12 Eylül darbesine ilişkin hakkında, “ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası” istemiyle dava açılan eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren, avukat aracılığıyla duruşmaya sayılı günler kala hazırladığı yazılı savunmasını kitap halinde mahkemeye verdi. Savunmada, “iddianamenin yok hükmünde” olduğu öne sürüldü.
Kenan Evren ve dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Tahsin Şahinkaya, 4 Nisan’da yargılanmaya başlanacak. Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılacak yargılamalar için geri sayım başlarken, Kenan Evren harekete geçti. Evren, yeni avukatı Bülent Acar aracılığıyla mahkemeye yazılı savunmasını verdi. Evren, savunma için klasik yöntemi denemedi ve savunmasını dilekçe şeklinde vermedi. Yazılan savunma kitap haline getirelerek, mahkemeye sunuldu. 160 sayfalık kitapta Evren hakkındaki suçlamalara tek tek yanıt verdi. Kitabın adı ise “Kurucu İktidar Olma Eylemi ile Kurucu İktidar İşlemlerinin Suçun Konusu Olmaması ve Hukuki Sonuçları/Milli Güvenlik Kurulu Başkan ve Üyesinin Erksiz Yetkisiz Yargılanmasına İlişkin Kamusal Savunma” başlığını taşıyor. Savunmanın sonuç bölümünde, şu talepte bulunuldu:
“Anayasanın 6/son maddesinden kaynaklanan bir erke/yetkiye dayanmaksızın, yani erksiz/fiili olarak, Milli Güvenlik Konseyi Başkan ve üyesine karşı anayasal düzenin ortadan kaldırılması, yani kurucu iktidar olmak fiili bizzat 1982 Anayasası’nın hükümleriyle kabul edilen ve güvence altına alınan 12.09.1980-06.12.1983 arasındaki anayasal kanun ve yasama işlemleriyle 765 sayılı TCK 146/1’deki suçun işlendiği iddiasına ilişkin iddianamenin ve kabu davasının ‘erk yokluğu/yetkisizlik’ nedeniyle hukuken yok hükmünde olduğunun tespitine… Hukuken yok hükmündeki kamu davasında sanık sıfatının söz konusu olmaması nedeniyle yokluk itirazımızın karara bağlanmasından önce, hukuken olmayan bir davada iddianamenin kabulü kararının ve iddianamenin okunması, sorguya geçilmesi gibi mahkeme işlemlerinin yapılmayacağının göz önüne alınmasına…”
Yargıya ‘ihtilalci’ suçlaması
Savunmada, “açılan davanın ihtilalcinin bir başka ihtilalci tarafından yargılanması” olduğu öne sürülerek, “Hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nde erk yokluğu/yetkisiz olarak, kurucu iktidar olan Milli Güvenlik Konseyi Başkan ve üyesinin, yani ihtilalcinin yargılanmaya kalkışılmasının, ‘restorasyon fiili’ olacağının, bu durumun ihtilalcinin bir başka ihtilalci tarafıdan yargılanması demek olacağından göz önünde bulundurulmasına…” denildi.