İşten çıkartılan işçiler Ataşehir’de çadır kurdu

Su ve yangın pompası imal eden MASDAF adlı şirketin işten çıkarttığı bir grup işçi, kamuoyunun dikkatini çekmek için Ataşehir’de çadır kurdu. İşten çıkartılan 112 İşçiden 97’si Düzce’de fabrikanın önünde direnişlerini sürdürürken, 15 kadar işçi ise şirket merkezinin bulunduğu Ata Çarşı’nın karşısında kurdukları çadırda 6 günden beri haklarını arıyor. Yeşil Gazete ekibi olarak görüştüğümüz işçilerden Ali Rıza Taşkaya, Salih Satılmış, Mithat Ceylan, Necmettin Ay, Bekir Kahraman ve Tuncay Key haklarını alana kadar mücadelelerine devam edeceklerini belirtti.

İşçiler adına konuşan Ali Rıza Taşkaya, şirket satışlarının iyi olmasına rağmen son iki yıldır hiç zam alamadıklarını, ,işverenin Düzce’de vergi rekortmeni seçildiğini, buna rağmen 3 yıllık işçinin 635 TL, 5 yıllık işçinin ise 800 TL maaş aldığını söyleyerek, zam için işverenle birçok kez görüştüklerini ancak söz verilmesine rağmen zam yapılmadığını, her defasında aldatıldıklarını belirtti. Taşkaya  ‘’Söz verilmesine rağmen 2 yıldır zam alamıyoruz. İşverenle görüşmeye çıktığımızda ‘’ben size söz vermedim, benim muhatabım değilsiniz, derdiniz varsa idare amirine gidin’’ diyerek bizi kovdu. Derdimizi anlatmak için gittiğimiz idare amiri ise dalga geçer gibi ‘’hak verilmez alınır’’ dedi ve o da kovarcasına başından savdı bizi. Bizde ne yapmamız gerektiğini beraberce düşündük ve DİSK’le görüşmeye karar verdik ve Birleşik Metal-İş’te sendikalı olduk ve sorunumuzu böyle çözmeye karar verdik. Topluca imza attık. Sendikaya üye olduktan sonra hem işte hem de evimize gelip sendikadan çıkmamız yönünde baskı yapmaya başladılar. Vazgeçmeyince 22 arkadaşımızı işten çıkardılar. Bunun üzerine 4 ay fabrika önünde eylem yapmaya başladık. Eylem yapan arkadaşlarımızı diğer işçiler yalnız bırakmadılar, onlarda eyleme destek oldular’’ dedi. Direnişi kıramayanca menfaatle bazı işçileri caydırmaya çalışıldığını, yine başarılı olamayınca kriz gerekçe gösterilerek bütün işçilerin işine son verildiğini sonrasındaysa yeni işçi alındığını belirten Taşkaya ‘’Biz tepki göstermek için fabrika önünde direnişe devam ettik. Jandarma kolluk kuvvetini yanımıza getirdiler. Fabrikanın idare amiri olan astsubay Sezgin Civelek daha önce yüz kızartıcı suçtan ötürü meslekten atılmış birisidir. 4 Nisan günü biz fabrika önünde beklerken arabasını üzerimize sürdü ve tam 16 arkadaşımızı yaraladı. Düzce TV’de Kamera görüntüleri var. Ama yerel medya, Jandarma, polis, yöneticiler hepsi hükümete bağlı olduğundan, işverenin de hükümetle arası iyi olduğundan biz suçlu gösterildik ve her türlü mağdur olmamıza rağmen halk bizi suçlu gördü, bize tepki gösterdi’’ dedi. Maaş bordrolarını gösteren işçiler asgari ücretten maaş almalarına rağmen, işverenin her yerde işçilere 1500 TL ödediğini söyleyerek kendilerini nankörlükle suçladığını, bu menfaat birliği karşısında fabrika önünde direnmekten başka çarelerinin kalmadığını, çünkü derdini kimseye anlatamadıklarını belirtti.

Taşkaya, iş mahkemesi hakimi çağırdıklarını, yapılan denetimlerde kriz gerekçe gösterilerek haksız yere işten atıldıklarını ve yerlerine yeni işçi alındığının tespit edilerek rapor tutulduğunu söyledi. Bu rapor üzerine isten atılan 22 arkadaşlarından 17’sinin geri döndüğünü belirten Taşkaya ’’Ancak turlu oyunla bütün isçileri işten çıkaran işveren hiç birimizin tazminatlarını ödemedi. Bize her hangi bir tebligat dahi yapılmadı, her zamanki gibi işe gidip kartlarımız bastık, işten çıkarıldığımızdan habersizdik ve jandarma fabrikayı basarak hepimizi izinsiz fabrikaya girmekten gözaltına aldı. Sonra fabrikanın kapısına işten çıkarıldığımıza dair duyuruyu astılar. 2 gün gözaltında tutulduk. Bizde hakkımız aramak için şirket merkezinin karşısına çadır kurmaya karar verdik. 6 gündür gece gündüz buradayız ve hakkımızı alana kadar direnişimize devam edeceğiz. Diğer arkadaşlarımız da Düzce’de direnişe devam ediyorlar’’ dedi.

Hüseyin Güngör & Süleyman Yılmaz

 

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Gazeteciler bu kez kendileri için eylemde: Geçinemiyoruz, haberiniz olsun!

TGS öncülüğünde bir araya gelen İzmirli gazeteciler, yaşadıkları ekonomik ve mesleki sorunlara karşı protesto yürüyüşü yaptı; 'Ge-çi-ne-mi-yo-ruz! Unutmayın, haberci olmazsa, haberiniz olmaz' dedi.

Zonguldak’ta kaçak maden ocağı cinayetleri: Bir işçi toprak altında, yüksekten düşen bir işçi öldü

Zonguldak Kilimli'de kaçak olarak işletilen maden ocağında meydana gelen göçükte, toprak altında kalan işçinin kurtarılması için çalışma başlatıldı. Son 10 yılda kentteki ruhsatsız işletmelerde 44 işçi yaşamını yitirdi.

Altı ayda en az 878 işçi hayatını kaybetti: En çok ölüm sanayi işkolunda

İSİG'in 2024'ün ilk altı ayına ilişkin raporuna göre; altı ayda en az 878 işçi hayatını kaybetti. Raporda madencilik işkoluna dikkat çekildi. Erzincan, İliç'te Anagold'un altın madeninde yaşanan faciada hayatını kaybeden işçilerin yanı sıra ülke genelinde madenlerden iş cinayetleri haberlerinin gelmeye devam ettiği belirtildi. 

Dior ve Armani’ye kayyım: Yabancı işçileri sömürüyorlar

İtalya'da lüks giyim markaları Dior ve Armani için de üretim yapan tesislerde yabancı iş gücünün sömürüldüğü tespit edildi. İki markanın üretim operasyonları 'mahkeme idaresine' alındı.

Seyitömer Termik Santrali’nde iş bırakma eylemi: İçerideki işçiler zorla çalıştırılıyor

Kütahya'daki Seyitömer Termik Santrali'nde işçiler, hakları verilmediği için iş bırakma eylemi yaptı. Eylemin ardından işverenin, mesaideki işçileri alıkoyduğu ve zorla çalıştırdığı iddia edildi.

EN ÇOK OKUNANLAR