Ekolojiİklim KriziManşet

Dünyanın dört bir yanında yüzlerce deniz canlısı neden karaya vuruyor?

0

ABD’nin Florida eyaletinde ölü balıklar, New Jersey‘de karaya vuran balinalar; Yeni Zelanda‘da kıyıya vuran deniz kestaneleri, denizyıldızları ve kerevitler; Avustralya taşrasında bir nehri tıkayan milyonlarca çürüyen balık; Polonya‘da toplu balık ölümleri…

Dünyanın dört bir yanında çok sayıda tatlı su ve deniz canlıları ölerek karaya vururken, uzmanlar durumun nedenlerini açıklamaya çalışıyor.

Bazı durumlarda bilim insanları, iklim değişikliğinin daha fazla alg patlamaları ve balıkları oksijensiz bırakan diğer olaylara yol açabileceğini söylüyor.

The Washington Post‘un aktardığına göre, ısınan okyanuslar ve denizleri de etkileyen sıcak dalgaları, deniz canlılarını normal yaşam alanlarından uzaklaştırıyor. ABD’deki son deniz memelisi ölümlerinde kıyı taşımacılığı da dahil insan faaliyetlerinden şüpheleniliyor.

Fotoğraf: Andrew West / AP

Ölümcül kızıl gelgit

Kızıl gelgit adı verilen zararlı alg patlamaları, geçtiğimiz haftalarda güneydoğu Florida’da çok sayıda ölü balığın karaya vurmasına neden oldu. Benzer bir kızıl gelgit olayı, geçen yaz San Francisco Körfez Bölgesi‘nde binlerce balığı öldürmüştü.

Çok sayıda algin suyu kızıla boyaması nedeniyle bu adla anılan bu zehirli alg patlamaları, okyanus yüzeyinden esen rüzgarların bu suyu uzaklara iterek ve daha derinlerdeki, besin açısından zengin suları yüzeye çıkarmasıyla meydana geliyor. Bu süreç, alglerin sayısında patlama yaşanması için ideal koşulları yaratıyor.

Algler, balıkları ve onları yiyen deniz kuşlarını öldürebilen ve insanları hasta eden toksinler üretiyor. Ayrıca güneş ışığının su altı bitkilere ulaşmasını engelleyerek balıkların oksijensiz kalmasına yol açıyor.

Çevre Koruma Ajansı (EPA), iklim değişikliğinin kıyılarda meydana gelen yukarı yükselim durumunun zamanlamasını ve yoğunluğunu değiştireceğini ve muhtemelen Batı Kıyısı boyunca daha fazla alg patlamasına yol açacağını tahmin ediyor. EPA, iklim değişikliğinin yol açtığı denizlerdeki sıcaklık artışının, diğer zararlı alg türlerinde de artışa yol açabileceğini belirtiyor. Zehirli mavi-yeşil algler, daha yüksek sıcaklıkları tercih ediyor.

Bilim insanlarının gelecekte daha da kötüleşeceğini öngördüğü fırtınalar ve aşırı hava olayları da besinlerin karadan suya akmasına neden olarak alg patlamalarına yol açabilir. Uzmanlar, şubat ayında Güney Yarımküre’deki fırtınalı bir yaz gününde Yeni Zelanda’nın doğu kıyısına vuran deniz kestanesi, denizyıldızı ve kerevit gibi deniz hayvanlarının ölümünden de bir alg patlamasının sorumlu olduğunu düşünüyor.

Bilim insanları, zararlı alg patlamaları riski altındaki bölgelerin sadece kıyılar olmadığını aktarıyor. İklim değişikliği nedeniyle daha sık hale gelebilecek kuraklıklar, deniz yosunlarının tatlı su sistemlerini işgal etmesine neden olabilir. Bu durum son on yıllarda ABD’deki tatlı su göllerinde birkaç kez meydana geldi.

Alg patlamaları insanlar kaynaklı da olabiliyor. Alman araştırmacılar, geçen yaz Almanya ile Polonya arasındaki sınırda uzanan Oder Nehri‘nde toplu balık ölümlerine yol açtığı düşünülen nadir görülen altın algin, nehre deşarj edilen endüstriyel atıklardan kaynaklanmış olabileceğini tahmin ediyor.

Fotoğraf: Sanka Vidanagama / AP

Yüzlerce küçük penguen karaya vurdu

Haziran ayında yüzlerce ölü küçük penguen Yeni Zelanda kıyılarına vurduğunda, yerel koruma görevlileri iklim değişikliğinin penguenleri yiyecek aramak için daha derin ve daha soğuk sulara girmeye zorladığının, bunun da onların yuva yapmasını, üremesini ve yiyecek bulmasını zorlaştırdığının muhtemel olduğunu, bu nedenle küçük penguenlerin derin okyanus yırtıcılarına maruz kalmış olabileceğini söyledi.

Bilim insanları, Avustralya’nın güneydeki ada devleti Tazmanya‘da bazı deniz canlılarının Güney Okyanusu‘nun buzlu sularına göç edemediği için artan sıcaklıklardan kaçmak için gidecek hiçbir yeri olmadığını ifade ediyor.

Tazmanya Üniversitesi‘nden deniz ekolojisti Graham Edgar’ın yakın zamanda Conversation’da yayımlanan bir makalesine göre, araştırmacılar gözlemledikleri alanlarda yaygın görülen deniz ejderlerinin (Phyllopteryx taeniolatus) popülasyonunun son on yılda yüzde 57 oranında düştüğünü tespit etti. Edgar, deniz yıldızları ve deniz kestanelerinin de aynı dönemde “hızlı nüfus düşüşleri” yaşadığını aktardı.

Geçen yıl yürütülen bir araştırma, insanların neden olduğu fazla ısının okyanuslar tarafından emilmesi nedeniyle 300 yıl içerisinde tüm deniz hayvanlarının kendi yaşam alanlarında canlı canlı pişerek yaklaşık üçte birinin yok olabileceğine işaret ediyor. Daha 2021’e gelindiğinde okyanuslarda görülen ısı enerjisi, altmış yıl önce kayıt alınmaya başladığından bu yana rekor seviyeyeye ulaşmıştı.

Fotoğraf: Seth Wenig / AP

Balina ve yunuslar kıyıya vurduktan sonra ölüyor

Bu kış da Kuzeydoğu‘da çok sayıda balina ve yunus ölümü gerçekleşti. Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi verilerine göre, bir düzineden fazla kambur balina ve nesli kritik ölçüde tehlike altındaki birkaç Kuzey Atlantik buzul balinası, aralık ile mart başı arasında Kuzey Carolina‘dan New York‘a uzanan sahillerde veya yakınında karaya vurdu. Yakın zamanda New Jersey’de de sekiz yunus da karaya vurdu.

New Jersey’deki yetkililer, okyanus sıcaklığındaki ve su kimyasındaki iklim değişikliği kaynaklı değişikliklerin balinaların yediği balıkları karaya daha yakın bölgelere çekerek balinaların nakliyat gemileriyle çarpışma riskini artırıyor olabileceğini söylüyor. Otopsi incelemeleri, çoğu balina ölümünün gemi çarpmalarından kaynaklandığının muhtemel olduğunu gösteriyor.

Koruma aktivistleri, deoffshore rüzgar türbinlerinin inşası öncesi faaliyetlerin balina ölümlerinden sorumlu olabileceğinden şüpheleniyor. Ancak hükümetin bilim insanları offshore rüzgar faaliyetlerini balina ölümleriyle ilişkilendiren hiçbir kanıt olmadığını söylüyor. Türbinlerin, 2016’dan beri olağandışı sayıda kambur balinanın öldüğü ve bilim insanlarının ve federal yetkililerin, Kuzey Atlantik buzul balinasının neslinin tükenmesini önlemek için çalışmalar yaptığı bir bölgede inşa edilmesi planlanıyor.

Yüzlerce karabalina, geçen yıl sadece birkaç gün arayla iki farklı günde Yeni Zelanda’nın Chatham Adaları‘nda karaya vurdu. Bundan yaklaşık iki hafta önce ise Tazmanya’da yaklaşık 200 balina ölmüştü.

Fotoğraf: Samara Anderson / EPA-EFE

Milyonlarca ölü balık, nehirleri tıkadı

Yetkililer, yükselen sıcaklıklar ve yakın zamanda meydana gelen sellerin yol açtığı oksijen yetersizliğinin bu ay güneydoğu Avustralya’daki bir nehirde milyonlarca balığın ölmesine neden olduğunu, ancak yerel halkın suyu iyi yönetemediği için hükümeti sorumlu tuttuğunu aktardı.

Ölen milyonlarca balık, kalın, gümüş renkli bir halı gibi suyun yüzeyini kaplarken bölge sakinleri, çürüyen balık leşlerinin kokusundan şikayetçiydi.

Sidney Üniversitesi‘nden su hayvanları sağlığı uzmanı Joy Becker, yaşanan taşkınlar nedeniyle çok fazla organik maddenin nehir sistemine girmesiyle oluşan bir “karasu olayı” olarak nitelendirdi. Becker, bu durumun ardından, nehirde “çok düşük oksijen olayına” yol açan “yoğun hava sıcaklıkları” dönemi yaşandığını aktardı. Yetkililer, balıkların daha yüksek sıcaklıklarda hayatta kalabilmesi için daha fazla oksijene ihtiyacı olduğunu belirtti.

Becker, “Neden bu kadar çok sel meydana geliyor ve neden bu kadar aşırı hava sıcaklıkları yaşıyoruz? Gördüğümüz şey iklim değişikliğinin bir sonucu” diye konuştu.

More in Ekoloji

You may also like

Comments

Comments are closed.