Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy’deki Yeniköy Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret AŞ’nin (YK Enerji) iki termik santrale kömür sağlamak için genişletilmek istenen kömür madeni sahasında üçüncü kez bilirkişi keşfi kararı çıktı. İkizköylüler yeniden keşif kararıyla ilgili olarak bugün Muğla 1. İdare Mahkemesi Başkanlığı’na itirazda bulundu.
Akbelen Ormanı için en son yapılan bilirkişi keşfi sonrasında çıkan “Kömür geri dönülmez zararlar verecek ama gerekli” kararı bölgede yeniden bir keşif yapılmasının önünü açtı.
Davacı olarak bilirkişi raporuna itiraz etmediklerini aktaran İkizköylülerin avukatı Arif Ali Cangı, yeniden bilirkişi yapılmasının istenmesine ilişkin Yeşil Gazete‘ye konuştu:
“Mahkeme son bilirkişi raporunun uyuşmazlığın çözümü için yeterli olmadığı gerekçesine dayanmış. Oysa uyuşmazlığın çözümü için yeterlidir. Söz konusu raporla, dava konusu maden işletme projesinin, orman ve içerisinde yer alan ekosistemin geri dönüşü olmayacak şekilde yok edeceği bilimsel olarak tespit edilmiştir.”
İkizköy Çevre Komitesi’nden Deniz Gümüşel karara ilişkin Yeşil Gazete’ye konuştu:
“İlkinde 7 kişilik heyetteki maden mühendisi ve biyologun madenin aleyhinde verdikleri görüşler dışında şirket yanlısı bir rapor çıkmıştı. 1 Mart’taki ikinci keşfin sonunda bilirkişinin raporu ekolojik hassasiyetleri öne çıkan ama sonucu kötü bağlanan bir rapordu. Üçüncüde ne çıkacak? Neden mahkeme bunu uzatıyor?”
Rapora itiraz etmediklerini vurgulayan Cangı, Mahkeme kararının gerekçesi olarak “son rapora taraflarca karşılıklı itiraz edildiği”nin gösterildiğini ifade ederek şunları söyledi:
Önemli bilimsel tespit ve değerlendirmelerin yok sayılarak yeni bir heyetle yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yapılması usule ve hukuka açıkça aykırıdır.”
Dilekçede “Yalnızca çıkarılacak madenin yakılacağı termik santralin çıkarına yoğunlaşmış olan jeoloji ve maden mühendisliği uzmanlıklarının aykırı görüşlerinin, çevre hukuku açısından dikkate alınması mümkün değildir” ifadelerine yer veriliyor. Ayrıca karbondioksit salımına ilişkin olarak da şunlar aktarılıyor:
“Akbelen Ormanı’nın maden işletmesine feda edilmesinin yolunun açılması halinde, önemli bir karbon yutak alanı daha yok olacaktır. Diğer yandan açılacak kömür madeni işletmesi ve çıkartılacak kömürün termik santralde yakılması sonucu atmosfere salınan karbondioksit salımı artarak devam edecektir. “
Cangı YK Enerji Genel Müdürü Mesut Serhat Dinç’in 12 Temmuz’da basına yaptığı açıklamada maden bittikten sonra bölgeye güneş enerjisi panelleri yerleştireceklerini söylediğini belirterek dilekçede şunlara yer veriyor:
“Bu plan, pek tabii katılan şirket açısından kar ve kazancın devamı anlamına gelmektedir. Diğer yandan ormanın yok olması, kömürün ve termik santralin yaratacağı ekolojik yıkım nedeniyle bölgenin ve tüm yeryüzünün yaşamı için ölüm demektir. Yaşamın tükendiği yerde temiz de olsa enerjiye ihtiyaç kalmayacaktır. Kamu yararı tercihinin bu noktada yapılmasını öneriyoruz; şirketin karı mı, yaşamın korunması mı?”
Ayrıca verilen yeniden bilirkişi keşfi kararının Anayasanın 141/4 maddesine açıkça aykırı olduğu ifade edildi.
Söz konusu maddeye göre; davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması, yargının görevi. Cangı, bununla ilgili olarak da şunları söylüyor:
“Keşif istemediğimiz halde 18 bin TL gibi astronomik keşif avansını yatırmamız isteniyor. Gereksiz ve hukuka aykırı şekilde yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yapılması ara kararı ile Anayasanın sayın Mahkemenize yüklediği en az giderle, mümkün olan süratle davayı sonuçlandırma görevi görmezden gelinmiştir.”
Cangı, son olarak ülkedeki orman yangınlarına işaret ederek Akbelen Ormanı’nın enerji arzından daha önemli olduğunu şu sözlerle yineliyor:
“Her tarafta ormanlar yanıyor. Ormanları yangınlarından korumaya çalışırken, yanmamış korunmuş bir ormanın madenciliğe feda edilmesinin hiçbir ahlaki vicdani, hukuki yanı olamaz. O nedenle baştan bu davaya böyle yaklaşmak lazım. Enerji arzı ikinci plandadır. Ormanların yok olması yaşamın tükenmesine yol açacak. Orman yangınlarının yoğunlaştığı bu dönemde bunun dikkate alınması gerekiyor. Mahkeme’den kararını gözden geçirmesini bekliyoruz.”
Gümüşel, Muğla İl Tarım ve Orman Müdürlüğünden zeytinliklerle ilgili üretim durumu, verimlilik, zeytinlik sayısı ve durumuna ilişkin ayrıntılı bir rapor istendiğini ve bu rapora da ciddi eksikleri olduğu için itiraz ettiklerini belirterek “Yine de bu raporla Akbelen Ormanı ve çevresinde çok sayıda zeytinlik olduğu açıkça tespit edilmiş durumda” diyor.
Ayrıca YK Enerji’nin de bilirkişi raporunu çürütmeye ve eksikliklerini göstermeye yönelik bir rapor hazırlandığına değinen Gümüşel, Türkiye’nin enerji arz ihtiyacı karşısında tutulan orman ve zeytinliklere ilişkin de şu ifadeleri kullanıyor:
“Akbelen Ormanı’nın madene tahsisinin büyük bir ekolojik yıkım olacağı, bunun sadece İkizköy için değil, aynı zamanda geçen sene yangınlarla parçalanmış olan Muğla’nın orman ekosistemilerine bir darbe vuracağı, zeytinciliğe; dolayısıyla yöre halkının geçim kaynağına çok büyük zararı olacağı, arıcılığa zarar olacağı herkes tarafından kabul ediliyor. Bu gizlenemeyecek kadar büyük ve bilimsel bir gerçek. Bunun karşısında şirket ‘Ama Türkiye’nin enerjiye ihtiyacı var ve bu santraller olmazsa yenilenebilir enerji üzerinden bu ihtiyacı karşılayamayız. Türkiye’nin bizim gibi kömürlü termik santrallere ihtiyacı var’ argümanıyla mahkemeyi kendi tarafına çekmeye çalışıyor.”
Öte yandan dilekçede “İhtiyat ilkesini davamıza uyguladığımızda, dört bilirkişinin işlem konusu maden işletmesini olumsuz değerlendirmeleri, o projenin yasaklanması için yeter de artar bile. Böylesine bir rapordan sonra, uyuşmazlığın çözümü için Mahkemeye teknik bilgi aktaracak daha nasıl bir rapora ihtiyaç duyulabilir ki?” itirazına yer verildi.
Bilirkişi keşfinin yeniden yapılmasına ilişkin itirazlar içerisinde İkizköylülerin avukatı Arif Ali Cangı, şunlara yer veriyor:
Muğla İkizköy’de yer alan ve termik santrale yakıt sağlayan linyit madeni sahasının genişletilmesi için Akbelen Ormanı’nın kesim izninin iptali için açılan davada mahkeme tarafından atanan bilirkişi heyeti 7 Eylül 2021’de bölgede keşif gerçekleştirmişti.
İlk keşif sırasında Murat Yüksel isimli hakimin davacı avukatlara ‘ruh hastası’ diyerek hakaret etmesi, hem bölgedeki hukukçular hem de aktivistler tarafından tepkiyle karşılanmıştı.
Bölgede ilk yapılan keşifte hakimin avukatlara hakaret etmesi nedeniyle avukatlar Arif Ali Cangı, İsmail Hakkı Atal ve Şiar Rişvanoğlu reddi hakim başvurusunda bulunmuştu.
İkinci inceleme öncesi Resmi Gazete‘de yayınlanan maden yönetmeliğindeki değişiklikle birlikte tapuda zeytinlik olarak kayıtlı olan alanlarında madencilik faaliyetlerinin önü açılmıştı. Sosyal medyada yankı uyandıran değişiklik, #ZeytinİçinAdalet ve #AkbelenİçinAdalet etiketleriyle birçok paylaşım yapılmıştı.
Bilirkişi keşfi sonrası, İkizköylülerin avukatı Arif Ali Cangı şöyle demişti:
“Daha önceki keşifte hakarete uğramıştık, yok sayılmıştık. İtirazlarımız üzerine keşif tekrar edildi. Şu anki işletilen maden sahasının alanı ne hale getirdiğini gösterdik bilirkişilere.”
Bilirkişilerden dördü kömürün bölgeye geri dönülmez zararlar vereceği görüşünü verirken; ikisi ekolojik yıkım olacağını ancak enerji ihtiyacı nedeniyle madene açılması gerektiği yönünde görüş bildirmişti.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…