Amerikalı doğabilimci John Burroughs, “Sevgi olmadan bilgi kalıcı olmaz. Fakat sevgi önce gelirse bilgi kesinlikle arkasından gelecektir,” diyor. Çocuklarımızı üzerinde yaşadığımız gezegene saygı duyan bireyler olarak yetiştirebilmek için biz ebeveynlerin öncelikli görevi, erken dönemde doğa sevgisi verebilmek. Onların minik omuzlarına taşıyabileceklerinden fazla yük ve korku bindirmeden, doğayla oyun arkadaşı olmalarını sağlamak, bu yolda atacağımız ilk adım. İkinci adım ise doğayla ve yaşadığımız çevreyle uyumlu, sürdürülebilir yaşam tarzı benimsemeleri için doğru rol modelleri sunan çocuk kitapları seçmek.
Bu amaçla biz [Çocuklar İçin Yeşil Kitaplar] adını verdiğimiz bir diziye başladık. Çocuklara çevre bilinci aşılayan, farklılıklarımızla bir arada yaşamanın mümkün olduğunu gösteren kitapları derlemeye karar verdik. Bildiğimiz kitapları anımsamaya, bilmediklerimizle tanışmaya, tanıtmaya niyet ettik.
***
Çocukların hayal kapılarını aralayan hikayeleri sunan kitapların özenle seçilmiş olması öyle muhim ki. Çocuk kitaplarının ehemmiyetini anladıktan sonra klasik çocuk masalların da ki hayal kapılarini yağmalayan detayları farkettim , sadece prensesler ve prensler güzel yahut yakışıklı değildi hayatta iç güzelliği vardi mesela esas bahsedilmesi gereken, ya da sadece rengin farklı diye tüm sürüden dışlanıyor olman; kendi farklılıklarını gördüğünde sürüden dışlanmamak adına onları örtmeni gerektirmiyordu bilakis farklılıklarımız bizi çeşitlendiriyordu, “eve yeni yoldan gitmeyi denersen seni mutlak kötü kalpli kurtlar kapar çünkü her zaman kurtlar kötüdür ve eve hep sana ögütlenen yoldan gitmelisin “Hayır efendim! ne kurtlar kötüdür ne de eve öğretilen yoldan gitmelisin her zaman, hatta her gün yeni yollar denemelisin evine varan ve her zaman yaptığının farklısını yapmalısın ki suyun dinamik olsun, hayatın akışkan olsun… Bu ve niceleri… Sonunda eve giren her çocuk kitabını evvela okumaya karar verdim. Bu durum oğlumu bilmem ama benim işime çok yaradı diyebilirim :).
Peter H. Reynolds’tan, Mış gibi.
Kahramanımız Ramon resim yapmayı çok seviyor gördüğü her şeyin resmini çiziyor. Bir gün vazoda ki çiçeği resmederken abisi resmiyle dalga geçiyor bunun üzerine resim yapmayı bırakan Ramon oldukça üzülüyor.
Ve Ramon tekrar ediyor” Vazoymuş gibi “… Anlıyor ki vazo un kendini resmetmek; vazonun işi, Ramon ise kendi gibi çiziyor.. Ve bir daha Mış gibi yaşamaktan vazgeçmiyor…
Bu güzel hikayeyi okumanızı ve kitabı çocukların erisebilecegi yerlere bırakmanızı çok isterim.Düşünüz bol hikayeleriniz yolunuza ışık olsun.
Sevgi ve muhabbetle.
Yazan ve Resimleyen : Peter H Reynolds
Çevirmen : Oya Alpar
Yayinevi : Altın kitaplar
Nazan Önenç Sönmez
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…