Heybeliada son yıllarda iklim krizinin neden olduğu artan sıcaklıklar ve kuraklığın da etkisiyle sıklaşan orman yangınlarından etkilenen yerlerden birisi.
Toplam yüzölçümü 251 hektar olan Heybeliada’da 2020 yılında 6 hektar, 2021 yazında ise 7 hektar orman yandı. Yangın mevsimi geride kaldı ancak şu anda da kesim mevsimi başlamış durumda.
Ormanlık alanlarda yoğun bir şekilde ağaç kesimi yapıldığını belirten Dünya Mirası Adalar’dan Derya Tolgay, “Kesimler özellikle ekim ayında çok yoğunlaştı. Yangınların hemen sonrasında bir kısım ağaç orman yollarının sağ ve soldan üçer metre tıraşlanmasıyla kesilmişti. Daha sonra iç kısımlardan da ağaçlar kesilmeye başlandı” dedi.
Domuz tepesinde yapılan kesimin yanı sıra, Alman koyu, Asaf, Küçüktür yolu ve Çam limanında kesimler devam ediyor.
Yeşil Gazete’ye konuşan Tolgay, kesim yapan görevliler ile konuşmaları sonucunda “Ormanda insanların üzerine düşebilecek” ve “ölmüş” ağaçların kesildiği bilgisini aldıklarını söyledi.
Bu açıklamayı ada sakinleri olarak kabul etmediklerini ifade eden Tolgay, kesilen ağaçların birçoğunun sağlıklı olduğunu belirtti. Doğru olsa dahi bu işlemleri kabul edilemeyeceğini dile getiren Tolgay şu ifadelere yer verdi:
“Ölü ağaçları kestiklerini söylüyorlar ancak bu ağaçlar da buradaki ekosistemin bir parçası. Normalde o ağaçlar orman içerisinde kalır ve ekosisteme bir ev oluşturur ve doğanın döngüsünü sağlardı. Ayrıca burada kızılçam ağaçları var ve hepsinin gövdesi eğik. Tarihte daha bir kez bile bir insanın üzerine düşüp yaralanmaya neden olmadılar. İlk kez bu sene bu kadar hoyrat bir şekilde kesim yapılıyor.”
Ülke ekonomisi kötüye gittikçe bütün doğal varlıkların hükümet tarafından satılacak bir kaynak olarak görülmeye başlandığını belirten Derya Tolgay, İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Orman Fakültesi’nden Doç. Dr. Cihan Erdönmez tarafından paylaşılan bir grafiğe atıfta bulundu.
Yıllık odun üretiminin ormanlardaki toplam ağaç servetine oranını gösteren grafiğe göre Türkiye’deki odun üretimi dünya ortalamasının çok üzerinde gerçekleşiyor. Derya Tolgay, “Bence bu grafik neyle karşı karşıya olduğumuzu çok güzel bir şekilde anlatıyor” ifadelerini kullandı.
Ada halkı olarak birçok akademisyen ile adalarda turlar düzenlediklerini belirten Derya Tolgay, “Uzmanlar Adaların büyün vejetasyonunun korunması gerektiğini söylüyor. Hem zengin bir biyoçeşitliliğe sahip hem de kuşların göç yolu üzerinde” dedi.
Ancak Derya Tolgay’a göre hem uzmanların hem yerel halkın hem de seçilmiş yönetimlerin söz hakkı ellerinden alınarak büyük bir yıkıma imza atılıyor.
Ada halkı, ağaç kesimlerinin neden yapıldığına dair cevap almak ve kesimlerin durdurulmasını talep etmek amacıyla dilekçeler hazırladı.
Dileyen kişiler bu adres üzerinden Adalar Orman İşletme Şefliği ile Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’ne hitaben yazılmış dilekçe örneklerine ulaşarak Ada halkının mücadelesine destek olabilecek.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…