Azerbaycan‘ın başkenti Bakü‘de devam eden BM İklim Zirvesi, (COP29) daha önce Avrupa ve Latin Amerika ülkelerinde düzenlenen zirvelerdeki gibi büyük ve geniş çaplı eylem ve protestolara sahne olmuyor.
Bunda Azerbaycan’ın İlham Aliyev liderliğindeki yönetiminin muhaliflere, hak savunucularının protesto eylemlerine karşı sert tavrının etkisi var. Azerbaycan uzun yıllardır kötü bir insan hakları siciline sahip ve hükümet düzenli olarak gazetecileri, aktivistleri ve bağımsız politikacıları hedef alıyor. Yönetim, hak örgütleri tarafından COP29 öncesinde iklim aktivistleri ve gazeteciler de dahil olmak üzere ifade özgürlüğüne yönelik yoğunlaşan bir baskıya öncülük etmekle suçlanmıştı.
Zirvenin pazartesi günü başlamasından bu yana iklim aktivistlerinin COP29’un mekanında, müzakerelerin sürdüğü iç salonunda protesto eylemi yapmasına dün ilk kez izin verildi.
Aktivistler, emisyonları azaltmanın yanı sıra, gelişmiş ülkelerin taahhütlerini artırmalarını talep ediyor.
Latin Amerika ve Karayipler İklim Finans Grubu‘ndan Sandra Guzman Euronews‘e şunları söyledi:
“Bugün iklim finansmanı ihtiyaçlarının trilyonlarla ölçüldüğünü ve bunun için sadece milyarlarca dolar aldığımızı biliyoruz. Bu nedenle, sadece emisyonları azaltmak için değil, aynı zamanda bu krize uyum sağlama kapasitemizi artırmak için de yatırım yapmak üzere trilyonlar talep etmek için buradayız. Ayrıca, tüm dünyada halihazırda maruz kaldığımız kayıpları ve hasarları da ödeyeceğiz. Bu yeni kolektif hedef bir teşvik olmakla birlikte, iklim değişikliği bağlamında mücadeleye devam etmemize yardımcı olmanın bir yoludur.”
Önümüzdeki pazartesi günü ilgili bakanlarının Bakü’ye gelmesiyle birlikte mevcut resmi olmayan taslak metin üzerinde daha fazla ilerleme kaydedilmesi bekleniyor.
Yıllık iklim finansmanı için “Yeni Kolektif Niceliksel Hedef” (NCQG) adı verilen yeni bir finansman rakamı üzerinde anlaşmaya varmak COP29’un temel hedeflerinde en önde geliyor.
Guzman, paranın hibe olması gerektiğini, kredi olmaması gerektiğini belirterek, “Uyum politikalarından kar elde edemezsiniz” dedi.
Karbon kredisi ticaretine tepki
Önceki gün de Paris Anlaşması‘nın 6. maddesi gereği karbon kredileri ticaretini düzenleyen temel kurallara ilişkin anlaşmanın zirvenin ilk gününde biraz da “aceleyle” onaylanması iklim adaleti gruplarının protestolarına neden olmuştu.
[COP29] Karbon kredisi kuralları onaylandı, iklim kampanyacıları aceleden rahatsız

Alman iklim aktivisti Line Niedeggen, Bakü Stadyumu eyleminin mesajının “tarihi kirleticilerde, gelişmiş ülkelerde yeterli para var. Bunu vermeyi ertelemeyi ve sanki başkasının sorumluluğuymuş gibi davranmayı bırakmalılar” olduğunu söyledi.
Gelişmekte olan ülkeler, iklim değişikliğiyle mücadelesi için 1 trilyon dolardan fazlasının taahhüt edilmesini talep ediyor. Konuyla ilgili müzakereler halen devam ederken, Donald Trump‘ın ABD‘si Çin‘in daha fazla finansal katkı yapması için baskı yapıyor. Brezilya gibi bazı ülkeler de bağışçı tabanını genişletmeye çalışıyor.
Bir diğer aktivist grup ise iklim değişikliğinin yol açtığı zararları anlatan 10 metre uzunluğunda faturayla eylem yaptı.
Aktivistler, zengin ülkelerin emisyonlarının yol açtığı iklim krizinin bedelini ödemeye devam eden savunmasız topluluklara “milyarlarca değil, trilyonlarca dolar” tutarında iklim finansmanı sağlanmasında daha fazla gecikme olamayacağını söyledi; askeri harcamaları azaltmaları “kayıp ve hasar” fonuna ödeme yapmaları çağrısında bulundu.
ActionAid International’da iklim adaleti konusunda çalışan Teresa Anderson, “Bugün sergilediğimiz devasa fatura, gelişmekte olan ülkelerin halihazırda üstlendiği kayıp, hasar, uyum ve azaltma maliyetlerini açıkça ortaya koyuyor. Gelişmiş ülkeler kontrolden çıkan iklim bozulmasını önlemek istiyorlarsa, Küresel Güney’e olan borçlarını ödemeliler.”
Zengin kirletici ülkelerin eylemsizliğini ve iklim finansmanını kredi yerine kamu hibeleri şeklinde sağlamayı reddetmelerini eleştiren eylemciler, bu nedenle en çok etkilenen savunmasız ülkeler ve insanların çöküşün eşiğine itildiğini belirtti.
Asya Halkları Borç ve Kalkınma Hareketi‘ni temsil eden Filipinler‘den Lidy Nacpil, “İhtiyaç duyulan trilyonlardan daha az olan hiçbir anlaşmayı kabul etmeyeceğiz. Anlamlı bir anlaşma elde edebilmek için mücadele ediyoruz. Bu zirveden sonuç alamazsık bir sonrakine kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.
Eylemde konuşan Tanzanyalı genç aktivist Sylvia Kijangwa, şunları söyledi:
“Ülkemde kadınlar ve genç kızlar su aramak için giderek daha fazla uzun mesafeler yürümeye zorlanıyor ve bu da onları yaban hayatı tarafından saldırıya uğrama ve su kuyularında kötü muamele görme riskine sokuyor. Bu Finans Günü’nde, iklim krizine en az katkıda bulunan ülkelerden gelen bu kadınlar için adalet talep ediyoruz. Çocuklarımız, boş vaatlerin norm haline gelmesiyle gıda krizi nedeniyle yetersiz beslenme sorunu yaşıyor. COP29, hâlâ ödediğimiz iklim etkilerinin maliyetleri için finansman sağlamanın doğru zamanı.”
İlham Aliyev ve hükümeti İsrail’i sıkı şekilde destekliyor ve bu ülkeye gaz ve petrol ihracatından büyük kar sağlıyor.
İklim adaleti talep koalisyonunun bir parçası olan War on Want‘ın yöneticisi Asad Rehman, Bakü’de düzenlenen bir panelde şunları söyledi:
“İnsanlığın geleceğinin tehlikede olduğu bir kavşaktayız, insanlık için bir ölüm kalım mücadelesiyle karşı karşıyayız: Bir tarafta herkesin onurlu bir şekilde yaşama hakkı var, diğer tarafta duvarlar ve çitlerle çevrili ve kurban edilmiş insanların olduğu bir dünya var.”
Zirvede, dayanışma vergileri, iklim eylemi için acilen ihtiyaç duyulan paranın bir kısmını toplamak için popüler bir seçenek olarak ortaya çıktı. Olası hedefler arasında kripto para, aşırı zenginler ve sık uçanlar yer alabilir.
Küresel Dayanışma Vergileri çalışma grubunun yeni raporuna göre, kripto para birimi, yüksek karbonlu mal ve hizmetlere uygulanacak yeni dayanışma vergileri setine dahil edildiğinde, iklim krizi için yılda 5 milyar dolar gelir elde edilecek.
Kripto paralar, enerji yoğun materyaller. Bir tahmine göre, bitcoin madenciliği geçen yıl küresel enerji talebinin yaklaşık yüzde 1’ini oluşturuyordu. Küresel Dayanışma Vergileri görev gücünün ikinci raporuna göre, enerji için kWh başına sadece 0,045 dolar ücretlendirmek 5 milyar dolar üretebilir.
Raporda NCQG’ye katkı sağlamak için geri dönüştürülmüş malzemeden ziyade polimerlerden plastik üretmeye uygulanan bir plastik üretim vergisi ve yüzde 2’lik bir servet vergisi de öneriliyor.