DünyaKadınManşet

İsviçreli kadınlar yarın grevde

0

Çalıştıkları iş için 15:24’ten sonra eşit ücret almadıklarını belirten İsviçreli kadınlar, 15.24’te greve çıkıyor. Cenevre’deki Türkiyeli göçmen kadınlardan da greve katılma çağrısı yapıldı.

 Bir patronun, kadın işçilerinin kılık kıyafeti hakkında yorum yapması
normal mi?

“Kamuya açık alanlarda sürekli yan çıplak kadın vücutları görmek normal mi?

“Siyah kadınların ve ailelerinin gündelik olarak ırksal profillemeye maruz
kalması normal mi?

“İsviçre’de her iki haftada, bir kadının dört duvar arasında öldürülmesi
normal mi?”

Bianet’in haberine göre, sorular, İsveçli kadınların “kolektif bir ruhla hazırladık” dedikleri manifestodan. İsviçre’de çok sayıda kadın örgütü bir araya gelerek, önce bir manifesto hazırladı, sonra 14 Haziran’ı grev günü ilan etti. Bu, 28 yıl aradan sonra ülke genelinde yapılacak ikinci kadın grevi.

TIKLAYIN – Greve dair detaylı bilgi

Kadınlar “Eşit ise eşit ücret”,Cinsiyetçilik, eşitsizlik ve kadına karşı şiddete hayır” diyerek, yaşamın her alanında eşitlik talep ediyor. Grevin başlama satti 15:24. Bunun nedeni de, İsviçre’de araştırmalara göre kadınların çalıştıkları iş için 15:24’ten sonra eşit ücret alamaması.

Zürih Kadın Grev Kolektifi tarafından kaleme alınan manifesto özetle şöyle:

TIKLAYIN – Manifestonun tamamı 

“Bir kadının, oturum hakkını güvende tutabilmesi için evdeki şiddete katlanması normal mi? İsviçre’de cinsel saldırıya maruz kalan mağdurların sadece yüzde 20’sinin suç duyurusunda bulunabilmesi normal mi? Kadınların aynı emek gücü için erkeklerden daha az maaş alması normal mi?

“Emek gücünün ücretli ve ücretsiz olarak ikiye ayrılması ve ücretsiz emeğin özelikle kadınlar tarafından üretilmesi (Ev ve bakım işleri, yeniden üretim) normal mi?

“Engeli kadınlar için engelsiz muayenehaneler bulamaması normal mi?”

“Derinden değişim zamanı geldi”

“Biz bu koşulları normal bulmuyoruz. 14 Haziran’da grevdeyiz. Bizler gerici tepkilere ve yaşamla alay eden ‘normalliğe’ tahammül etmiyoruz. Bizler bu sistemin yarattığı farklı ve çeşitli baskıların bilincindeyiz. Bundan dolayı bizim feminizm anlayışımız çok çeşitli, ve bu çeşitlilik ise bizim gücümüz. Derinden değişimin zamanı geldi. Bu değişim sürecini hızlandırabilmek için bir gün boyunca iş bırakıyor ve ‘normal’ işleyiş ritüellerimizi reddediyoruz. Grevdeyiz!

“Aynı 1991’de yaptığımız gibi. Dünya çapındaki kız kardeşlerimizin yaptığı gibi. Feminist mücadelelerle dayanışma içerisinde 14 Haziran’da bu uluslararası harekete katılacağız. Bizim emeğimiz son derece değerli. Biz olmadan her şey durur.

“Şu anda İsviçre’de bakım işlerinin sadece yüzde 10’u ücretlendirilmiş durumda. Geriye kalan yüzde 90’lık bakım işinin üçte ikisi kadınlar tarafından yerine getiriliyor.

“Bizler kendimizi kurumsal ve gündelik hayat içerisindeki cinsiyetçiliğe ve ırkçılığa karşı savunuyoruz.”

İstanbul Antlaşması

“Bizler İstanbul Antlaşması’na hukuksal olarak bağlılık istiyoruz. Bu antlaşma fiziksel, psikolojik ve cinsel şiddete maruz kalmış kişilerin korunmasına ve faillerden hesap sorulmasını içeriyor. Cinsiyetçi şiddet toplum içerisinde daha fazla kabul edilmemelidir. Toplumun bakış açısının değişimi için, propaganda ve kampanyaların fonlara ihtiyacı var.

“Hayır demek hayır demektir. Bizler şiddete maruz kalmış kişiler için hukuki koruma sağlanmasını ve hukuksal olarak cinsiyetçi şiddetin tanınmasını talep ediyoruz. Faillerin korunmasına son verilsin.”

Bir çağrı da göçmen kadınlara 

Ayrıca, Cenevre’deki Albatros Kültür ve Dayanışma Merkezi’ndeki kadınlar da yaptıkları açıklamayla Türkiyeli göçmen kadınları 14 Haziran Kadın Grevi’ne katılmaya çağırdı.

Açıklama özetle şöyle:

“Bizler hem göçmen olduğumuz için, hem de kadın olduğumuz için iki kat sömürüye maruz kalıyoruz. Hem ucuz iş gücü olarak görülen göçmenler olarak, hem de erkek işçilere oranlara yüzde 20-30 daha az maaş alarak. Yerli-yabancı- göçmen ayrımı yapılmadan, tüm kadınlar 14 Haziran grevine katılmalıdır.

“Bizler de Albatros Kültür ve Dayanışma Merkezi’ndeki göçmen kadınlar olarak gün boyu etkinliklere katılıp, alanlarda taleplerimizle sesimizi duyurmaya çalışacağız. Haydi kadınlar sokağa, mücadeleye, özgürleşmeye! Çünkü birlikte daha güçlüyüz.”

More in Dünya

You may also like

Comments

Comments are closed.