Falaka – Ömer Seyfettin

100 temel eser arasında sayılan Ömer Seyfettin’in hikâyeleri Milli Eğitim Bakanlığı tarafından çocuklara tavsiye edilmektedir. Falaka da o hikâyelerden biri hatta en bilinenlerindendir.

Yazarın çocukluk hatırası olarak belirttiği hikâyede mahalle mektebine giden çocuklar, doğru dürüst bir şey öğrenmeden, pek bilgili olmayan ihtiyar hocalarının söylediklerini tekrarlayıp durmaktadır. Hoca eğitim ve öğretim konusundaki cahilliğini, kendisiyle alay eden ya da yaramazlık yapan çocukları –yasaklanmış olmasına rağmen– falakaya yatırarak çıkartmaktadır. Falaka, kişinin yere yatırılarak, ayaklarının kalın bir sopaya bağlanması ve ayak tabanına sopayla vurulması şeklinde eski bir cezalandırma yöntemidir.

Çocukların, yüzüne bakarak esnemeleri üzerine Hoca uyuyakalınca, çocuklar Hoca’nın enfiye kutusunu alıp, enfiye çekmeye başlarlar. Hapşırık seslerine Hoca uyanır ve durumu anlar. Bunun üzerine o günden sonra okulda esnemeyi ve hapşırmayı yasaklar. Yasağa uymamanın cezası ise falakaya çekilmektir. Çocuklar sürekli esneyip hapşırdıkları için falakaya yatırılıp dururlar. Bu durum canlarına tak edince bir plan yaparlar. Hocanın uyuduğu bir sırada enfiye kutusunu alıp, tozu Hoca’nın eşeği Abdurrahman Çelebi’nin burnuna üflerler. Eşek hapşırmaya başlayınca Hoca ettiği yemin üzerine eşeği de falakaya yatırır. Bu garip durumu kaymakam görünce Hoca öğretmenlikten kovulur.

Yazarın çocukluk yaramazlıklarını ve aradan yıllar geçmesine rağmen geçmeyen vicdan azabını anlatan öykü ilkokul üçüncü dördüncü sınıftan itibaren okunabilir.

Not: Bu yazının videosunu aşağıdaki linkten Uzman Tv’den izleyebilirsiniz.

http://www.uzmantv.com/omer-seyfettinin-falaka-isimli-kitabinin-konusu-nedir

 

 

Mehmet Fırat Pürselim

Paylaş
Yazar:
Mehmet Fırat Pürselim