BM iklim zirvelerinin iklim krizine karşı çözüm oluşturmadığını düşünen iklim aktivistleri, Pakistan‘da 2023 Aralık ayı başında bir “Yeryüzü Sosyal Konferansı” düzenlenmesi için çağrı yayımladı.
Çağrıcılar arasında Türkiye’den Polen Ekoloji Kolektifi de bulunuyor.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres‘in geçen yıl (2022) Mısır‘da düzenlenen İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 27. Taraflar Konferansı’nda (COP27) delegelere hitaben “Ayaklarımız hâlâ gaz pedalında, cehenneme giden bir otoyoldayız” sözlerine atıfta bulunan aktivistler, COP’u boykot çağrısını da yineledi.
Çağrı şöyle:
“Mesele kendimize karşı dürüst olup olmadığımızda düğümleniyor.
BM iklim zirveleri, saçmalığın sınırlarını zorlamaya devam eden bir şaka. 2020’de zirveyi tamamen iptal ettiler – çünkü acil bir durumda olduğumuzu söylediler. İklim adaleti hareketindeki pek çok kişi bu ironiyi sineye çekti ve yoluna devam etti. Ardından 2022’de zirveyi askeri bir diktatörlük altında düzenlediler. Yerel aktivistler, rejim tarafından işkence görmekle meşgul oldukları için “sivil toplum alanına” katılmadılar. Bu yıl zirve bir petrol devletinde, yarı anayasal bir monarşi altında ve bir petrol milyonerinin başkanlığında gerçekleşecek.
Ya bu yılki iklim zirvesi, bir su savunucusunu komaya sokan Macron’unki gibi ya da sadece sokakta yürüdükleri için insanları tutuklayan Sunak’ınki gibi neşeli bir demokraside olsaydı? Ya bu zirve tüm aktivistlerin kovuşturmaya uğramadığı bir ülkede gerçekleşseydi? Bu iklim krizi açısından neyi değiştirirdi? 28. İklim Zirvesi bize ne sunardı?
Unutmayın: Gezegenin çöküşünü önlemek için şu anda yıllık %10 emisyon kesintisine ihtiyacımız var.
Dünyanın yarısı 28 yaşından küçük. Çoğumuz iklim krizinin ve iklim zirvelerinin içine doğduk. İklim zirveleri ile dünya emisyonlarının birbiriyle ilişkisiz olduğunu anlamak için çok fazla istatistik bilgisine ihtiyacımız yok.
Mesele sadece kendimize karşı dürüst olup olmadığımızda düğümleniyor.
Dünya, insanları ve gezegeni sömürmek üzere tasarlanmış kapitalist bir sistem altında kapitalistler tarafından yönetilmektedir. Dolayısıyla, onlarca yıllık BM “iklim” zirvelerine iklimin çöküşünün eşlik etmesi tesadüf değildir. Kendilerine karşı dürüstler ve son zamanlarda bize karşı da giderek daha dürüst olmaya başladılar. Perspektifleri, kendilerinin acil bir durumda olmadıkları ve sıradan insanların gidip başlarının çaresine bakmaları yönünde. Onların beklentisi bizim de buna rıza göstermemiz. Bu rızayı elde etmek için finansman, basın toplantıları, raporlar, kamuoyu açıklamaları – temelde gerçek siyasi eylem dışında her şeyi ayarlıyorlar. Bazıları “gerçekçi” olduklarını iddia edecek ve kendilerine atılan kırıntıları kabul edeceklerdir. Hükümet yetkilileri ve şirket CEO’ları gibi onlar da rahat uyuyacaklardır. Gerçekten de, 4.3ºC ısınma 4.4ºC ısınmadan daha iyidir, bu da 4.5ºC’den daha iyidir ve bu böyle devam eder.
Öte yandan biz iklim gerçekçileriyiz.
Biz cehenneme giden bir otoyoldayız, onların ayakları ise hala gaz pedalında.
Yazıldıkları mürekkepten daha az değere sahip olan kelimelerin müzakere edildiği bir sürece katılmayı reddediyoruz. Dubai’de kaybedecek tek bir saniyemiz bile yok.
Devam etmekte olan berbat gösteriye karşı uygulanabilir, iklim-gerçekçi, adalet odaklı bir alternatif inşa etmek bizim sorumluluğumuzdur. Herkesi ve her şeyi meta olarak ve birbirinden ayrı gören sistemlerini değiştirmeliyiz. Doğa ve insanlar arasındaki uyumu yeniden tesis edecek yeni bir sistem kurmamız şarttır.
Bu amaçla, 2023 Aralık ayı başında Pakistan’da bir Yeryüzü Sosyal Konferansı düzenlenmesi için çağrıda bulunuyoruz. Acil durum molasını vermek için ihtiyaç duyduğumuz kolektif gücü inşa etmek üzere bize katılın.”
İlk imzacılar şöyle:
COP’u boykot çağrısını imzalamak ve iklim realist konferansını örgütlemeye katılmak isteyenler earthsocialconference@disroot.org adresinden grupla iletişime geçebilirler.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…