İklim değişikliği, gittikçe artan şekilde insan hakları boyutuyla tartışılıyor ve ele alınıyor.
İklim değiştikçe şiddetlenen kuraklık, gittikçe sıklaşan şiddetli hava olayları, yükselen deniz seviyeleri; insanların barınma, sağlıklı yaşam sürme, temiz gıdaya ve suya ulaşım, hatta yaşam haklarını tehdit ediyor.
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliği tarafından hazırlanan ve Altıparmak Hukuk Bürosu‘nun Türkçeye çevirdiği “İklim Değişikliği, Yerinden Edilme ve İnsan Hakları” bilgi notunda, 2021’de iklim değişikliği ve çevresel bozulmanın dünya genelinde milyonlarca insana, özellikle de kırılgan bireylere ve gruplara verdiği zarar ile temiz, sağlıklı ve sürdürülebilir çevre hakkının bir insan hakkı olarak tanınmasına vurgu yapılıyor.
İklim değişikliğinin etkilerini, özellikle nüfusun hâlihazırda coğrafya, cinsiyet, cinsel yönelim, yaş kriterlerinde ‘marjinalleştirilmiş’ olanlar veya azınlıklar gibi kırılgan kesimler daha şiddetli hissediyor.
Yerinden edilmiş insanların eğitim, yeterli yaşam standardına sahip olma ve sağlık hakları da dahil olmak üzere bir dizi insan hakkı da olumsuz etkileniyor.
Kırılgan topluluklar, krizlere en yüksek düzeyde maruz kalanlar olmalarına olmalarına rağmen, giderek kötüleşen çevre şartlarına uyum sağlamak için daha az kaynağa ve desteğe sahip. Bu durum eşitlik hakkı ve ayrımcılık yasağı ile ilgili endişeleri artırıyor.
İklim felaketleri nedeniyle yerinden edilen bireylerin çoğu, kendi ülkeleri içinde yer değiştiriyor. BM’ye göre devletler, kendi sınırları içerisinde yerinden edilmiş kişileri ayrım gözetmeksizin korumakla yükümlü.
Sınırı aşan yerinden edilmiş bireyler için ise bazı durumlarda uluslararası mülteci hukuku geçerli olabilir. Mülteci kriterlerini taşımayan bireyler için ise geri gönderme yasağı kapsamında uluslararası insan hakları hukuku uygulanabilir.
Geri gönderme yasağı bir kişinin, işkence, kötü muamele ve diğer ciddi insan hakları ihlalleri de dahil olmak üzere ciddi ve geri dönülemez bir zarar görme riskinin bulunduğu ülkeye geri gönderilmemesi ilkesidir.
Uluslararası insan hakları hukuku uyarınca devletler, iklim değişikliği bağlamında yerinden edilmiş kişiler de dâhil olmak üzere, kendi yargı yetkisi altındaki herhangi bir kişinin insan haklarını korumakla yükümlü.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Ofisi (UNHCR) tarafından hazırlanan “İklim Değişikliği, Yerinden Edilme ve İnsan Hakları” ilişkin bilgi notunda, iklim yüzünden yerinden edilenlerin haklarının korunması için yapılması gerekenler, şöyle sıralanıyor:
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…