Çizim: Murat Başol
Osman Kavala’ya ağırlaştırılmış müebbet ve yedi kişiye 18’er yıl hapis cezası verilmesi hakkında açıklama yapan Uluslararası Af Örgütü, Gezi Parkı davasından çıkan kararı insan haklarına yıkıcı bir darbe olarak tanımladı.
Kararın ardından bir açıklama yayımlayan Uluslararası Af Örgütü Avrupa Bölgesel Ofisi Direktörü Nils Muižnieks şunları söyledi, “Bugün, olağanüstü boyutlarda bir adaletsizliğe tanık olduk. Bu karar yalnızca Osman Kavala’ya, aynı davada yargılanan diğer kişilere ve ailelerine değil, Türkiye’de ve tüm dünyada adalete ve insan hakları aktivizmine inanan herkese yönelik yıkıcı bir darbedir.
“Mahkemenin kararı akla mantığa sığmıyor. Yargı yetkilileri, hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs gibi temelsiz suçlamaları destekleyecek herhangi bir kanıt sunmakta defalarca başarısız oldu. Bu haksız karar, Gezi Davası’nın yalnızca bağımsız sesleri susturma amacı taşıyan bir girişim olduğunu gösterdi” diyen Muižnieks sözlerini şöyle sonlandırdı:
Bu siyasi güdümlü maskaralık halihazırda Osman Kavala’nın sivil toplum aktivizmi nedeniyle dört buçuk yıldan uzun süredir devam eden keyfi tutukluluğuna sebep oldu. Bugün verilen aşırı sert mahkumiyet kararlarının temyiz sürecinde, Osman Kavala ve diğer kişilerin derhal serbest bırakılması için çağrı yapmaya devam ediyoruz.
Avrupa Parlamentosu (AP) eski Türkiye raportörü Kati Piri, Gezi davasından çıkan karara ilişkin“Erdoğan ve onun mahkemeleri tarafından yapılan büyük adaletsizliğe karşı duyduğum öfke ve üzüntüyü anlatacak kelime yok” mesajını paylaştı.
Piri, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “AB ülkelerinin harekete geçmesinin ve Türkiye’yi Avrupa Konseyi’nden atmasının vakti geldi” dedi.
Kararlarla ilgili açıklama yapan ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, “Türkiye’yi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uygun olarak, Osman Kavala ve keyfi biçimde hapse atılan diğer tüm kişileri serbest bırakmaya çağırdı ve “Türkiye’de duruşma öncesi uzun gözaltı süreleri, aşırı geniş tanımlı terörle destek suçlamaları ve suç unsuru taşıyan hakaret davaları dahil olmak üzere sivil toplum, medya, siyaset ve iş dünyasından liderlere karşı devam eden yargısal tacizlerden ağır endişe duymayı sürdürüyoruz” dedi.
Türkiye halkı, insan haklarını ve temel özgürlüklerini cezalandırılma korkusu yaşamadan uygulayabilmeyi hak ediyor.
İfade, barışçı şekilde toplanma ve dernek kurma özgürlüğünü kullanma hakkı, Türkiye’nin anayasası, uluslararası hukuki sorumlulukları ve AGİT yükümlülüklerinde yer almaktadır.
Hükümeti, siyasi güdümlü davaları sona erdirmeye ve tüm Türk vatandaşlarının hak ve özgürlüklerine saygı göstermeye çağırıyoruz.
Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor ve AB-Türkiye Parlamento Delegasyonu Başkanı Sergey Lagodinsky ortak bir açıklama yayınladı.
Açıklamada şunlar kaydedildi:
“Türk yargısı bugün, Osman Kavala’yı hükümeti devirmeye teşebbüs ettiği iddiasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum ederek tahminlerin en kötüsünü doğruladı. İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi‘nin bu üzücü kararı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi‘nin kararlarını açıkça hor görüyor ve Avrupa Konseyi’nde devam eden ihlal prosedürleri bakımından da kesinlikle sonuçları olacaktır.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…