Enerjiİklim KriziManşet

Enerji sektörü buluşması: Yeşil Mutabakat bir sorun olarak algılanmamalı

0

Türkiye Enerji Zirvesi, 22 Kasım Pazartesi günü Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in katılımıyla başladı. Zirvenin ilk gününde yer alan “Yeşil Mutabakatın Etkileri” oturumunda, yeşil mutabakat anlaşmasının Türkiye sanayisi ve enerji  yasalarına etkisi ele alındı. Oturumda enerji üretiminde yeşil dönüşümün orta vadede gerçekleştirilebileceği belirtildi.  

Oturumda, Yeşil Mutabakat Anlaşması’nın süreçten bağımsız değerlendirilmemesi gerektiğini vurgulayan SEFiA Kurucu Direktörü Bengisu Özenç şunları söyledi:

Özenç: Mutabakat sıfır karbon hedeflerinin sonucu

Avrupa Birliği’nin (AB) Yeşil Mutabakat Anlaşması’nı tek başına değerlendirmemek gerekir. AB İklim Yasası gereğince 1990’lı yılların seviyesiyle kıyaslamalı olarak üye ülkelerin karbon emisyonlarını 2030 yılına kadar en az yüzde 55 düşürülmesini taahhüt etmesi, 2050 yılı için konulan ‘sıfır karbon’ hedefleri doğrultusunda Yeşil Mutabakat Anlaşması bir sonuçtur.  AB’nin ticaret partnerlerine uygulayacağı ‘sınırda karbon fiyatlaması’ AB’ye ihraç edilen ürünlerin üretiminde ne kadar karbon salımı gerçekleştiğinin belgelenmesini ve bu değerin vergilendirilmesini hedefliyor. Ticaretinin neredeyse yüzde 50’sini AB üyesi ülkelerle yapan Türkiye için elbette ‘sınırda karbon fiyatlaması’ ciddiye alınması gereken bir başlıktır.”

Türkiye sanayicisinin durumu ciddiye alıp yatırımlarına başladığını söyleyen Özenç, ” Gümrük Birliği Anlaşması’nı güncelleyecek ‘sınırda karbon fiyatlamasıyla görüyoruz ki iklim değişikliği, uluslararası ilişkileri doğrudan etkileyecek” dedi.

Aksoy: Kömürden tamamen vazgeçmek mümkün

Shura Enerji Dönüşümü Merkezi Araştırma Koordinatörü Hasan Aksoy ise  2050’ye kadar karbondan arınmış bir enerji sektörü için enerji verimliliği konusunda önemli adımlar atılması gerektiğini belirtti. Aksoy Türkiye’nin yeşil enerji dönüşümüyle ilgili şunları anlattı:

“Elektrik üretiminde yeşil dönüşüm başladı. Yenilenebilir enerji santrallerinin toplam elektrik kapasitesi içindeki payı yüzde 53 oranında seyrediyor. Kimi çevreler enerji üretiminde kömürden vazgeçilemeyeceğini söylese de araştırmalarımız aksi yönde bir gerçeği gösteriyor. Enerji üretiminde kömürden tamamen vazgeçilmesi mümkün. Bu dönüşüm kısa vadede gerçekleşmese de orta vadede olacak. Türkiye’nin enerji üretiminde karbon salımını azaltması için bir diğer önemli başlık ise enerji verimliliği. Ürettiğimiz enerjinin önemli bir kısmını israf ediyoruz. Öncelikle tüketicileri/bireyleri bilinçlendirmeliyiz. Enerjide fiyatlamalar da verimlilik odaklı olmalı”

Yiğit: Yeşil dönüşüm romantik bir hedef değil

Enerjide yeşil dönüşümün romantik bir hedef olmadığını belirten APLUS Enerji ortağı Volkan Yiğit da “Enerji üretiminde karbonsuz dönüşüm romantik bir hedef olmaktan çıktı. Gerçekçi ve uygulanan bir hedef haline geldi” dedi.

Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması (YEKDEM) ile başlanan süreçte gelinen noktada, elektrik üretiminde yeşil dönüşümün mümkün olduğunu gördüklerini anlatan Yiğit, ” YEKDEM desteklerinin zamanla azalacağını ve nihayetinde biteceğini düşünüyoruz ancak yakın gelecekte yenilenebilir enerjide teknolojinin gelişmesiyle yatırım maliyetleri çok daha ucuz olacak. Bundan 10 yıl önce pahalı diyerek YEKDEM yerine kaynaklarımızı doğalgaz tüketen elektrik santrallerine harcasaydık, bugün geleceği kaçıracaktık. Bugün de atacağımız adımlarla 10 yılı sonrası yakalayabilmeliyiz” diye konuştu.

More in Enerji

You may also like

Comments

Comments are closed.