Yeni bir rapora göre, şiddetli kuraklık ve güçlü kasırgalar nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalan milyonlarca insan, önümüzdeki on yıllarda modern kölelik ve insan kaçakçılığı riskleriyle karşı karşıya kalacak.
Uluslararası Çevre ve Kalkınma Enstitüsü (IIED) ve Uluslararası Kölelik Karşıtı kurumlarındaki araştırmacılar tarafından hazırlanan rapora göre iklim krizi ve sel, kuraklık ve mega yangınlar gibi aşırı hava felaketlerinin artan sıklığı, halihazırda yoksulluk içinde yaşayan insanların geçim kaynakları üzerinde yıkıcı bir etki yapıyor ve onları köleliğe karşı daha savunmasız hale getiriyor.
Modern kölelik biçimi
The Guardian’ın haberine göre araştırmacılar kuzey Gana’daki kuraklığın genç erkek ve kadınları büyük şehirlere göç etmeye yönlendirdiğini buldu.
Bu göçün ardından pek çok kadın hamal olarak çalışmaya başladı ve insan ticareti, cinsel sömürü ve borç esareti riski altına girdi. İşçilerin iş yerinde kapana kısıldığı ve büyük bir borcu ödemek için sömürüldüğü bu durum ise raporda “modern kölelik biçimi” olarak tanımlanıyor.
‘Sürekli çalışıyorum ve borcumu ödeyemedim’
Raporda bir Kuzey Gana‘dan Accra‘ya göç eden bir kadının örneği veriliyor. Bu kadın, toprak selden harap olana ve taşınmak zorunda kalana kadar çiftçilik yapıyordu. Yedi yıl boyunca, başında eşya taşıyan bir hamal olarak çalıştı.
“Hamal olarak çalışmak benim için kolay olmadı. Buraya geldiğimde iş hakkında hiçbir şey bilmiyordum” diyen kadın, şu anda kazandığı paranın neredeyse tamamını kendisine yemek ve kalacak yer vereceğini söyleyen birine verdiğini söyledi.
Bir keresinde bir müşterinin eşyalarını düşürdüğünü ve karşılayamayacağı hasarı ödemek zorunda kaldığını belirten kadın, “Sürekli çalışıyorum ve borcumu ödeyemedim” dedi.
Uluslararası Kölelik Karşıtı’nda iklim değişikliği ve modern kölelik danışmanı olan Fran Witt “Araştırmamız, iklim değişikliğinin milyonlarca insanın yaşamı üzerindeki domino etkisini gösteriyor. Aşırı hava olayları çevresel yıkıma katkıda bulunur, insanları evlerini terk etmeye zorlar ve onları insan ticareti, sömürü ve köleliğe karşı savunmasız bırakır” dedi.
Dünya Bankası tarafından hazırlanan son rapor, 2050 yılına kadar, düşük mahsul verimi, su eksikliği ve yükselen deniz seviyeleri gibi iklim krizi etkilerinin Sahra altı Afrika ve Güney Asya da dahil olmak üzere altı bölgede 216 milyondan fazla insanı göçe zorlayacağını tahmin ediyor.
‘Buna göz yummaya devam edilemez’
Rapor, kasım ayında Glasgow’da yapılacak Cop26 BM iklim zirvesi öncesinde dünya liderlerine sert bir uyarı niteliği taşıyor. Raporda, ekonomik büyüme ve kalkınma çıkarlarının işçi ve göçmen hakları ihlallerinin göz ardı edilmesine neden olduğu belirtiliyor.
IIED araştırmacısı Ritu Bharadwaj, “Dünya, iklim değişikliği tarafından körüklenen zorla çalıştırma, modern kölelik ve insan kaçakçılığına göz yummaya devam edemez. Bu sorunları ele almak, iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik küresel planların bir parçası ve parçası olmalıdır” çağrısında bulundu.