Çalışmaya ortaklaşa liderlik eden Belçika’daki Hasselt Üniversitesi‘nden Prof Tim Nawrot ise hava kalitesi düzenlemesinin, gebelik sırasındaki bu [hava kirliliği] transferi tanıması ve insan gelişiminin en hassas aşamalarını korumak için hareket etmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Ömür boyu sürecek risklere yol açıyor
Hava kirliliği parçacıkları ilk olarak 2028 yılında Londra Queen Mary Üniversitesi‘nden Prof. Jonathan Grigg ve meslektaşları tarafından plasentalarda tespit edilmişti. Graig, “Yeni çalışma parçacıkların fetüslere geçtiğini ikna edici bir şekilde gösterdi. Bu durum riskleri artırıyor, çünkü çocuk için potansiyel olarak ömür boyu sürecek sonuçları var” demişti.
2019’da yapılan kapsamlı bir küresel incelemede ise hava kirliliğinin insan vücudundaki her organa ve neredeyse her hücreye zarar verebileceği sonucuna varılmıştı. O araştırmada küçük parçacıkların da kan-beyin bariyerini geçtiği bulundu
Dünya nüfusunun %90’ından fazlası, hava kirliliğinin Dünya Sağlık Örgütü yönergelerinin üzerinde olduğu yerlerde yaşıyor ve kirlilik her yıl milyonlarca erken ölüme neden oluyor.
Lancet Planetary Health dergisinde yayımlanan son araştırma kapsamında da incelenen her akciğer, karaciğer ve beyin dokusu örneğinde, ayrıca göbek kordonu kanı ve plasentalarda bulunan hava kirliliği parçacıklarının anne adayı yüksek hava kirliliği olan yerlerde yaşadığında daha yüksek partikül konsantrasyona sahip olduğunu buldu.
Comments