Hava kirliliğine maruz kalan bebeklerde mental hastalık riski artıyor

Bristol Üniversitesi'nin araştırması, anne karnında hava kirliliğine maruz kalan bebeklerin ergenlik döneminde bazı ruh sağlığı sorunları geliştirme riskinin arttığını ortaya koydu. Çalışma, erken yaşlarda hava ve gürültü kirliliğinin uzun vadeli ruh sağlığı etkilerini inceledi.

İngiltere‘deki Bristol Üniversitesi tarafından yürütülen yeni bir araştırma, anne karnında hava kirliliğine maruz kalan bebeklerin ergenlik döneminde bazı ruh sağlığı sorunları geliştirme riskinin arttığını gösterdi. 28 Mayıs’ta JAMA Network Open‘da yayımlanan çalışma, erken yaşlarda hava ve gürültü kirliliğinin uzun vadeli ruh sağlığı üzerindeki etkilerini inceledi.

Artan kanıtlar, toksik gazlar ve partiküllerden oluşan hava kirliliğinin, ruh sağlığı sorunlarının başlamasına katkıda bulunabileceğini gösteriyor. Kirliliğin kan-beyin bariyerini zayıflatarak, nöroenflamasyonu (sinir sistemi iltihabını) ve oksidatif stresi artırarak ve doğrudan beyne girerek ve dokuya zarar vererek ruh sağlığını olumsuz etkileyebileceği düşünülüyor.

Bu yeni çalışmada, araştırmacılar hamilelik, erken çocukluk ve ergenlik dönemlerinde hava ve gürültü kirliliğine maruz kalmanın, psikotik deneyimler (halüsinasyonlar ve paranoyak düşünceler gibi), depresyon ve anksiyete gibi üç yaygın ruh sağlığı problemi üzerindeki uzun vadeli etkilerini inceledi.

Mikroplastikler her yerde: Köpek ve insan testislerinde de tespit edildi
Avrupa’da ‘temiz pişirme’ zirvesi düzenleniyor: Afrika’da yarım milyon insanın hayatı kurtarılabilir
[İklim Masası] ‘Görünmez katil’ hava kirliliği İstanbul’u tehdit ediyor 

Araştırma ekibi, 1991-1992 yılları arasında Bristol bölgesinde 14 binin üzerinde hamile kadını kapsayan Avon Longitudinal Study of Parents and Children (ALSPAC) adlı doğum kohort çalışmasından 9 binin üzerinde katılımcının verilerini kullandı. Katılımcıların erken çocukluk dönemine ait verilerini, 13, 18 ve 24 yaşlarındaki ruh sağlığı raporlarıyla eşleştirerek, Güneybatı İngiltere‘deki dış mekan hava ve gürültü kirliliği seviyeleri ile karşılaştırdılar.

Araştırma, hamilelik ve çocukluk dönemlerinde ince partikül madde (PM2,5) seviyelerindeki küçük artışların, ergenlik ve genç yetişkinlik dönemlerinde daha fazla psikotik deneyim ve depresyon semptomları ile ilişkilendirildiğini ortaya koydu. Bu ilişkiler, ailede psikiyatrik geçmiş, sosyoekonomik durum ve yeşil alanlar gibi diğer risk faktörleri göz önünde bulundurulduktan sonra da devam etti.

Bristol Üniversitesi’nin Nüfus Sağlığı Bilimleri Bölümü’nden Dr. Joanne Newbury, “Çocukluk, ergenlik ve erken yetişkinlik, psikiyatrik bozuklukların gelişimi için kritik dönemlerdir. Dünya genelinde, etkilenenlerin neredeyse üçte ikisi 25 yaşına kadar hastalanıyor. Bulgularımız, hava kirliliğinin (ve potansiyel olarak gürültü kirliliğinin) zihinsel sağlık üzerindeki olumsuz etkisini gösteren farklı nüfuslardan, yerlerden ve çalışma tasarımlarından elde edilen artan kanıtlara ekleniyor” dedi.

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Türkiye’de kömür yatırımlardan tamamen çıkan banka sayısı 4

Türkiye’nin en büyük 17 bankasından sadece dördünün kömür yatırımlarından tamamen çıkma kararı aldı. Temiz enerji projelerine yönelmeyi taahhüt eden banka sayısı ise 12.

[COP29] Zirvenin sonuç taslağı metnine tepkiler yağıyor: Boş kağıda imza istiyorlar

Bakü'deki iklim zirvesinde sona yaklaşılırken COP29 Başkanlığı'nın yayımladığı nihai metnin taslağında iklim finansmanı'nın karşısına 'X' ifadesinin konulması büyük tepki topladı.

[İklim Masası] Toplumun yüzde 79’u iklim değişikliği ile daha güçlü mücadele istiyor

Türkiye halkının yüzde 64'ü iklim değişikliğini günümüzün en önemli sorunu olarak tanımlıyor. Toplumun büyük kesimine göre ise Ankara’nın iklim politikaları yetersiz.

350 hak aktivisti ve sanatçıdan AYM’ye mektup: Katliam Yasası’nı bir an önce iptal edin!

Katliam Yasası'nı esastan görüşecek AYM'ye açık bir mektup yayımlayan 350 hak savunucusu, yasanın bir an önce gündeme alınmasını ve iptalini talep etti.

[COP29] Türkiye’nin iklim politikaları performansı bu yıl da ‘düşük’

Bu yılki İklim Değişikliği Performans Endeksi'nde 53'üncü sırada yer alan Türkiye’de yenilenebilir enerji kapasitesi artarken, bunun fosil yakıtları ikame etmediği vurgulanıyor.

EN ÇOK OKUNANLAR