Küratörlüğünü Ezgi Bakçay ve Volkan Kızıltınç’un yaptığı, Bekir Dindar, Cansu Yıldıran ve M. Cevahir Akbaş’ın fotoğraf, video ve ses enstalasyonlarından oluşan “Eve Dönüş” sergisi 01-23 Temmuz tarihleri arasında, cumartesi ve pazar günleri saat 12:00-18:00 saatleri arasında TOZ Artist Run Space’in Kadıköy Yeldeğirmeni’ndeki mekânında görülebilir.
“Eve Dönüş” başlıklı sergi, belgesel fotoğrafçılıkla çağdaş sanat arasındaki bağları yeniden yorumlayan üç genç sanatçının ürettiği fotoğraf, video ve ses yerleştirmelerinden oluşuyor. Sergide “eve dönüş” bilinmeyene doğru bir hareket ve tamamlanması imkânsız bir yolculuk olarak hikâyeleştiriliyor. Her yolculuk öncelikle sanatçı öznenin kendini sahnelediği performatif bir imge üretim süreci olarak görselleşiyor. Hemen ardından, yuva, tarih, mit, bellek, doğa, aidiyetsizlik gibi kavramlar tartışmaya açılıyor.
Yunan edebiyatında kullanılan bir tema olan “Nostos” eve dönmeye çalışan destansı kahramanı anlatır. Bu yolculuk genellikle kahramanı sınayan pek çok tehlikeyi içerir. Eve dönüş sadece fiziksel bir eylem değildir. Kahraman aslında kendine dönmeye, kendini bilişsel bir haritada anlamlı kılmaya, içinde evinde gibi hissedeceği bir kimliği kurmaya çalışmaktadır. Buna karşın eve dönmek artık mümkün değildir. Kahramanın pathosu köklere dönmenin de onlardan kurtulmanın da mümkün olmamasından kaynaklanır. Mesele geçmişe gitmek değil, geçmişi bugünde kurtaran bir tarih yazımını düşünebilmektir.
Bekir Dindar, Cansu Yıldıran ve M. Cevahir Akbaş; mitler, gündelik toplumsal yaşam, tarih ve tekil öznel yaşantı arasında karmaşık düğümler atarak çalışıyor; Sürekli ölçek değiştirerek yeni bir “nostos” yorumu ortaya çıkarıyorlar. Ne modernist anlamda kişisel ne de postmodernist anlamıyla kişisizleşmiş bir hikâye anlatıcılığı bu. Özne kendini hasretle arıyor ama yine de tek merkezli olmaya direniyor. Kadrajın ardında sığınacak güvenli bir alan yok. Çünkü “eve dönüş” öyküsü asla tek bir özneye ait değil. Tüm bunlar, sergideki tüm işlere hâkim olan, çok yakın ve çok uzak arasında salınan tekinsiz mesafede göze geliyor.
Cansu Yıldıran “Mülksüz” başlıklı projesinde Karadeniz’de Kuşmer Yaylası’nda geçen çocukluk anılarını toplumsal cinsiyet bağlamında tarihselleştiriyor. Kesintili belleğini ve muğlak kimliğini, annesinin hiçbir zaman sahip olamayacağı bir yok-evde mekansallaştırıyor. Bir biçimde sağaltıcı olması beklenen yolculuğun sonu kimliğin tekinsizliğine çıkıyor. M. Cevahir Akbaş babasının ondan gizlediği avcı kimliğinin ve esirgediği kayıp zamanın peşine düşüyor. Bireysel öyküsünü kadim bir dağ etrafında geçen, insanlık tarihi kadar eski bir av hikâyesine dönüştürüyor. “Avcı” başlıklı işin üretimi, doğa, tarih, mit ve öznel deneyimin eklemlendiği performatif bir süreç olarak klasik belgesel dilinden ayrılıyor. Bekir Dindar, ailesinin yaşadığı Karabiga’daki beldenin yakınında inşa edilen termik santralin doğada, toplumsal yaşamda ve kişisel bellekte yarattığı tahribatı konu alıyor. Sanatçı sadece tanıklık etmiyor, fotoğraf aracığıyla ekoloji mücadelesine katılıyor. Tarihsel bir özne olarak kendini hikâyenin içine yerleştirmekten çekinmiyor. Sadece “Karabiga”yı değil, aynı zamanda farklı kimlikleri arasındaki gerilimi de görselleştiriyor. Çalışmasını tamamlayan ses yerleştirmesiyle öykü anlatıcılarını çoğullaştırıyor, özneyi kolektifleştiriyor.
Fotoğraf, video ve ses enstalasyonlardan oluşan “Eve Dönüş” sergisi 01-23 Temmuz tarihleri arasında, cumartesi ve pazar günleri saat 12:00-18:00 saatleri arasında TOZ Artist Run Space’in Kadıköy Yeldeğirmeni’ndeki mekânında görülebilir.
TOZ Artist Run Space “Bağımsız Sanat İnisiyatiflerinin Sürdürülebilirliğine Yönelik Destek Fonu 2016-2017” kapsamında SAHA tarafından destekleniyor.
Haber: Ercüment Gürçay
(Yeşil Gazete)