Çin Ulusal Enerji İdaresi, 2021 için şebekeye bağlı yeni rüzgar kurulum rakamlarını açıkladı: Ülkede 16,9 GW açık deniz ve 30,67 GW kara tipi olmak üzere toplam 47,57 GW yeni rüzgarı enerjisi santrali kurulumu yapıldı.
Bu, bir yılda inşa edilen dünyanın toplam açık deniz rüzgar kapasitesinin neredeyse yarısına denk geliyor: Küresel Rüzgar Enerjisi Konseyi (GWEC) ‘in 2021 açık deniz rüzgar raporuna göre, küresel açık deniz rüzgar kurulumları 2020 yılı sonunda 35,3 GW’a ulaşmıştı.
Çin, şu anda şebekeye bağlı açık deniz rüzgar gücü açısından dünyanın geri kalanını gölgede bırakıyor. Bir yılda, dünyanın geri kalanının son beş yılda kurabildiğinden daha fazla açık deniz rüzgar kapasitesi inşa etti.
2020’de de rekor kırmıştı
2021 yılında Çin’de yeni rüzgar ve güneş enerjisi kurulumları 100 GW’ın üzerinde gerçekleşti: 47,5 GW kapasitelik rüzgar enerjisi ve 52,9 GW kapasitelik güneş enerjisi. 2020 yılında ise 120 GW ile bir rekor kırmıştı. Dünya, 2020 yılında Çin liderliğinde 6,1 GW açık deniz rüzgarı kapasitesi ekleyebildi.
Geçen hafta, çoğunlukla yüzer rüzgar projeleri için toplam yaklaşık 25 GW’lık potansiyel rüzgar projelerine lisanslar verildiğinden, yüzer açık deniz rüzgar sistemlerinin kapsamı aniden büyüdü. Bu beklenen bir durum değildi. Yeni lisanslar Japonya gibi derin kıyı şeridine sahip ülkeler tarafından rüzgarın büyük ölçekte inşa edilebileceğine işaret ediyor.
Türkiye’de durum
Türkiye’de ise potansiyeli yüksek olmasına karşın henüz açık deniz rüzgar enerjisi santrali bulunmuyor.
Denizüstü Rüzgar Enerjisi Derneği (DÜRED) Yönetim Kurulu Başkan Murat Durak, geçen nisan ayında Türkiye’nin toplam deniz üstü (Offshore) rüzgar enerjisi potansiyelinin 75 gigavat seviyesinde olduğunu belirtmiş ve “Deniz üstü rüzgar enerjisi santrali projesinin gerçekleştirilmesi için Marmara ve Ege Bölgesi‘ndeki bazı limanlarda çalışmalar belli bir aşamaya geldi” demişti.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın açıkladığı Stratejik Planda ise , yakın gelecekte toplam 10 bin megavat kapasiteli deniz üstü rüzgar enerjisi projelerinin gerçekleştirilmesi planlanıyor. Araştırmalar, Türkiye’nin toplam açık deniz rüzgar enerjisi potansiyelinin 50 metreden daha az derinlikte 12 gigavat sabit santral, 50 ile 1000 metre derinlikte de 57 gigavat yüzer santral potansiyeli bulunduğunu gösteriyor.
Denizde rüzgarın daha yüksek şiddette ve sürekliliğin daha fazla olması sebebiyle deniz üstü santrallerde enerji üretimi ve verimliliği karasal santrallere oranla daha yüksek.
Ayrıca daha düşük türbülans, karada rüzgar santrali yapılan alanların azalması, kara projelerinde imar problemlerinin artması bu projeler için avantaj teşkil ediyor. Deniz üstü projelerinde kamulaştırma bedellerinin olmayışı, yaşam alanlarından uzak olduğu için görüntü ve gürültü kirliliğine sebep olmaması, deniz ulaşımının kara ulaşımına kıyasla daha kolay ve ucuz olması sebebiyle ulaştırma maliyetindeki tasarruflar da deniz üstü santralleri karasal santrallere göre enerji üretiminde avantajlı hale getiriyor.
Ekim 2020’den itibaren dünyada açık deniz rüzgar sektörünün yükselişine dair ayrıntılı bilgiyle buradan ulaşabilirsiniz.