EkolojiGünün Manşetiİklim Krizi

Dünya yanıyor

0

Çeviren: Alev Karakartal

Amazon’dan Sibirya’ya büyük orman yangınları tüm dünyayı ateşe veriyor. En endişe verici olanı Amazon yağmur ormanlarında. Devasa yangınlarda rekor sıcaklık, kuraklık ve ormansızlaşmanın yanı sıra en büyük etken insan faktörü.

Alaska, Talkeetna’nın güneyinde, 3 Temmuz 2019’da, George Parks Otoyolunun yakınındaki orman yangını.

Bu ay Sibirya‘da 21.000 kilometreden daha büyük bir alanda orman yangını meydana geldi. Rusya’da ise olumsuz anlamda bir rekor kırıldı. Rusya ormanlarında çıkan ve günlerce söndürülemeyen devasa yangınlardan çıkan duman, Novosibirsk gibi büyük şehirler de dahil olmak üzere ülkenin büyük kısmının üzerinde kara bulutlar oluşturdu. Yoğun dumanlar Pasifik Okyanusu‘nu aşarak Amerika Birleşik Devletleri‘ni de etkiledi.

Geçtiğimiz Pazartesi günü, Kanarya Adaları’ndaki orman yangınları yüzünden  8.000’den fazla insan yaşadığı ortamdan kaçmak zorunda kaldı. Hafta sonu boyunca Alaska’da süren yangınlar yüzünden, olağandışı, uzun bir yangın mevsimi yaşandığını açıklandı.

Geçtiğimiz hafta Danimarka, Grönland‘a yaklaşan bir orman yangını yüzünden bölgeye çok sayıda itfaiyeci kaydırmak zorunda kaldı.  Yetkililer, yangın kısa sürede söndürülmediği takdirde, hali hazırda rekor sıcaklıklar yüzünden buzulların erimesi tehdidiyle mücadele eden bölgede, alevlerin kış boyu süreceğinden endişeleniyor.

Fakat belki de en endişe verici olanı,  dünyanın en büyük tropik ormanı olan Amazon yağmur ormanlarındaki yangınlar. Burası, neredeyse hiçbir zaman kendi başına yanmayan bir alan, ancak son yangınlarda alevler o kadar yoğunlaştı ki, Pazartesi günü Brezilya’nın en büyük şehri olan São Paulo‘nun gökyüzünü kararttı. Giderek yayılan ve büyüyen yangınlar yüzünden Amazonas eyaleti acil durum ilan etti. Sosyal medyada da #PrayforAmazonia etiketi milyonlarca kişi tarafından paylaşıldı.

(Dünyaya ufak bir uyarı: São Paulo’da gökyüzü bugün karardı ve meteorologlar Rondônia ya da Paraguay’da *binlerce* kilometre uzaklıktaki yangından çıkan duman olduğuna inanıyor. Bu kadar duman (!) oluşturmak için ne kadar büyük yangın gerektiğini hayal edin. SOS?

Bu yangınların çoğu, bu yıl dünyanın birçok yerinde yaşanan görülmemiş düzeyden bir sıcaklık ve kuraklıktan (nemsizlikten) kaynaklanıyor. Amazon yangınları ise, insanların gezegeni nasıl radikal biçimde yeniden şekillendirdiğinin kusursuz bir işareti.

Bu yılki büyük yangınlar için şartlar olgunlaştı

Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi, geçtiğimiz hafta, geçen temmuz ayının şimdiye dek ölçülen en sıcak temmuz olduğunu bildirdi.  Şimdiye dek ölçülen en sıcak beş temmuz da son beş yıl içinde gerçekleşti.

Bu, sadece şu anda yaz olduğu kuzey yarımküreyi değil, tüm dünyayı tehdit eden bir durum. Geçen ay ortalama küresel sıcaklık, 20. yüzyıl ortalamasının üzerinde, yaklaşık 17 derece idi. Bu rakam, çok gibi görünmeyebilir, ancak bunun aşırı uçları gizleyebilecek bir ortalama olduğunu unutmayın. Ve geçen ay çok fazla aşırı uç vardı.

Hollanda, Almanya ve Belçika sıcaklık rekorları kırdı. Paris, şimdiye kadarki en yüksek sıcaklığını 45.5 derece olarak kaydetti. Polonya, Çek Cumhuriyeti ve İspanya‘nın bazı bölgelerinde görülmemiş yüksek sıcaklıklar yaşandı. ABD‘de devasa bir alan, geçen ay minumum sıcaklık rekor seviyelere ulaşmışken, bir ısı dalgasıyla adeta fırınlandı.

Şu anda yanan bölgelerin çoğunun geçtiğimiz ay aşırı derecede sıcak olması şaşırtıcı değil: Sibirya, Alaska, Kanarya Adaları.

Alaska ve Kanarya Adaları da bu yıl ciddi kuraklıkla uğraştı. Mayıs ayında, Alaska, “aşırı kuraklık” bildirimi yaptı. ABD Drought Monitor‘e göre devlet  ilk kez böyle bir not kaydetti.

Bu koşulların uzun zamandan beri orman yangınlarını alevlendirdiği biliniyor. Yüksek ısı ve düşük nem, bitkilerin kuruması anlamına gelir. Ancak yangınlarda insanların da kritik bir rol oynadığı biliniyor. Tıpkı Amazonlarda olduğu gibi, insan faktörü yangının altında yatan neden olabildiği gibi, kendi müdahalesi dışında çıkan orman yangınlarını daha da kötüleştiriyor.

Birçok ekosistemde, orman yangınları doğal ve zorunlu bir olgudur. Çürüyen çalı çırpıyı temizler, besin maddelerini toprağa geri kazandırır ve hatta bitkilerin çimlenmesine yardım eder. Ancak son yıllarda insanlar her adımda orman yangınlarından kaynaklanan tahribatı daha da kötüleştirdi. Doğal yangınların bastırılması, kuru bitki örtüsünün birikmesine izin verdi.

İnsan faaliyeti iklimi değiştiriyor

İnsanlar tutuşmaya hazır alanlara daha da yakınlaşıyor ve  düşmüş elektrik hatları, serseri kıvılcımlar veya kundaklama yoluyla, orman yangınlarının çoğuna neden olabiliyor. Özellikle de yıllarca suya doymuş olan Amazon yağmur ormanları, doğal olarak yanmaz. Buradaki yangınlar insanlar tarafından tetiklenir. Brezilya‘da, yangın riski nedeniyle yılın bu döneminde yasadışı olsa da, çiftçilerin tarla tarımı ve otlak alanını temizlemek için ormanlarda yarık açma ve yakma taktiklerini kullandığı defalarca görüntülendi ve kanıtlandı.

Ülkedeki  yasa dışı tomruk kaçakçılarının da yerlileri  topraklarından çıkarmak ve kendi izlerini örtmek için bir taktik olarak yangın çıkardığı biliniyor.  Amazon yağmur ormanları, bugüne dek bildirilen 72,843 ihbarla, bu yıl rekor sayıda yangın yaşadı.

Brezilya’nın Ulusal Uzay Araştırmaları Enstitüsü (INPE) araştırmacısı Alberto Setzer Reuters’e verdiği demeçte, “Bu yılki iklim ya da Amazon bölgesindeki ortalamanın biraz altında olan yağışlarla ilgili anormal bir şey yok” dedi. “Kuru mevsim;  yangının çıkması  ve yayılması için elverişli koşullar yaratır, ancak yangını başlamak, kasıtlı olarak veya kazayla insanların işidir.”

(12 Ağustos 2019. Sibirya orman yangınlarının ölçeği ve  duman bulutunun devasa alanı bu animasyon ile vurgulanıyor: 5 milyon km2’den fazla. Karşılaştırma için, AB yaklaşık 4,5 milyon km² ve ​​bitişik ABD yaklaşık 8,1 milyon km²’dir.)

(Dünya’nın diğer tarafından, en son Amazonia yangınları. @ CopernicusEU’nun Atmosfer İzleme Servisi’nin ürettiği grafikte,  Atlantik kıyılarına ve São Paulo’ya ulaşan dumanı gösteriliyor.)

Brezilya’daki mevcut orman yangınlarının kaynağı henüz tespit edilemedi  ve hükümet bunu keşfetmeye meyilli değil. INPE’nin direktörü Ricardo Galvão, bu ayın başlarında yaptığı, ajansın Amazon’daki ormansızlaşma oranının yüzde 88 oranında arttığını belirlediklerini bildirdi, ancak Başkan Jair Bolsonaro, ormansızlaşma verilerine “yalan” dedi.

Ancak bu ormansızlaşma durumu, bölgesel sonuçlara neden olacak. Toprağı sabitlemek ve nemi korumak için ağaçlar olmadığında alttaki bitki örtüsü kurur ve yanmayı kolaylaştırır. Ağaçlar ayrıca büyük miktarda suyu buharlaştırır ve yağmur ormanlarının kendi yağışlarını oluşturmasına yardımcı olacak yoğunlaşmayı sağlayan kimyasallar yayar.

Şu anda, Amazon kadim halinden yüzde 15 veya daha fazla ormansızlaştırıldı ve bilim adamları bu oran yüzde 25’e ulaşırsa, ormanın içinde su çevrimini sağlayan yeterli ağaç olmayacağından endişe duyuyor.  Bardağı taşıran son bir sınır noktası geçilecek ve sonunda Amazonlar savanaya dönüşecek. Bunun dünyanın geri kalanı için de büyük sonuçları olacak. Zira Amazon yağmur ormanları büyük miktarda oksijen üretir. Bitki örtüsü, ısı tutucu gazlara oksitlenebilecek milyarlarca metrik ton karbonu tutar.

Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) bu ayın başlarında Amazon yağmur ormanları gibi alanların korunmasının iklim değişikliğini hafifletmenin ayrılmaz bir parçası olacağını belirtti. Ancak mevcut orman yangınları ve ormansızlaşma hızı ile dünya hızla yanlış yönde koşuyor.

Makalenin orijinali için tıklayın

 

More in Ekoloji

You may also like

Comments

Comments are closed.