Doğu Avrupa ülkesi Belarus, AB tarafından planlı bir şekilde ülkeye göçmenleri getirip üç ülkenin sınırlarına yığmakla suçlanıyor. Brüksel, bu tavrın altında Belarus Cumhurbaşkanı Aleksander Lukaşenko’nun, sivil toplumun ve demokratik muhalefetin baskı altına alındığı gerekçesiyle AB tarafından uygulanan yaptırımlara karşı rövanş alma isteğini görüyor.
27 AB ülkesi hali hazırda Lukaşenko ve çevresindeki üst düzey bürokratlarına yönelik bir dizi yaptırım kararı almıştı. Ağustos 2020 seçimlerinde hile yapan, ülkedeki tüm muhalefeti ve halkı baskı ile susturan ve on binlerce insana gözaltı yapan Lukaşenko rejimi son olarak muhalif bir gazetecinin içerisinde olduğu sivil yolcu uçağını Belarus hava sahasındayken zorla yere indirtmiş ve gazeteciyi alıkoymuştu.
Belavia Dubai’den uçuşlarda yasak
Bu arada Belavia havayolu şirketi de, Belarus istikameti ile Dubai’den kalkan uçaklara Suriye, Irak, Afganistan ve Yemen vatandaşlarının alınmayacağını bildirdi. Şirket sözcülüğünden yapılan açıklamada, kararaın Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) yönetiminin isteği üzerine alındığı duyuruldu.
Lukaşenko: Dönmek istemiyorlar
Ortadoğu’nun farklı ülkelerinden göçmenleri sistematik ve organize bir şekilde Polonya sınırına yığmakla suçlanan Belarus Cumhurbaşkanı Lukaşenko ise yaptığı açıklamada, hükümetin sınır hattındaki göçmenleri ülkelerine dönmeleri için ikna etmeye çalıştığını ancak söz konusu göçmenlerin dönmek istemediğini ifade etti.
Lukaşenko ayrıca, ülkesinin Polonya ile bir “sınır çatışması” yaşamak istemediğini ifade etti.
Birlik ve Belarus arasındaki kriz sürerken, farklı Ortadoğu ülkelerinden aralarında çok sayıda çocuğun da bulunduğu, binlerce göçmen ise Belarus-Polonya sınırındaki ormanlık alanda bekleyişini sürdürüyor. Özellikle geceleri soğuk havanın etkili olduğu bölgede insanlar yaktıkları ateşlerle ısınmaya çalışıyor.
Ne olmuştu?
Belarus’ta yapılan seçimin ardından ülkede başlayan protestolar sonrası AB yönetimi, Minsk’i hedef alan bir dizi yaptırım uyguladı. Minsk yönetimi ise çoğu Iraklı olan göçmenleri, AB’nin ve NATO‘nun doğu kanadını oluşturan üç ülke sınırına yığdı.
Bu göçmenlerden yüzlercesi Belarus kara sınırını geçtiği andan sonra da bir daha geri alınmadı. Polonya’nın da bu kişileri almaması üzerine içlerinde çocuk ve kadınların da olduğu göçmenler iki ülke arasında yer alan yüz metre genişliğindeki insansız bölgede kaldı.