ÇMO: Depremzedelere sağlıklı çevrede yaşama imkanı tanınmıyor

Yazar:
Yeşil Gazete

6 Şubat 2023 tarihinde Maraş merkezli meydana gelen ve 11 ili etkileyen depremlerin üstünden tam bir yıl geçti. Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi depremin yıldönümünde yazılı bir açıklama yayımladı. Açıklamada depremin ardından meydana gelen çevresel tehlikelerin hala devam ettiğine yer verildi.

İktidarın oy uğruna evlerini insanlara mezar kıldığı belirtilen açıklamada “Deprem ve sel gibi doğa olaylarını ‘asrın felaketi’ne, ‘doğal afet’e dönüştüren ne kader ne de takdir-i ilahidir. Rantın temel politika haline gelmesi, 21 yılda çıkarılan yedi imar affıyla on ilde 294 bin kaçak yapının yasallaştırılması, doğa olaylarını afete ve felakete dönüştürmüştür” dendi.

Yanlış atık uygulaması yıkımın etkilerini artırıyor

Depremle gelen yıkımın ardından sağlıklı içme ve kullanma suyuna erişim sorunu hâlâ tam olarak çözülemediği belirtilen açıklamada, milyonlarca ton enkaz atığının yanlış yerlere depolanmasının ve gerekli önlemler alınmayarak inşaat ve yıkıntı atıklarının yüklenmesinin ve ayrıştırılmadan tehlikeli atıklarla birlikte karışık depolanmasının, yıkımın etkilerini arttırdığı belirtildi.

Açıklamada özellikle tarım alanlarına, ormanlara, zeytinliklere, yerleşim yerlerine ve sulara yakın yerlere gelişigüzel dökülen enkaz atıklarının içinde bulunan kirleticilerin bu alanlarda yaratacağı yıkıma karşı hiçbir önlem alınmamış olmasının, kabul edilir olmadığı aktarıldı.

Bu durumun, depremin trajik sonuçlarından muzdarip olan bölge halkının enkaz atıklarından toprağa, suya ve havaya karışan toksik maddelerden de etkilenmesine neden olduğu ve sağlıklı, temiz bir çevrede yaşama hakkını ellerinden aldığı vurgulandı.

Asbeste karşı önlem alınmadı

Bu süreçten yalnızca depremzedelerin etkilenmediğinin belirtildiği Çevre Mühendisleri Odası’nın açıklamasında, “bir özne olarak doğanın kendisi de iktidarın yanlış uygulamalarının sonuçlarıya karşı karşıya kalmıştır. Deprem bölgesinde bulunan tarım alanları, zeytinlikler ve biyolojik çeşitlilik bakımından büyük öneme sahip yaklaşık 40 adet Önemli Doğa Alanı gibi doğal ekosistemler milyonlarca ton enkaz atığına maruz bırakılmıştır. İktidar, şubemizin deprem bölgesinde 21-22 Nisan 2023 ve 2-3 Eylül 2023 tarihlerinde enkaz atıklarının yarattığı kirliliğe yönelik yaptığı çalışmalarla ortaya koyduğu asbest tehlikesi karşısında da önlem almaktan kaçınmış, bölgedeki depremzedelerin, enkaz kaldırma çalışmalarında çalışan işçilerin ve gönüllülerin yüz yüze oldukları sağlık sorunlarını görmezden gelmiştir” ifadeleri kullanıldı.

‣İMO: Deprem bölgesinde konut hedefinin yalnızca yüzde 8’i gerçekleşti
‣[İklim Masası] Depremden öğren(eme)diklerimiz: İnşaat ve yıkım atıklarının yönetimi
‣Depremzede illerde anma törenleri: ‘Unutmak yok, affetmek yok’
‣Malatya Valiliği’nden deprem anmalarına yasak

‘Tarım alanları rant için talana açıldı’

Deprem bölgesinde bir yıldır ortaya konan uygulamaların, halkın sorunlarını çözmekten ve enkazın doğal yaşam alanlarında yaratacağı ekolojik yıkımın etkilerini azaltmaktan çok uzak olduğu belirtilen açıklamada, “atık yönetimini taşeron şirketlerin insafına bırakan, depolama alanlarını lojistik kârlılığa göre belirleyen akıl, 126 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile orman, mera ve tarım alanlarını da konut inşası için talana açmıştır” dendi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Deprem ve sonrasında yaşananlar göstermiştir ki rant ve talan politikaları insanlarımızı ölüme, yaşam alanlarını ekolojik yıkıma mahkûm etmektedir. Kamu denetimini işlevsizleştiren yasal değişiklikler, daha fazla kâr uğruna çevre düzeni ve imar planlarının hiçe sayılmasına izin verilmesi, altyapının yönetmeliklere uygun inşa edilmemesi vb. bir dizi yaklaşım bugün birinci yılını doldurduğumuz acıların yaşanmasının temel sebebidir.

Depreme karşı alınmayan önlemlerin ve hatalı uygulamaların neden olduğu bu yıkımın sorumlusu doğa olayları değil, daha fazla kâr uğruna uygulanan sermaye yanlısı politikalardır. Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi olarak insanlarımızı ölüme, yaşam alanlarımızı yıkıma mahkûm eden bu politikalara karşı mücadele etmeye devam edeceğimizi, kamu yatırımlarının deprem bölgesinde oy ve siyasi tercih konusu yapılmasını ise asla kabul etmediğimizi üyelerimizin ve tüm kamuoyunun dikkatine sunarız.”

Önceki Haberler

Bir çocuk, deprem ve TOKİ savaşı: Terk etmeyeceğiz!

Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…

11/02/2025

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…

27/12/2024

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…

27/12/2024

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…

24/12/2024

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…

16/12/2024

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…

15/12/2024