Danıştay Başkanı, Akkuyu’ya ilk kazmayı vurdu

Danıştay’ın 144. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla TBMM’de kokteyl verildi. Kokteyle, Yıldız’ın yanı sıra TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Yargıtay Başkanı Ali Alkan ve çok sayıda yüksek yargı mensubu ile davetli katıldı.

Etkinlikte gazetecilerin sorularını yanıtlayan Yıldız, nükleer santrallere ilişkin soru üzerine, çalışmaların devam ettiğini belirterek, ”Bu konuda yasamanın, yürütmenin ve yargının yeknesak bir halde olduğunu görüyoruz. Bu bizim için sevindirici bir durum. Bu Türkiye ’nin meselesi, hepimizin meselesi. Sanayileşmeyle, elektrikteki çeşitlendirmeyle alakalı önemli bir başlık. O yüzden yasama, yürütme ve yargının tüm mensuplarına teşekkür ediyoruz. ”Danıştay bunun da yürütmesini durdurabilir mi?” sorusuna Yıldız, ”Yargıyla alakalı fikir yürütmek gibi bir durumumuz olamaz. Biz yalnızca izleriz” karşılığını verdi.

‘ONU DURDUR BUNU DURDUR, YOK ARTIK!’
Danıştay Başkanı Hüseyin Karakullukçu ise aynı soruyu, ”Ne varsa durduruyoruz. Yok, durdurma yok artık. İlerleme var. Ben espri yapıyorum siz ciddiye alıp yazıyorsunuz. Devletin, milletin lehine ne varsa yapılacak. Bunun lamı cimi yok. Öyle bir şey mi var? Onu durdur, bunu durdur. Durdurduk ne oldu? Bir şey görelim, beğenmezsek…” diye esprili sözlerle yanıtladı.

Konuya yönelik eleştirileri nasıl değerlendirdiği sorulan Bakan Yıldız, ”Gayet normal karşılıyorum. Bu ülkemizin renkliliği, çeşitliliğidir. Eleştirenler olacak, tavsiye edenler olacak. Hepsine açığız. Biz bu nükleer santrali zaten Greenpeace ile birlikte yapacağız. Hep beraber yapacağız. Herkesin her konuda aynı şekilde düşünmesi söz konusu olmayabilir. Bunu normal karşılamak lazım. Ben normal karşılıyorum” dedi. ”Siz görüşecek misiniz?” sorusuna ise Yıldız, ”Her zaman görüşüyoruz zaten” karşılığını verdi.

Bir gazetecinin, ”Onlar protesto ederken çimento dökülüp bacadan duman çıkacak mı?” sorusu üzerine Bakan Yıldız, ”Olabilir. Bunun protestosunu yapan olacak. Olumsuz fikrini söyleyen olacak. Bir yandan işi yapan olacak. Devam edecek. Türkiye böyle büyüyor zaten. Bunları normal karşılıyorum” dedi.

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

‘Avrupa’da sıcaklık kaynaklı ölümler 70 yıl içinde üç katına çıkabilir’

Yeni bir araştırmaya göre, küresel sıcaklık artışı 3 derece ile sınırlandırılsa dahi önlemler alınmazsa yüzyıl sonuna kadar 55 bin ek can kaybı meydana gelebilir. Güney Avrupa en büyük risk altında.

Geri dönüşümün davranışsal ekonomisi-2

Türkiye’nin atık yönetim karnesi ciddi anlamda endişe verici. Henüz kendi atıklarımızla ne yapacağımızı yönetemiyorken, Avrupa’nın atıklarının yarısının ülkemize gönderilmesi bu endişeyi daha da derinleştiriyor.

Şirketlerin toplumsal sorumluluğu

Türk şirketleri kurumsal sosyal sorumluluk ve sürdürülebilirlik uygulamalarında batılı benzerleri kadar başarılı değil. Ancak bu sadece şirketlerden kaynaklanmıyor, 'öngörülemezlik ortamı' ve toplumsal baskının eksikliği de bunda etkili. 

‘Qou vadis-2’: Ülke nüfusu

Geleceği ile ilgili derin kaygılar duymakta olan nüfus kesimlerinin, Türkiye’nin her yerinde giderek artmakta olduğu bir ortamdayız. Ne kent nüfusu kentte kalabilecek uzun erimli bir gelecek görüyor, ne de kır nüfusu kırda kalabilecek bir durum algılıyor.

[Bir şarkının hikayesi] San Francisco/ Scott McKenzie

Scott McKenzie’nin Hippi kültürünü konu alan 'San Francisco (Saçınıza Çiçek Taktığınızdan Emin Olun)' şarkısı, Beatles’ın 'All You Need is Love'ı ile beraber, 'Summer of Love'ın belirleyici şarkılarından biri olarak kabul edilir.

EN ÇOK OKUNANLAR