Yeni bir araştırma, ABD’nin güneydoğu kesimleri ile Meksika Körfezi kıyılarında 2010’dan bu yana deniz seviyelerinde yılda yaklaşık 1,27 santimetrelik yükselme meydana geldiğini ortaya koyuyor.
Bilim insanları, deniz seviyelerinde hızlanan yükselmenin, insan kaynaklı iklim değişikliği ve doğal iklim değişkenliğinin bileşik etkileriyle bağlantılı olduğunu ifade ediyor.
Tulane Üniversitesi Nehir-Kıyı Bilimi ve Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve araştırmanın baş yazarı Sönke Dangendorf, “Bu hızlı artış oranının en azından 20’nci yüzyılda benzeri görülmemişti ve aynı dönemde küresel olarak meydana gelen ortalama yükselmenin üç katı olmuştur” diyor.
Nature Communications‘da yayımlanan çalışmanın yazarları, 1900’den bu yana uydu ölçümlerini inceleyerek yükselmedeki ivmeye etki eden unsurları belirledi.
Old Dominion Üniversitesi Okyanus ve Yer Bilimleri Bölümü lisans öğrencisi ve ortak yazar Noah Hendricks, “Dikey yer hareketi, buz kütlesi kaybı ve hava basıncı gibi farklı nedenleri sistematik olarak araştırdık, ancak hiçbiri son oran için yeterli bir açıklama teşkil etmiyordu” ifadelerini kullanıyor ve şunları aktarıyor:
“Bunun yerine, ivmenin Meksika Körfezi kıyılarından Kuzey Carolina‘daki Hatteras Burnu‘na ve Kuzey Atlantik Okyanusu ve Karayip Denizlerine kadar uzandığını bulduk. Bu da okyanusun yoğunluğundaki ve dolaşımındaki değişikliklerin bir göstergesi.”
Son 12 yılda, Subtropikal Girdap olarak bilinen tüm bu alan, özellikle değişen rüzgar düzenleri ve devam eden ısınma nedeniyle genişliyor. Isınan su kütleleri genleşerek daha fazla alan kaplıyor ve bu nedenle deniz seviyelerinde yükselmeye neden oluyor.
Bilim insanları, son hızlanmanın, insan kaynaklı iklim değişikliği etkilerinin olumsuz bir çakışması ve havaya ilişkin değişkenlerin birkaç yıldan fazla süreyle zirve yapması olduğunu öne sürüyor.
İklim modellerinin önümüzdeki yıllarda muhtemelen daha ılımlı değerlere döneceği tahmin ediliyor.
Tulane Üniversitesi Yer ve Çevre Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi ve ortak yazar Torbjörn Törnqvist, “Ancak bu her şeyin yolunda olduğu anlamına gelmiyor” diye uyarıyor ve ekliyor:
“Deniz seviyesindeki bu yüksek artış oranları, özellikle arazinin de hızla sular altında kaldığı Louisiana ve Teksas‘taki savunmasız kıyı şeritlerinde daha da fazla stres yaratıyor.”
Dangendorf, “Sonuçlar, iklim krizinin Körfez Bölgesi için aciliyetini bir kez daha gösteriyor. Bu zorluklarla sürdürülebilir bir şekilde yüzleşmek için disiplinler arası ve işbirlikçi çabalara ihtiyacımız var” diye belirtiyor.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…