Gürcü tiyatrosu üzerine olan bu yazı dizisi 27. İstanbul Tiyatro Festivali seçkisinde yer alan Sokhumi Devlet Tiyatrosu’nun bir yapımıyla sona eriyor.
Festivale ilk defa katılan Gürcü tiyatrosunun önde gelen kurumlarından Sokhumi Devlet Tiyatrosu, “Geçen Yaz Birdenbire” adlı oyununun prömiyerini 6 Ekim tarihinde Tiflis’te gerçekleştirdikten sonra 30 ve 31 Ekim’de Caddebostan Kültür Merkezi’nde İstanbul seyircisiyle buluştu.
Sokhumi Devlet Tiyatrosu 1885 yılında Abhazya’da kurulmuş. 138 yıllık köklü bir tiyatro geleneği oluşturan topluluk, 1993’teki savaş esnasında faaliyetlerini durdurmak zorunda kalmış. Gürcülerin bölgeden sürülmesi sonucunda da Tiflis’e gelerek faaliyetlerine başkentte devam etmeye başlamışlar. Genel sanat yönetmenliğini David Sakvarelidze’nin üstlendiği Sokhumi Devlet Tiyatrosu, geniş bir repertuvara sahip ve tiyatro sezonunda seyircisine farklı yapımlar sunuyor.
İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında seyrettiğimiz “Geçen Yaz Birdenbire”, Amerikalı yazar Tennessee Williams’ın 1957 yılında yazdığı bir oyun. 1958’de Broadway’de sahnelendikten sonra 1959 yılında beyaz perdeye de uyarlandı.
Oyun, 1930’larda New Orleans’ta geçer. Oyunun odağı ‘geçen yaz’ ölen şair Sebastian’dır. Annesi zengin ve varlıklı Violet ile Sebastian’ın öldüğü adada birlikte tatil yaptığı, baba tarafından akrabası Catherine bu trajik ölümü farklı hatırlar ya da hatırlamak isterler. Oyun bu anı ve hafıza meselesi üzerinden gelişir.
Tennessee Williams’ın en şiirsel oyunlarından biri olarak kabul edilen “Geçen Yaz Birdenbire”de, olay örgüsü ve çatışmalar yalındır. Ancak oyun boyunca seyrettiğimiz diyaloglar ve monologlar bu yalınlığın karşıtını oluşturur. Geçmiş bir olayın, bir diğer deyişle anlatının oyunun kurgusunu belirlemesi nedeniyle Sebastian gibi ‘ölü’ bir gerçeklikle yüz yüze geliriz.
Oyun kişilerinin karakteristik özelliklerini ve davranışlarını da bu geçmiş anlatıların ışığında çözümlememizi ister gibidir Tennessee Williams. Violet’in şimdiyi kurabilmek için geçmişi bitkiler ve hayvanlar alemi üzerinden sembolik olarak anlatması ve oğlunun ölümünü simgeselleştirmesine karşılık, bu trajik ölüme tanık olan Catherine’nin travmatik durumu, oyunun genel çatışmasının bel kemiğidir. Hafıza ve hatırlama çatışmasının sahne üzerinde bu iki karakter üzerinden gösterilmesi öyle bir boyuta gelir ki Violet, Catherine’nin bu ölümü hatırlama biçimini ortadan kaldırmak ister.
Onun bu ‘psikolojik sorunlarının’ lobotomi tekniğiyle düzeltilmesi gerektiğine inanır ve bunu doktor ile tartışır. ‘O sorunlar’ yani o trajik ölümün gerçekliği beyinden bir operasyon yardımıyla alınmalı ve kişi, yani bir başka deyişle toplum, düzeltilmelidir. Özellikle kullanılan bu tabiat ve bilim metaforlarıyla Sebastian’ın ölümündeki giz perdesi aralanmaya başlar.
Amerikalı yönetmen Jason Hale’in yönettiği “Geçen Yaz Birdenbire” yapımında Petr Voznesensky’in sahne tasarımı Violet’in bahçesinde vuku bulan bu olayları gerçekçi bir tasarımla seyirciyle buluşturuyor. Ancak oyunun finaline kadar sis içinde seyrettiğimiz bu olaylar, sahnede seyredilenin gerçekliğini sorgulatır nitelikte. Finalde Catherine’nin Sebastian’ın ölümünü anlattığı gerçek ile fantastik arasında yine metaforlarla kurulmuş monoloğunda ise artık odak sadece Catherine’dir. Sis dağılmış, Catherine pusun içinden tüm ışığı toplamış ve tanıklığını sonuna kadar bizimle paylaşabilecek bir alana kavuşmuştur.
İşte o alan tam da toplumsal cinsiyet ve sınıf arasındaki ilişkiyi; iç içe geçmiş derin çatışmasını hissettiğimiz, toplumun ahlakî ve özellikle de homofobik yapısını gözler önüne seren bir final sunuyor seyirciye.
*
Yazan: Tennessee Williams
Yöneten: Jason Hale
Yardımcı Yönetmen: Ana Nikolashvili
Dekor Tasarımı: Petr Voznesensky
Oynayanlar: Ekaterine Archaia, Giorgi Gelashvili, Veriko Kalandia, Giorgi Korganashvili, Lili Khuriti, Merab Kolbaia, Nino Papava, Lela Sharabidze
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…