Rusya ve Gürcistan liderleri birbirlerini, Kafkaslar’da bundan iki yıl önce Ağustos ayında, Gürcistan’ın Güney Osetya bölgesi konusunda çıkan savaşı başlatan taraf olmakla itham ediyor.
Aradan geçen iki yılın ardından Gürcülerin Rusya hakkındaki düşünceleri karmaşık.
Savaşta Rus tankları Gürcistan’a girmiş, Gürcistan uluslararası destek talep etmişti. Sonunda belki anlayış değilse de barış galip geldi.
Savaş sınırları da fiilen değiştirdi.
Gürcistan’ın orta kesimlerinde bulunan Nikolas Baraşvili adlı bir Gürcünün köyü, savaştan sonra bir sınırla Güney Osetya’dan ayrılmış.
İki yıl önce, Ağustos 2008’de, Güney Osetya’da şiddetli çarpışmalar yaşanmıştı.
Güney Osetya sınırı, Nikolas Baraşvili’nin çalıştığı yerin sadece 500 metre uzağında.
Baraşvili durumu şöyle açıklıyor:
“Bazılarımız tarlalarımızı işleyebiliyoruz. Ama bazı arkadaşlarımız tarlalarına gidemiyor. Tarlaları Güney Osetya’da. Artık oralara gitmek çok tehlikeli. Orada akrabalarımız var. Ama gidersek, Güney Osetyalılar ya da Ruslar bizi tutuklayabilir.”
Güney Osetya sınırının iki tarafında da sıkı güvenlik önlemleri var. Askerler sürekli devriye geziyor.
Bu önlemler, bir ara sık sık roket saldırılarının düzenlendiği bölgeye sükunet getirmiş. Ama Gürcistan hükümeti ve Rusya arasındaki karşılıklı sert suçlamalar eskisi gibi devam ediyor.
Bu farklılık da hem Güney Osetya hem de Abhazya konusunda uzlaşmaya varılması ihtimalini neredeyse imkansız kılıyor.
Dahası Rusya’ya yakın duran Gürcü siyasetçiler hemen “hain” olarak niteleniyorlar.
Mart ayında İmedi adlı hükümet yanlısı bir televizyon kanalı, Rus birliklerin Gürcistan’ı yeniden işgal ettiğine dair bir haber yayımladı. Haber şaka amaçlı yayımlanmıştı. Ama halk arasında büyük paniğe neden oldu.
Savaşın izlerinin bu kadar canlı olduğu bir ülke için bu sürpriz sayılmaz. Haberi Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvilili’nin, Moskova’yla yakınlaşma arayışında olan, Zurab Nogaydeli gibi muhalif siyasetçileri kötülemek için yaptırdığı öne sürüldü:
Nogaydeli şunları söylüyor:
“Bence bu tamamen geri tepti. Gördüğünüz gibi hala buradayım. Mücadeleye devam edeceğiz ve kimin kazanacağını göreceğiz. Aramızdaki sorunları konuşmaya başlamalıyız. Gürcistan halkının çoğunluğu hiçbir şart öne sürmeden Rusya’yla müzakerelere başlanmasından yana.”
Ağustos 2008’de Gürcülerin büyük bir çoğunluğu başkent Tiflis’ten kaçıp Karadeniz kıyılarına gitmişti.
Savaştan sonra turizm canlanmaya başladı.
Deniz kıyısında çalan Rus müziği güneşe hasret turistlerin sesine karışıyor.
Kıyıda, Ukrayna’dan, Belarus’tan, Ermenistan’dan ve Rusya’dan turistler var. Herkes gerginlikten uzak kaynaşmış durumda.
Kilometrelerce uzakta, at arabasıyla samanlarını taşıyan Nikolas Baraşvili de Osetya’da sınırın kalkacağı, Gürcüler, Ruslar ve Osetlerin uyum içinde yaşayacağı günlerin hayalini kuruyor.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…