İklim aktivisti gençler Türkiye’nin Paris İklim Anlaşması’nın, küresel ısınmayı 1.5 derecede durdurma hedefiyle bağdaşmayan sera gazı emisyon artırım kararının bir insan hakkı ihlali olduğunu ifade ederek Danıştay‘da Türkiye’ye dava açtı.
Gençler, sera gazı emisyon artırım kararının neden insan hakkı ihlali olduğunu şu şekilde açıkladı:
“İklim krizinin devam etmesi, Anayasa, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamında güvence altına alınan; yaşama hakkımızı, nesiller arası eşitlik hakkımızı, sağlık hakkımızı, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkımızı, eğitim hakkımızı ihlal ediyor.”
Atlas Sarrafoğlu, Ela Naz Birdal ve Seren Anaçoğlu’ndan oluşan ekibin Change.org’ta açtıkları kampanyaya şimdilik 15 bin imza bekleniyor ve halihazırda 12 bin 232 kişi imza atmış durumda.
Aktivist gençler, karar alıcıların insan faaliyetiyle ortaya çıkan iklim kriziyle mücadele etmedikleri için gelecekte; kuraklık, seller, orman yangınları ve hava kirliliği gibi olayların yaşanacağına dikkat çekti.
Türkiye’nin Paris İklim Anlaşması’nı onaylayan sondan altıncı ülke olduğuna değinen ekip, yetkililerin ve karar alıcıların Türkiye’yi tehdit eden iklim krizine karşı hiçbir şey yapmadıklarını belirtti.
Gençler, Türkiye’de iklim kriziyle mücadelede nelerin yapılması gerektiğini ancak yapılmadığını maddelerle sıraladı.
Emisyonlardan azaltım taahhüdünün olmadığını belirten gençler, “Türkiye, 2030 yılında artıracağı emisyonlardan yüzde 41 azaltım taahhüdü veriyor. Ne var ki bu gerçek bir azaltım değil” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin 2038’e kadar ise emisyonlarını artırmaya devam edeceğini vurgulayan ekip, 2030’a kadar yüzde 30’dan fazla artış sözü verilmiş olduğuna dikkat çekti ve ekledi:
Gelecekte iklim afetlerine karşı savunmasız kalınacağını ifade eden gençler belirsizlik yerine, fosil yakıt tüketiminin biteceği bir tarih belirlenmesini istedi.
Bilimsel yöntemlerle bir karbonsuzlaşma politikası ve bağlayıcı hukuk kurallarının gerekliliğine vurgu yapan aktivistler, gençlerin ve çocukların yaşam hakkı gibi temel haklarının tehlikede olduğunu ve bunun için gerçek bir azaltım taahhüdünde bulunulmasının elzem olduğunu vurguladı.
Kampanya’da karar verici olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Yeşiller Partisi Eş Sözcüleri Özlem Teke ve Koray Doğan Urbanlı eklendi.
Teke ve Urbanlı vermiş oldukları cevapta şunları dile getirdi:
“Türkiye’nin gerçek bir azaltımı içeren Ulusal Katkı Beyanı vermesi küresel iklim eyleminin tartışmasız en önemli adımıdır. İklim adaleti sosyal adalet ve kuşaklar arası adaletin bütünüdür. Eylemsizlik ve gecikmeler tüm canlıların ve kuşakların yaşamsal haklarının ihlalidir. Genç iklim aktivistlerini ve davalarını destekliyoruz.”
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…