Yazan: Anandita Sabherwal /Sander van der Linden
Yeşil Gazete için çeviren: Hanife Aliefendioğlu
*
Time dergisinin kendisini yılın kişisi ilan ettiği ay, Donald Trump ona “öfke yönetimi konusunda çalışmasını” söylüyordu.
Greta Thunberg, Ağustos 2018’de İsveç Parlamentosu önünde tek başına yaptığı eylemden bu yana uluslararası dikkatleri üzerine çekti. “İklim için okul grevi”, şimdi iklim değişikliği konusunda harekete geçmek için dünya çapında 10 milyondan fazla insanı sokaklara döken(çağıran) küresel bir harekete dönüştü.
Greta Thunberg’in tanıdık bir isim haline gelmesiyle, iklim değişikliğiyle ilgili kamuoyunun endişesi de ABD‘de rekor düzeye ulaştı. Peki, bunda Thunberg’in kişisel etkisi ne kadar? Konuşmaları farklı dinleyici gruplarına mı sesleniyor yoksa sadece koroya vaaz mı veriyor?
ABD’de, 1300’den fazla kişinin katıldığı ulusal düzeyde bir ankete göre, Amerikalılar Thunberg’e aşina olduklarını bildirirken, kolektif bir çabanın parçası olarak iklim değişikliğini azaltmadaki katkısına güveniyorlar. Ayrıca, seçilmiş yetkililerle iletişim kurarak veya kampanyalara zaman ve para ayırarak harekete geçmeye kendilerini daha istekli hissediyorlar. İşte buna “Greta Thunberg etkisi” diyoruz.
Aşinalık güçlenmeyi artırır
Greta Thunberg’i bir kez görmek veya duymak, kimseyi anında bir iklim aktivistine dönüştürmüyor elbette. Yine de, çalışmada potansiyel olarak önemli bir ilişkisellik gördük. Thunberg’e daha aşina olanlar (Thunberg’in adını duyanlar), eylemlerinin etkili ve anlamlı olduğunu düşünmeye daha eğilimli ve iklim değişikliği konusunda bir şeyler yapmaya daha kararlıydı. Modelimiz, bunun böyle olabileceğini gösteriyordu çünkü Thunberg’in öyküsünü bilenler için – onun tek başına durarak dünyanın her yerinden milyonlarca kişiye kendisine katılmak için ilham vermesi – sıradan insanların bir fark yaratma potansiyelini tanıma olasılıkları daha yüksekti.
Bu etkinin ne düzeyde yaygın olduğunu bilmek istedik, bu yüzden Thunberg’in en çok hangi kitlelere hitap ettiğini bulmaya çalıştık. Halka açık hitaplarında etrafı genellikle gençlerle çevrili ve iklim eylemi talepleri ağırlıkla liberal politik tercihlerle uyumlu. İnsanlar özdeşleştiklerini daha çok dinleme eğiliminde olduklarından, genç ve sol eğilimli insanların ondan daha fazla etkileneceğini düşündük.
Şaşırtıcı bir şekilde, Greta Thunberg etkisinin liberaller arasında muhafazakarlardan daha güçlü olmasına rağmen, ABD’li çeşitli siyasi eğilimlerden yetişkinler ve farklı kuşaklar için etkisi benzer görünüyor. Çocukları ve gençleri araştırmaya dahil etmedik, ancak onların Thunberg’in okul grevlerinden çok da etkilenmediklerini öngörüyoruz.
‘Kimse fark yaratamayacak kadar küçük değildir’
Papa Francis, James Hansen ve Jeff Bezos, dini, akademik ve maddi (finansal) güçlerini kullanarak iklim eylemine ivme kazandırmaya çalıştılar. Greta Thunberg’in böyle bir seçkin statüsü yok, peki o nasıl başarılı oldu?
İklim değişikliğiyle ilgili hüküm süren kıyamet duygusu göz önüne alındığında, insanları harekete geçmeleri için güçlendirmek, değişimin mümkün olduğunu ifade etme becerisi gerektirir. Thunberg konuşmalarında “etrafındaki her şeyi değiştirmek için aslında zaman var” diyor. Onun, Gelecek İçin Cumalar (Fridays for Future) kampanyası, aynı zamanda herkesin – okullu çocukların bile – bir fark yaratabileceği mesajına dayanıyor.
En önemlisi, Thunberg’in eylemleri sözleriyle tutarlı. İster Birleşmiş Milletler’de ister ABD Kongresi’nde olsun, dünya liderlerine yönelik ateşli talepleri, herkesin güçlü kurumlara ve insanlara meydan okuyabileceğini ve buna meydan okunması gerektiğini gösteriyor.
İklim eylemi için bunun anlamı ne?
Bulgularımızın, iklim aktivizminin genel olarak etkisini mi yoksa Greta Thunberg’in kendi etkisini mi yansıttığından nasıl emin olabiliriz? Bu sorunun en kestirme cevabı bunu bilemeyeceğimizdir. Ancak sadece Thunberg etkisine yoğunlaşmak için çalışmada katılımcılarımızdan iklim aktivizmine verdikleri desteği derecelendirmelerini istedik. Bunu kontrol ederken bile Thunberg’e aşinalığın bir anlamı olduğunu gördük.
Çevre reformuna daha önce verdikleri destekler veya haberlerden iklim değişikliğini duymuş olmaları gibi, insanların iklim değişikliği konusunda neden harekete geçmek isteyeceklerini açıklayabilecek başka şeyler de var hiç kuşkusuz. Ancak bunun çoğu, bir kişinin ne okuduğunun ve iklim eylemini ne kadar desteklediğinin en önemli öncüllerinden biri olan modelimizdeki siyasal ideoloji tarafından dolaylı olarak zaten içeriliyor. İnsanların iklim değişikliğiyle mücadele etmek isteyebilecekleri pek çok neden varken, Greta Thunberg’e aşina olmak, fark yaratmak için benzersiz bir güçlendirici etkiye sahip gibi görünüyor.
Peki ya Greta Thunberg etkisi aslında başka bir şekilde işliyorsa? Aslında, zaten iklim değişikliği konusunda harekete geçme olasılığı daha yüksek olan insanların ona daha aşina olduğunu mu bulduk? Emin olamayız çünkü bu tür bir çalışma nedenselliği kanıtlayamaz, yalnızca ilişkileri gösterebilir. Ancak istatistiksel hesaplamalar bu tersine açıklamanın verileri ve bizim orijinal verilerimiz kadar iyi açıklamadığını gösterdi. Elbette gerçeklik, modellerimizin saptadığından daha karmaşık olabilir. İklim eylemine ilham vermek için –her iki açıklamanın birlikte çalıştığı– olumlu bir geribildirim döngüsü de mümkündür.
Gelecekte bulgularımıza dayanarak kontrol araştırmaları yapılabilir, ama verilerimizdeki modeller, en azından Greta Thunberg’in kısmen ilham verici bir lider olduğunu, çünkü bir ani ve büyük değişimin mümkün olduğu konusunda ikna edici bir örnek olduğunu gösteriyor. O halde aktivistler kendi etkilerini nasıl artırabilir? İklim değişikliğinin ne kadar siyasallaştığı düşünüldüğünde, yanıtlardan biri kimliklerinin daha geniş kitlelerle paylaşma eğiliminde oldukları yönlerinin altını çizerek siyasi yelpazenin çeşitli kesimlerindeki insanlara hitap edebilirler. Greta Thunberg etkisi, eylem çağrılarının yaş veya siyasetten bağımsız olarak toplumun geniş kesimlerini harekete geçirebileceğini gösteriyor.
Makalenin İngilizce orijinali