Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerden etkilenen 10 kentte büyük bir yıkım yaşandı. Resmi rakamlara göre 45 binin üzerinde insan yaşamını yitirirken, özellikle kırsal mahallelerde enkaz altında kalan sayısız hayvan da öldü. Kurtulan ve yaralanan hayvanlar ise aç susuz kaldı. Deprem bölgesindeki hayvanların durumu resmi bir kayıt tutulmadığı için ne olduğu bilinmiyor.
Deprem bölgesindeki hayvanların tehlike altında olduğunu belirten İzmir Barosu Hayvan Hakları Komisyonu üyesi Rojda Kuruş, “Uygun koşulların sağlanması gerekiyor. Belediyeler tarafından hayvanların barınabileceği alanlar oluşturulmalı” dedi.
Ancak deprem bölgesinde hayvancılık faaliyetlerinin yoğun olarak yürütülmesi, hayvan hakları aktivistleri ve baroların hayvan hakları komisyonlarının aktardığına göre yüzlerce büyükbaş hayvanın hayatını kaybetmesine neden oldu.
Bölgede yaşanan göç nedeniyle hayvanları besleyecek insan sayısı da sınırlı.
Mezopotamya Ajansı‘ndan Delal Akyüz‘ün aktardığına göre, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) İzmir Şubesi üyesi ve aynı zamanda İzmir Barosu Hayvan Hakları Komisyonu üyesi avukat Rojda Kuruş, 17 Şubat’ta gittiği Hatay’ın Defne ilçesinde üç gün bulundu. Hayvanların konuşulmayan taraf olduğunu belirten Kuruş, “Enkaz altında, hasarlı binalarda binlerce hayvan var ve hâlâ yaşıyorlar. Depremin olduğu günden bu yana aç susuz bir şekilde kurtarılmayı bekliyorlar. Şuan oradaki tozdan, dumandan, asbestten insanlar kadar hayvanlarda etkileniyor. Şuan 10 binlerce hayvan bu tehlike altında” diye belirtti.
Devletin insanlar gibi hayvanları da kurtarmadığını söyleyen Kuruş, hem sokakta yaşayan hem de evde bakılan hayvanların durumunun kötü olduğunu aktardı. Bölgede yaşanan göç nedeniyle hayvanları besleyecek kimsenin de kalmadığını ifade eden Kuruş, “Özellikle Hatay, Maraş ve Adıyaman tamamen boşalmış durumda. Bu şehirler bir süre sonra inşaat alanı olacak. İnsan sağlığına zararlı birçok zehirli gazdan bahsediliyor. Bunlar hayvanlara da zararlı. İnşaatların etrafında açlıktan, susuzluktan olmasa bile iş makineleri hayvanları öldürecek” dedi.
Medya üzerinden hayvanlara karşı yaratılan kötü bir algı olduğuna dikkati çeken Kuruş, “Kuduz, hastadır” denilerek, hayvan düşmanlığının oluşturulduğunu söyledi.
Kuruş, “Bölgeye gittiğimde defalarca ‘hayvanlar bir süre sonra hastalık yaymaya başlayacak’ gibi sözler duydum. Bunlar yayılıyor; bir süre sonra insanlar kendilerini korumak için hayvanları katletmeye başlayacak. Bunun önüne geçmek gerekiyor. Hayvanlar şuan iki taraftan tehlike altında, bu konuda halkın bilgilendirilmesi gerekiyor. Şuan orada hukuki olarak bir sürecin işlemesi mümkün değil ancak önümüzdeki süreçte bunun takipçisi olacağız” dedi.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…