvenilir Gıda Grubu, koronavirüs salgını nedeniyle evde tutulan olan çocuklar ve yaşlılar için “Balkon Bostanları” projesini hayata geçirdi. Projeyle hem bu grubun psikolojisine destek vermek hem de yerel tohumların korunarak yaygınlaşması, gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlamak hedefleniyor.
Grubun eş sözcüsü tarım teknikeri, sosyolog Göknur Yumuşak, içinde ziraat mühendisleri, sosyologlar ve tarım danışmanlarının bulunduğu grubun, ülkenin her bölgesine yerel tohum hareketini yaymak amacıyla kurulduğunu anlattı. İzolasyon koşullarında projeyi, sokağa çıkma sınırlaması bulunan 20 yaş altı ve 65 yaş üstü bireylerle birlikte çalışmak üzere revize ettiklerini belirten Yumuşak şunları söyledi: “Bu ilkbaharda yaşlılar ve çocuklar ev hapsindeler, doğayla buluşamadılar. Psikolojileri bozuldu ve mutsuzlar. Biz de “balkon bostanları “ kurarak doğayı evlerine götürelim istedik.”
Projenin tüm Türkiye’yi kapsadığını anlatan Yumuşak, “Herkes elindeki tohumları komşularının çocukları ve yaşlılarıyla korona tedbirlerini uygulayarak paylaşacak. Balkonlarında kurdukları bostanlar için teknik desteği sosyal medya sayfalarımızdan vereceğiz” dedi.
Projenin belirli bir süresi yok
Türkiye’de yerel tohumun giderek azaldığına dikkat çeken Yumuşak şu ifadeleri kullandı: “Onları gelecek kuşaklar aç kalmasın diye çoğaltıp koruyarak aktarmak zorundayız. Yerel tohum yaşamdır, stratejik öneme sahip bir maddedir. Ülkemizin her bölgesinde o bölge insanın yaşamını sürdürmesini sağlayacak yerel tohumları canlı tohum bankalarıyla koruyarak sürekliliğini sağlamak zorundayız.”
Yerel tohumların ticaretinin 8 Kasım 2006 ‘da 5553 sayılı Tohumculuk Kanunu ile yasaklandığını hatırlatan Yumuşak, “Sadece tohum takası-değişim serbest. Bu nedenle biz de yerel tohum takas şenlikleri düzenleyerek ve okullardaki çalışmalarımızla tohumların paylaşılmasını sağlıyoruz” diye konuştu.
Uzman Psikolog Pınar Akdemir de, kentlerde yeşil alanların azalmasıyla birlikte yaşam giderek zorlaşmışken, salgınla birlikte evde kalmak zorunda olanların yeşille ve doğayla temasının da balkon sınırlarıyla belirlendiğini kaydetti:
“Yapılan bir çok bilimsel çalışma bize açık alanda ve doğada geçirilen zamanın ve yapılan aktivitelerin ruh sağlığımızı olumlu yönde ne kadar etkilediğinden bahsediyor. Bu salgın sürecinde ise hem çocuklar hem de yaşı ilerlemiş yetişkinler bundan mahrum kalıyorlar. Oysa hem yetişkin hem de çocuk her yaştan insanın kendini tamamen ait hissedebileceği yerdir doğa… Bitkilerle ilgilenmek, ev koşullarında dahi olsa üretim yapmak insanı doğaya daha çok yakınlaştırıyor, duyu organlarımıza (görme-işitme-tat-koku dokunma) daha çok uyarı ulaşıyor.”
Fiziksel aktivite sağlıyor, stresi azaltıyor
Şehir yaşamıyla çok sayıda yapay uyarana maruz kalan kentli insanın özünü hissetme ve dengesini bulmak için en büyük yardımcılarından birinin toprakla uğraşmak olduğunu söyleyen Akdemir, “Bitki yetiştiren çocuk ve yaşlı birey, ilgi, odaklanma ve dikkatini sürdürme becerisini geliştiriyor, fiziksel aktivasyon artıyor, yaratıcılık gelişiyor, öfke-üzüntü-stres, engellenmişlik hisleriyle baş etmemize yardımcı oluyor” diye konuştu.
Türkiye’de Tarımsal Araştırma ve Geliştirme Genel Müdürlüğü (TAGEM) bünyesinde kurulan Tohum Gen Bankası‘nın yanı sıra, Ankara ve İzmir‘de birer Tohum Bankası bulunuyor. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in Seferihisar’dan bu yana destek olduğu ve Can Yücel’in adını taşıyan bankanın katkısıyla bu yıl Tunceli’de, her iki belediye ve Yerel Tohum ve Güvenilir Gıda Grubu’nun gerçekleştirdiği ortak çalışmayla, Ege ve Doğu Anadolu’nun atalık tohumları buluştu.