GündemManşet

İfade Özgürlüğüne Yönelik Saldırılar Kınandı

0

490-260“Yetmez ama Evet” grubu konuşmacılarına İzmir’de boya, İstanbul’da yumurta atılmasını kınandı. Grup, “Herkes kendi kampanyasını özgürce yapabilir. Saldırganlığın demokratik haklarla ilgisi yok” dedi.

Anayasa referandumunda “Yetmez ama Evet” diyen grup, İzmir ve İstanbul’daki toplantılarında konuşmacılara boya ve yumurta atılmasını bugün bir basın açıklamasıyla kınadı. Basın açıklamasına çeşitli yapılar da destek verdi.

Taksim Hill otelindeki açıklamayı okuyan aktivist Kerem Kabadayı şunları söyledi:

“Toplantıları sabote etmeyi hedefleyen bu şiddet dolu eylemlerinde kullandıkları malzeme yumurta ve boya olduğu için masum demokratik tepki olarak anlatmaya çalışanlar kimseyi kandıramaz. Bir kampanyayı beğenir ya da beğenmezsiniz ama saldıramazsınız. Yıllarını demokrasi, özgürlük, insan hakları mücadelesine adamış aktivistlerin, aydın ve sanatçıların üzerine yürüyemezsiniz. Artık yeter. Bu insanları kendilerine gelmeye çağırıyoruz. Sükunet tavsiye ediyoruz. Herkes kendi kampanyasını özgürce yapabilir. Herkes demokratik hakkını kullanarak eylemler örgütleyebilir. Saldırganlığın demokratik haklarla hiçbir ilgisi yoktur. Saldırganları kınıyor ve sağduyuya davet ediyoruz.”

İstanbul’da 4 Eylül’de Öğrenci Kolektifleri üyeleri konuşmacılara yumurta fırlatmış, İzmir’de de 5 Eylül’de üzerinde Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) önlüğü olan kişiler grubun toplantısında yer alan konuşmacılarına boya atmıştı.

Açıklamanın yapıldığı sırada dışarıda Öğrenci Kolektifleri’nin yaptığı gösteriyi de haber alan grup üyeleri şunları söyledi.

Devrimci Sosyalist İşçi Partisi (DSİP) Genel Başkanı Doğan Tarkan: Hayırcılar şiddetle hareket ediyor. Biz de şiddete şiddetle karşılık verebiliriz ama bunu yapmıyoruz.

Yeşiller Partisi Eşsözcüsü Dr. Ümit Şahin: Biz bu salonda bugüne dek yüzlerce toplantı düzenledik, en uç fikirleri düşünce özgürlüğü çerçevesinde tartıştık, hiçbir güvenlik önlemi alma ihtiyacı duymadık, bize faşistler bile saldırmadı. şu anda kapıda toplantıyı düzenleyenlerin güvenlik aldığını görüyoruım, bu son derece kaygı verici bir durum.

İnsan hakları savunucusu avukat Eren Keskin: Solun kendi resmi tarihini sorgulamadan devletten değişmesini bekleyemeyiz. Ermeni Konferansı’na saldıranlarla aralarında fark göremiyorum.

Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nden (EDP) Atilla Aytemur: Yine de toplum sözleşmesi anlamına gelen referanduma karşı halkın bu derece geniş katılımının olması, bunu tartışıyor olması, kendi geleceğiyle ilgili söz söylemesi önemlidir.

Sanatçı-aktivist Zeynep Tanbay: O boyalarla gidip Evren’le birlikte resim yapmalarını öneriyorum.

Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu’ndan (Küresel BAK) Yıldız Önen: Protestocular, ellerindeki pankartlarda ‘Yetmez Ama Evet’çilerin isimlerini ve fotoğraflarıyla teşhir etmişler, hedef göstermişlerdir. Onların başlarına bir şey gelirse sorumluluğu protestoculara aittir.

Yrd. Doç. Dr. Cengiz Aktar: Şirazesinden çıkmış bir kampanya yaşanıyor. “Rahibe” benzetmesi üzerinden yürüyen polemik ya da Hanefi Avcı’nın kitabının adındaki “Simonlar” nefret söylemine girer. “Rahibe” benzetmesinden iğrenen ve sanki rahibelik bir ibadet biçimi değil de bir ahlaksızlık göstergesiymiş gibi efelenen politikacıların ifadeleri vahim. Daha vahimi bu ifadelerin son derece doğal bir üslupla dile getirilmeleri. İfade özgürlüğüne düşman olan, “yetmez ama evet” toplantılarına komando saldırıları düzenleyen “solcu”lara gelince, herhalde bu solcu bir davranış değil, olmamalı. (Bianet ve Yeşil Gazete)

More in Gündem

You may also like

Comments

Comments are closed.