‘Demokrasi Yürüyüşü’ Ankara’da sona erdi

TBMM Parkı'nda okunan basın açıklamasında, 'sorunların diyalog yoluyla çözülmesi' çağrısında bulunuldu.

HDP’nin 15 Haziran’da Edirne ve Hakkari’den başlattığı yürüyüş Ankara‘da TBMM Parkı‘nda yapılan basın açıklamasıyla sona erdi.

HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan, Mithat Sancar, HDK, DTK yöneticileri ve milletvekillerinin katıldığı açıklama öncesi parkın çevresi polis tarafından kapatıldı. Parka giriş ve çıkışlar kontrol altına alınırken açıklamaya katılmak isteyenler tek tek arandıktan sonra alana alındı.

Milletvekilleri ile güvenlik güçleri arasında parti üyelerinin park alanına girişinin engellenmesi nedeniyle sık sık tartışma yaşandı. Birçok kişinin parka girişine izin verilmedi.

‘Darbe dönemi görüntüsü oluşturuldu’

Buldan ve Sancar tarafından okunan ortak basın açıklamasında, kente giriş çıkış yasaklarıyla ve çeşitli biçimlerde Yürüyüş’ün engellenmeye çalışıldığı ancak bu çabaların boşa çıktığı belirtildi:

Büyük bir demokratik olgunlukla ve sorumlulukla bu yürüyüşü gerçekleştirdik. Toplum, bütün halklarımız, HDP’nin bu tutumunu, demokratik siyasetteki kararlı ve taviz vermez duruşunu, neyin ne olduğunu gördü. Böylelikle halkımızın kararlılığı, iradesi ve umudu daha da büyüdü.

Bizleri engellemek için yürüyüş güzergahımızda bulunan 16 kente giriş çıkışlar Anayasa ve hukuk çiğnenerek yasaklandı. Yürüyüş güzergahımızda yapılan yığınaklarla bir darbe dönemi görüntüsü oluşturuldu. Milletvekillerimiz ve seçilmişlerimiz üzerine zaman zaman suç işleyerek, yasa ve anayasa çiğneyerek saygısızca saldırılar yapıldı.

‘Mücadeleyi bir üst düzeye çıkarıyoruz’

Yürüyüş boyunca barolar, insan hakları dernekleri, meslek örgütleri, sendikalar, siyasi partiler ve pek çok kurumla bir araya gelindiği belirtilen açıklamada “Bu kurum ve kuruluşların birçoğu bizimle birlikte, yan yana, omuz omuza yürüdü, ortak mücadeleyi büyüttü ve gereklerini yerine getirdi” denildi.

Açıklamada, Türkiye’de barışın sağlanmasının yolunun siyasi müzakerelerden geçtiği ifade edildi:

Toplumun en temel talebi ve hayati ihtiyacı olan şiddetin son bulması, toplumsal barışın gerçekleşmesi için her türlü sorumluluğu almaya hazırız. Çatışma kısır döngüsüne son verilmesi ve sorunların diyalog yoluyla çözülmesi çağrısında bulunuyoruz. Türkiye’de huzur ortamının tesis edilmesi isteniyorsa, bunun yolu demokratik siyasetten ve müzakereden geçmektedir. Bunu sağlayacak bütün adımların atılması için herkes üzerine düşeni yapmalıdır.

(…) Bu nedenle yürüyüşümüzü burada bitirmiyoruz, mücadeleyi bir üst düzeye çıkarıyoruz. Toplumsal sorunları çözene kadar da durup dinlenmeden yolumuza devam edeceğiz.

Açıklamanın sonunda ise partinin, yaklaşık 3.5 yıldır cezaevinde bulunan eski eş başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ anıldı:

HDP özgürlükler için, demokrasi için, barış için, adalet için, eşitlik için, iş ve aş için, doğa için, kadın özgürlüğü için yürüdü. Bizim tek derdimiz halkımızın hak ve hukuk temelinde, özgürce bir yaşam sürmesidir. Buradayız! Burada olacağız. Selahattin Demirtaş olarak, Figen Yüksekdağ olarak; cezaevlerindeki tüm üyelerimiz, yöneticilerimiz, milletvekillerimiz, belediye eşbaşkanlarımız ve seçilmişlerimizle birlikte buradayız ve daha güçlüyüz. Yolumuz açık olsun. Mutlaka kazanacağız.

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İklim krizi ve su stresi uluslararası çatışmaların çıkması riskini artırıyor

Su stresi ülke içi gerginliklere ve sınırları aşan su kaynaklarını paylaşan ülkeler arasında çatışmalara yol açıyor.

Cebeci’deki taş ocağı protestosuna polis müdahalesi: Beş kişi gözaltına alındı

Sultangazi'de yaşayanlar için sağlık tehdidi oluşturan Cebeci Taş Ocağı'nın kapatılmasını isteyen yurttaşlara polis müdahale etti. Yurttaşlar 'Tozdan ölmek istemiyoruz' diyerek madene doğru yürürken polis engeliyle karşılaştı. Beş kişinin gözaltına alındığı bildirildi.

Malatya’daki tarihi taş köprü için yıkma tehdidi: ‘Cinayetle eşdeğer’

Malatya'daki taş köprünün tek ayağının hasar görmesi sonrası yıkılmasının gündeme alınması bölgede tepki çekti. Yurttaşlar köprünün yıkılması yerine korunarak restore edilmesi gerektiğini savunuyor.

Karaburun’da depolamalı güneş enerji santraline tepki: Zeytin ve naranciye ağaçlarımız tehdit altında

Karaburun, Küçükbahçe'de yapılması planlanan depolamalı güneş enerji santrali projesinin 3 Eylül'de yapılacak halkın katılımı toplantısı öncesinde, bölge sakinleri değerli habitatlarını, meralarını, zeytin ve narenciye ağaçlarını göstererek projeyi istemediklerini söyledi.

‘Avrupa’da sıcaklık kaynaklı ölümler 70 yıl içinde üç katına çıkabilir’

Yeni bir araştırmaya göre, küresel sıcaklık artışı 3 derece ile sınırlandırılsa dahi önlemler alınmazsa yüzyıl sonuna kadar 55 bin ek can kaybı meydana gelebilir. Güney Avrupa en büyük risk altında.

EN ÇOK OKUNANLAR