ManşetTürkiye

Diyarbakır’ın yeni emniyet müdüründen özeleştiri

0

Diyarbakır’da 90’lı yıllarda görev yapan ve bir süre önce Siirt’ten Diyarbakır’a atanan Emniyet Müdürü Recep Güven, önemli açıklamalarda bulundu. Güven, “Dağda ölen teröriste ağlayamıyorsanız insan değilsiniz. Eline silah almış çoluk çocuk demeden insan katleden canavarlaşmış bir teröristi de enterne edemiyorsanız devlet değilsiniz” diye konuştu.

Diyarbakır’daki basın kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya gelen Diyarbakır’ın yeni Emniyet Müdürü Recep Güven, 1990’lı yıllarla ilgili özeleştiride bulundu. 1991 ve 1996 yılları arasında Diyarbakır’da görev yapan 20 yıllık istihbaratçı Güven, bu yılları en zor yıllar olarak nitelendirdi.

“Keşke yaşanmasaydı, hiç olmasaydı” denilen bir süreçte Diyarbakır’da hizmet vermeye çalıştığını anlatan Güven, “İnsanların çektiği acıları biz de yüreğimizde hissettik. Boşaltılan her köyün aslında geleceğimizde tehdit olduğunu biliyorduk. Meçhule giden insanların herhangi bir sisteme tabi olamayacağını da biliyorduk. Belki bir mecburiyetti, belki acil bir karardı. Geçmişi eleştirmek gibi bir olumsuzluğa girmek istemem. Ama bugün yaşadığımız sorunun temelinde bu var. Şimdi toparlanma ve normalleşmeye çalışıyoruz” dedi.

Daha önce bir konferansta yaptığı bir konuşmaya da değinen Güven, o anısını şöyle anlattı:

“Konferans esnasında salondakilerin büyük ünlemlerle bakmasına sebep olan bir cümle kurdum. Biraz eleştirildim ama ‘dağda ölen teröriste ağlayamıyorsanız insan değilsiniz’ demiştim. Ama eline silah almış çoluk çocuk demeden insan katleden canavarlaşmış bir teröristi de enterne edemiyorsanız devlet değilsiniz. Ben bu iki duygu arasında gidip geliyorum. Benim yitik evladım dağa çıkmış keşke ulaşabilseydim, keşke ben ona normal bir hayat sunabilseydim. Keşke onun terörize olmasına mani olabilseydim diye ağlarım. Ağlarım yani her teröriste de içim ezilir. Bu Diyarbakır’ın kaderi olmamalı; gözyaşı, kan… bu coğrafya o kadar güzel insan yetiştirmiş ki. Fakat şimdi canavarlar üretiyoruz. Niye ? denetimsizlikten, kontrolsüzlükten, insana ulaşamadığımızdan, insan odaklı hizmet üretemediğimizden. Başka bir şey değil yani.”

Uzun konuşmasında özeleştiri yapmaya devam eden Güven, gözaltına alınan veya dağa çıkan bazı çocukların özgeçmişini de okuduğunu söyledi. Güven, bu konuda da şunları söyledi:

“Nasıl özeleştiri yapmayız. Benim karakoldaki memurumun kötü davranmasıyla, benim kontrollerimde yaptığım bir aşırı güçten ötürü zaten sosyal yaşamda tutunamamış bir çocuk… ben yüzlerce özgeçmiş raporu okudum. İstihbarattaydım. Bu çocuklar yazmış, ‘ulusal kurtuluş savaşımıza katkıda bulunmak istiyorum’ en son cümleyi . ‘Evladım yaşın kaç ?… ‘12. Babam işsiz, annemi dövüyor.’ Sosyal çevre berbat. Okula güç yettiremiyorum. İşte adam sosyal yaşam savaşını devam ettiremiyor. ‘Ben savaşacağım’ diyor. Bundan ne anlamamız lazım. Çocuk kaçıyor işte. Bulunduğu yerden kaçıyor. Bunun kaçma sebeplerinden biri bensem diğeri de sizsiniz. Bu toplumda mutlaka bir sıkıntı var demektir. Bunu ortaya da koymazsak nasıl çözeceğiz ? Tabi ki konuşacağız. Çünkü kaybettiğimiz insan. Patır patır insan ölüyor şurada. Her birinin hayalleri var, aşkı var, sevgilisi var. İnsanları öldürüyoruz, hayallerini öldürüyoruz, yüreklerine kin koyuyoruz. ” şeklinde konuştu

(Ntvmsnbc)

 

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.