Amerikalı doğabilimci John Burroughs, “Sevgi olmadan bilgi kalıcı olmaz. Fakat sevgi önce gelirse bilgi kesinlikle arkasından gelecektir,” diyor. Çocuklarımızı üzerinde yaşadığımız gezegene saygı duyan bireyler olarak yetiştirebilmek için biz ebeveynlerin öncelikli görevi, erken dönemde doğa sevgisi verebilmek. Onların minik omuzlarına taşıyabileceklerinden fazla yük ve korku bindirmeden, doğayla oyun arkadaşı olmalarını sağlamak, bu yolda atacağımız ilk adım. İkinci adım ise doğayla ve yaşadığımız çevreyle uyumlu, sürdürülebilir yaşam tarzı benimsemeleri için doğru rol modelleri sunan çocuk kitapları seçmek.
Yeşil Gazete, “Çocuklar için Yeşil Kitaplar” yazı dizisi illüstrasyonu için Gonca Mine Çelik’e teşekkür ederiz
Bu amaçla biz [Çocuklar İçin Yeşil Kitaplar] adını verdiğimiz bir diziye başladık. Çocuklara çevre bilinci aşılayan, farklılıklarımızla bir arada yaşamanın mümkün olduğunu gösteren kitapları derlemeye karar verdik. Bildiğimiz kitapları anımsamaya, bilmediklerimizle tanışmaya, tanıtmaya niyet ettik.
***
Her sene dünyanın çeşitli yerlerinde binlerce insan savaş, çatışma, terör, olumsuz iklim ve yetersiz beslenme koşulları gibi sorunlar nedeniyle evlerini terk ediyor. Göç esnasında yaşanan güçlükler, varılacak yerdeki belirsizlikler, şiddet, dışlanma, uyum sorunları ve sağlıksız koşullar gibi pek çok sorunla yetişkinler bile baş etmekte zorlanırken; göçlerden en çok etkilenen çocuklar oluyor.
Günümüzde sıklıkla nefretle anıldığına şahit olduğumuz göçmelerle, geleceği kurgulayacak olan bugünün çocuklarının duygudaşlık kurabileceği alanlar yaratmak son derece önemli. Frank Cottrell Boyce tarafından kaleme alınan kitapta, Moğolistan’dan İngiltere’ye göçen bir ailenin çocukları Chingis ve Nergui’nin, sınıf arkadaşları ve “iyi rehberleri” Julie’nin gözünden yaşadıkları anlatılıyor.
Çocukların İngiltere’deki okula uyum sağlama çabaları, kendilerini takip ettiğine inandıkları bir iblisten kaçmak için yaptıkları ve göçmen bir ailenin korkularıyla yüzleştiğimiz bölümler oldukça çarpıcı.
Kullanılan fotoğrafların da katkısıyla kitap, okuru Moğolistan’a doğru bir de yolculuğa çıkarıyor. Evcil hayvan olarak yetiştirilen kartallarla, uçsuz bucaksız bozkırlarla, taşınabilir bambu saraylarla özellikle çocuk okurun düş dünyasında renkli bir pencere açıyor. Üstelik günümüz çocuklarının altında bulundukları çılgın bilgi yağmurunda, tarih, simetri, sağlıklı beslenme gibi kitabi bilgilerin yanında; hayatta “yaşamaya dair” öğrenecekleri daha pek çok şey olduğu fikrini uyandırıyor. Mesela bir kartalı sakinleştirmenin yollarını…
Kullanılan dilin akıcılığı ve hikayeye eşlik eden fotoğraflar okurun kitaba sıkı sıkı bağlanmasını sağlayan önemli unsurlar. Bir defterden esinlenerek tasarlanmış sayfa düzeni de kitabın gerçekçiliğini perçinliyor.
Hem çocuk hem de yetişkin okurların Chingis ve Nergui’nin İngiltere’ye uyum çabalarını kah gülümseyerek kah hüzünlenerek okuyacakları bu duygu yüklü roman ile göçmenlerle duygudaşlık sağlayacaklarına ve onlara daha farklı bir gözle bakacaklarına inanıyorum.
Kitabın sonunda okurları bir de sürpriz bekliyor. Frank Cottrell Boyce’un bu romanı yazarken yaşanmış bir hikayeden esinlenmiş olduğunu öğreniyoruz. Okuru gerçeklerle yüzleştirirken, “batı medeniyetini” bir kez daha gözden geçirmemizi sağlayacak üç unutulmaz cümle kuruyor üstelik:
“Ülkemin iltica politikası ya da Moğolistan ile olan ilişkileri hakkında fazla bilgiye sahip değilim. Bootle gibi az nüfuslu ve kültürel olarak gelişmemiş bir yere böyle gönlü zengin ve harikulade misafirlerin kabul edilmemesinin karmaşık bir sebebi vardır belki. Ama bildiğim bir şey varsa, o da gecenin bir yarısı çocukların yataklarından kaldırılıp götürülmesini normal karşılayan bir ülkenin gelişmiş kabul edilemeyeceği.”
Benim Adım Hiç Kimse
Yazan Frank Cottrell Boyce
Türkçeleştiren Arif Cem Ünver
Yaş grubu +9
Tudem
115 sayfa karton kapak
Dilge Güney
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…