İklim değişikliği deniz memelilerinin doğal yaşam alanlarını tehdit ediyor

 

Tim Radford tarafından Climate News Network‘de yayınlanan haberi Yeşil Gazete gönüllü çevirmeni Zeynep Ersoy‘un çevirisiyle sunuyoruz

* * *

Üç tür balina, altı çeşit fok, deniz ve kutup ayısının ortak özellikleri şunlar: bunların tümü deniz memelisi, tümü savunmasız,  tümü hayatta kalabilmek için kutup bölgesine bağımlı ve biyologlar onlar hakkında şaşırtıcı derecede az bilgiye sahip.

17.iklim-degisikligi-deniz-memelilerini-tehdit-ediyor-yesil-gazete
Fotoğraf: Joel Garlich-Miller/USFWS Flickr

 

Kutup bölgesi; gezegenin geri kalanından iki kat daha hızla ısınmaya devam ediyor. Bu  nedenle, deniz memelileri gelecekte iklim değişikliği kaynaklı habitat kaybından daha fazla etkilenebilirler.

Şu anda vurgulanan, sadece olasılığı belirten kelimeler olsa da, en büyük zorluk gerçeklerin oluşturulmasında.

Washington Üniversitesi,  Kutup Bilim Merkezi’nde çalışan Kristen Laidre liderliğinde gerçekleştirilen ve Koruma Biyolojisi dergisinde yayınlanan araştırmada deniz memelilerinin karasal memelilerle karşılaştırıldığında daha fazla tehditle karşı karşıya kaldığı ve haklarında daha az veriye sahip olunduğu belirtiliyor.

Narwhal,  Morina ve Grönland balinaları; halkalı, sakallı, benekli, balonlu foklar ve kutup ayıları özellikle buz örtüsüne bağımlı oldukları için daha savunmasızlar.

Önemli avcılar

Tüm bu hayvanlar, Kuzey Kutup Dairesi’nin kuzeyindeki sularda ve buzullarda yaşayan çok önemli yırtıcılar. Ayrıca bu hayvanlardan bazıları bölgede yaşayan birçok yerel topluluk için de av ve turistik açılardan da önem yaşıyor.

“Bu türler insanlar için sadece iklim değişikliğinin simgeleri değil, aynı zamanda ekosistem sağlığının kilit göstergeleridir.”diyor Dr.Laidre. Dr.Laidre’ye göre şu anda pek çok tür için eksik olan doğru bilimsel veriler 21. Yüzyılda bu türlerin korumasında bilinçli ve etkili kararlar alınmasında anahtar bir göreve sahip olacak.

Bu bağlamda araştırmacılar, bu hayvanların popülasyonları hakkında bildikleri ilk kapsamlı araştırmayı yapmak için ve yerel habitatlarınının değişiyor olabileceği bilgisiyle yola çıktı.

Çalışmada kutup bölgesi 12 ayrı bölgeye bölündü ve her bölgede popülasyon sayılarına ve buz üstündeki yerel mevsimsel değişimdeki trende bakıldı.

11 türün farklı 78 popülasyonu tespit edildi ve popülasyon sayıları için tahminler geliştirildi. Tahminlere göre bölgede (Ungava Koyu, Kanada) milyonlarca halkalı balina ve birkaç yüz bin beluga balinası yaşıyor.

Birçok durumda, araştırmacıların herhangi bir türün yerel popülasyonlarının stabil, azalan veya artan durumda olup olmadığı konusunda bir tahminde bulunması için bile çok az bilgi bulunuyordu. 11 türün 78 popülasyonunun trend tablolarında, “bilinmiyor” kelimesi 60 kezden fazla geçiyordu.

Araştırmacılar ayrıca bölgedeki buz örtüsünündeki önemli azalmaları da  kaydetti. Deniz buzu, doğal olarak her kış ilerler ve baharla birlikte geri çekilir.  Ancak, insan kaynaklı artan sera gazı emisyonları nedeniyle artarak devam eden küresel ısınma, buzun ilerleme ve geri çekilme düzenini çarpıcı bir biçimde değiştirdi. Bazı iklim senaryolarına göre 2040’da  kutup bölgesi her yaz daha az buz örtüsüne sahip olacak.

Değişim artık görünür düzeyde.  Çoğu bölgede,  bilim insanları yaz döneminin yaklaşık 5-10 hafta uzadığını ortaya çıkardı.  Rusya Barents Denizi’nde yaz buz örtüsü süresi artık 30 yıl önce olduğundan 20 hafta daha uzun.

Bu durum, kutup ayısı ve onların avı olan foklar için bir tehdit oluşturmakta. “Bu hayvanların, yiyecek ve eş bulabilmek, çoğalmak ve yavrularını büyütmek için  ve hayatta kalabilmek için buza ihtiyaçları var. Buz onlar için bir yaşam platformu niteliğinde. Bu yüzden, eksikliğini çok açık bir biçimde hissederler.” diyor Dr.Laidre.

Öte yandan, buz örtüsü kaplamasındaki azalma balina türleri için- en azından bir süre için- faydalı olabilir. Açık su daha geniş beslenme çeşitliliği, daha fazla verimliliğe neden olup, balinalara daha fazla gıda sunabilir.

Bilim insanlarının, Arktik deniz memelilerinin korunması ile ilgili biyologlar, yerel yönetimler,  kamu kurumları ve uluslararası kuruluşlar için bir dizi genel önerisi var. Ayrıca, tüm gezegen için önemli mesajları da var.

Dr Laidre’nin söylediği gibi bizler çeşitli koruma tedbirleri koyabilir ve korunan türler için yasal mevzuatlar oluşturabiliriz.  Fakat, bunların hiçbiri kutup bölgesindeki iklim değişikliği kaynaklı  habitat  kaybını etkileyen asıl faktöre değinmiyor. Yapılacak tek şey sera gazlarının düzenlenmesi.

 

Haberin İngilizce Orjinali

Haber: Tim Radford

Yeşil Gazete için çeviren: Zeynep Ersoy

(Yeşil Gazete, Climate News Network)

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

[COP29] Yeni taslak metin yayımlandı: 2035’e kadar 250 milyar dolar iklim finansmanı

COP29 Başkanlığı'nın yeni nihai taslak metninde gelişmekte olan ülkelere 2035'e kadar 250 milyar iklim finansmanı öngörülüyor. Ayrıca 1,3 trilyon dolar toplama yönünde daha geniş bir hedef belirleniyor.

[COP29] BAE’den Suudilere uyarı: ‘Fosil yakıtlarda uzaklaşma’ya itirazı sonlandırın

Bakü'de Suudi Arabistan'ın COP28'de mutabakat altına alınan 'fosil yakıtlardan uzaklaşma' taahhüdünün geri alınması çabaları, komşusu ve müttefiki, petrol ülkesi Birleşik Arap Emirliklerini bile kızdırdı.

ABD, zürafaları ‘tehlike altındaki türler yasası’ kapsamına alıyor

İklim krizi ve vücut parçalarından yapılan süs eşyalarına yoğun talep nedeniyle sayıları yüzde 77 oranında azalan zürafalarla ilgili girişimin kaçak avlanmayı azalması umuluyor.

Uluslararası Ceza Mahkemesi’nden Netanyahu hakkında tutuklama emri

UCM savaş suçu işledikleri gerekçesiyle İsrail Başbakanı Netanyahu, eski Savunma Bakanı Gallant ve Hamas liderlerinden Deyf'in yakalanmasına hükmetti.

Türkiye’de kömür yatırımlardan tamamen çıkan banka sayısı 4

Türkiye’nin en büyük 17 bankasından sadece dördünün kömür yatırımlarından tamamen çıkma kararı aldı. Temiz enerji projelerine yönelmeyi taahhüt eden banka sayısı ise 12.

EN ÇOK OKUNANLAR