ManşetMedya-İnternet

İklim Gazetesi yayın hayatına başladı

0

İklim Gazetesi, iklim krizinin göz ardı edilemez etkilerinin ve sürdürülebilirliğin hayatın her alanını dönüştürmesi gerektiğini esas alarak 1 Mart’ta yayın hayatına başladı.

iklimgazetesi.com adresi üzerinden yayın yapan internet gazetesi insanların iklim krizi ve etkileriyle ilgili doğru bilgiye ulaşmasını sağlayacak içerikler üretiyor.

Aynı zamanda bu kriz karşısında buluş, girişim, yeni yaklaşım, araştırma, göç, yayın, topluluk, söz, sanatsal üretim vs. şeklinde verilen yanıtları konu ediniyor.

İklim Gazetesi’nin kurucusu Merve Kara Kaşka. İçerik üretiminde ona ilk günden itibaren editör İrem Karakaş destek veriyor.

Kara-Kaşka “Fakat iklim gazetesi asıl gücünü, gazeteyi destekleyen kendi alanında uzman isimler, sürdürülebilirlik ve döngüsel ekonomi üzerine çalışan yazarlarımız ve içerik sağlayıcılarımızdan alıyor” diyor.

Biz de kendisiyle iklim krizinin medyada nasıl yer aldığını, haber kurumlarının iklim eylemini teşvik etmedeki sorumluluğunu ve yeni mecranın bu alanda nasıl bir katkı sunabileceğini konuştuk.

Kendini çok kısa tanıtabilir misin? Şu anda gazete dışında neler yapıyorsun?

Boğaziçi Üniversitesi‘nden İşletme bölümü derecem var ancak hayalim gazeteci olmaktı. Türkiye’de yaklaşık 10 yıl farklı yayınlarda gazeteci, editör ve yönetici editör olarak çalıştım. İş ve ekonomi gazeteciliği yaptığım dönemlerde farklı şirketleri ve sektörleri yakından tanıma şansım oldu.

Yüksek Lisansımı University of Edinburgh‘da Orta Doğu çalışmaları üzerine yaptım. Türkiye’ye döndükten sonra teknoloji gazeteciliğine odaklandım. Geleneksel mecralarda başlayan ve dijital yayınlarda  devam eden kariyerimde yayıncılığın her alanını deneyimleme ve gazeteciliğin dijital dönüşümünü birebir deneyimleme şansım oldu. Mecra fark etmeksizin yazar ve editör olarak insan odaklı ve yaşam öncelikli bir çizgim vardı.

Yaklaşık iki yıl önce Londra‘ya taşındım ve çok geçmeden anne oldum. Konfor alanından çıkmaktan da öte bir deneyim bu; evimi, işimi ve rutinimi değiştiren bir nevi sıfırlanma diyebilirim. Önceliklerimi yeniden ele alıp, gelecek nesiller için harekete geçme isteğimin iyice pekiştiği bir süreç oldu bu.

iklim gazetesi gazetecilik deneyimlerimi ve bu eyleme geçme halimi de yansıtan bir iş. Gazetenin dışında Türkiye’deki tek kadın yatırımcı ağı Arya Women Network‘ün Londra Chapter’ında çalışmalar yaparak, Londra’da lokal çevre ve ekoloji gruplarına katılarak sürekli yeni şeyler öğreniyorum. Öğrenecek o kadar çok şey var ki…

‘İyi ve doğru yayınlara ihtiyaç var’

Bu gazeteyi kurma amacı nedir? Nasıl bir ihtiyaçtan yola çıktınız?

İletişimin, aslında teknolojik gelişmelerin ve dijital evrimin sağladığı imkanlar düşünülünce altın çağını yaşaması gerekiyor. Bir gazetecinin aynı anda hem rüyasını hem kabusunu yaşıyor gibiyiz; haberin gerçeği de yalanı da çok hızlı yayılıyor. Yankı odalarında sadece duymak istediğimiz sesleri dinliyoruz.

Etkileşim gittikçe içi boşaltılan bir kavram haline geliyor, okur güveni zayıflıyor, anlamlı ve doğru bilgiye ulaşmak zorlaşıyor. İklim krizi ve sürdürülebilirlik gibi aciliyet teşkil eden konularda ‘iyi ve doğru yayın’lara ihtiyaç var; onlardan biri olmayı hedefliyoruz.

BBC Londra binası önünde bir araya gelen eylemciler kuruluşun iklim krizine yer vermemesini eleştirmişti.

‘Yavaş haberciliğe yer açıyoruz’

İklim gazetesi önce kendimizden başlayarak yayıncılığın dinamiklerini sorguladığımız reklamsız bir yayın.  Farkındalık ve sorumluluk duygularıyla yavaş haberciliğe yer açıyoruz. Bununla birlikte iklim gazetesi okur katılımını ve okurun yayına yön vermesini hedefleyen, iklim pozitif e-bülten ile ortak yayın yapıyor.

İklim gazetesi bu sayede okurlarıyla birlikte etkileşimli gazeteciliği deneyimliyor. Etkileşimli gazetecilik konusunda yolun henüz başındayız ve deneyip, geliştirmek istediğimiz yenilikçi fikirlerimiz var. Umarım onları da herkes için işe yarar imkanlara dönüştürebiliriz. Bu konuda iş birliklerine açığız.

Diğer yandan sürdürülebilir bir yayın olarak karbon ayak izimizi ölçüyoruz, ağırlıkla yenilenebilir enerji kullanıyoruz, gezegene etkimizin pozitif olması, haberlerimizin yaşam dostu olması için çabalıyoruz. Bizimle çalışan herkesin zamanına ve emeğine saygılı davranıyoruz

Sence iklim krizi konusu medyada nasıl yer alıyor? Medyadaki görünürlüğünü yeterli buluyor musun?

Ana akım medyada ya da Türkiye gündeminde iklim krizinin yeterince görünmediğini düşünüyorum. Pandemi, insan müdahalesi yavaşladığında doğanın yeniden kendini iyileştirebileceği mesajını çok net aldığımız bir süreçti ancak fırsat penceremiz gittikçe daralıyor.

Türkiye kuraklık sınırındaki bir bölgede, kuraklık sınırındaki bir ülke. İklim krizinin etkilerinin ulusal güvenlik seviyesinde ele alınması gerekiyor. Sadece aşırı hava olaylarında iklim krizinin hatırlamak ve hatırlatmak iklim krizini çevresel bir olguya indirgiyor. Ana akım medyanın iklim krizinin ciddiyetini ve aciliyetini yansıtmaya ihtiyacı var.

Sence haber kurumlarının iklim eylemini teşvik etme amacı olmalı mıdır?

Dünya genelinde iklim gazeteciliğinin yeni nesil yayınlarla yaygınlaşmasıyla birlikte haberle mesafeli duran habercinin yerini yorumlayıcılık, şeffaflık, katılımcılık ve açıklayıcılık gibi farklı nitelikler alıyor. Buna paralel olarak ‘gazetecilik, bilim ve savunuculuk arasındaki sınırların gittikçe bulanıklaştığı’ bir dönemi yaşıyoruz.

Gazeteci olarak bilim insanlarıyla bu kadar yakından çalıştığım; dünya çapında çok sayıda bilim insanının medya ile iletişime bu kadar açık olduğu bir dönem hatırlamıyorum. Tüm bunlar ‘post-normal bilim’ gibi ‘post-normal gazetecilik’ kavramlarıyla karşılaşmamızın sebepleri arasında.

Kişisel görüşüm, gazetecilerin de geleceğin inşasında önemli bir rolü olduğu ve bu rolü iyi / doğru oynamanın büyük ölçüde iklim krizine karşı insanları bilinçlendirmeye, atabilecekleri adımları teşvik etmeye bağlı olduğu yönünde.

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.