Dünyanın en itibarlı bilimsel dergilerinden Lancet, küresel iklim değişikliği ve sağlık konusundaki 2019 yılı raporunu geçtiğimiz günlerde yayınladı. ‘Lancet Geri Sayım*’ adı ile yayımlanan rapor beş ana dalda 41 ayrı gösterge üzerinden geçen yıllarla karşılaştırıldığında dünyamızın küresel iklim krizi ve sonuçları açısından daha da kötüye gittiğini gözler önüne seriyor. Rapora göre 1990’lardan bu yana bırakın terk etmeyi; fosil yakıt kullanımı artmış; fosil yakıt kullanımını destekleyici politikalar sürdürülmüş. Buna bağlı olarak da küresel iklim krizi ve onun insan sağlığı ve çevre üzerine yıkıcı etkileri günümüzde dünden daha fazla etkisini hissettiriyor…
Raporun ana ağırlığı ise küresel iklim değişikliğinin toplumdaki savunmasız gruplar; çocuklar, kadınlar, yaşlılar üzerine yaptığı olumsuz etkileri üzerine… Rapor giderek artan sıcaklıkların, hava kirliliğinin ve gıda krizinin bugün doğan bir çocuk için tüm yaşamı boyunca olumsuz sağlık etkileri olduğunu tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor. Geniş bir bilim insanı grubu tarafından çok sayıda bilimsel çalışma irdelenerek hazırlanan 43 sayfalık rapordan küresel iklim krizi sonucu çocuklar ve toplumun diğer savunmasız grupları açısından yaşanan ve yaşanacak olumsuz sağlık göstergeleri açısından bazı ilgi çekici başlıklar şöyle:
Burada özetlenen ve raporda geniş olarak ortaya konan tüm göstergeler tablonun giderek ağırlaştığını ve artık küresel bir iklim değişikliği tablosu ile değil; küresel bir iklim krizi tablosu ile yüz yüze olduğumuzu gösteriyor. Raporu hazırlayan 35 akademik kurumdan 120 bilim insanı grubu çözüm için acilen dört eylem alanı öneriyor:
İşte tüm dünya geçtiğimiz günlerde yayınlanan bu raporu tartışırken ve özellikle fosil yakıt kullanımın azaltılması yolları aranırken ülkemizde ise tam tersi oluyor. Türkiye Paris İklim Antlaşmasına imza koymasına rağmen henüz onaylamadı; ne zaman onaylayacağı da meçhul… Antlaşmayı henüz onaylamayan on ülkeden biriyiz. Üstelik ülkemiz başta Avrupa ülkeleri olmak üzere birçok ülke kömürlü termik santrallerini kapatırken; 80’den fazla yeni kömürlü termik santral yapmayı planlıyor. Elektrik üretimimizin; yarısından fazlası ithal kömür olmak üzere %40’a yakını kömüre bağlı… Bu da yetmezmiş gibi mevcut eski kömürlü termik santrallerinin 3 yıl daha filtresiz çalışmasına izin verecek yasa taslağı da tekrar TBMM’nin gündemine getirildi.
Çocuklarımız hiç sorumlusu olmadıkları küresel iklim krizinin pençesindeki bir dünyaya gözlerini açıyorlar. Bu tabloyu durduramadığımız taktirde daha da kötü koşullarda yaşam mücadelesi verecek; hastalıklarla boğuşacaklar. Onları Lancet Raporunda da açıkça ortaya konan sebebi olmadıkları bu kötü gelecekten korumak için en kısa zamanda karbon emisyonlarını sıfırlayan eşitlikçi çevre sömürüsüne dayanmayan kalkınma uygulamalarını ortaya koyulmalı… Değişen iklim koşullarına uyumumuzu güçlendirecek tarım ve sağlık politikaları geliştirmeli… Her geçen gün bizi sona daha hızla yaklaştırıyor. Zamanımız çok az; hatta bitti bile…
Bir an önce bir şeyler yapmalıyız; eğer çocuklarımızı gerçekten seviyorsak…
*Raporun tamamı için tıklayın
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…