Çin ve Avustralya’dan “karbon bombaları”

Greenpeace tarafından yayınlanan bir rapora göre Çin ve Avustralya, yeni petrol, gaz ve kömür projeleri içerisinde başı çeken ve “karbon bombası” olarak adlandırılabilecek projelerle gezegeni felaket boyutlarında bir iklim değişikliğine itmeye devam ediyor.

Serbest gazeteci Oliver Milman‘ın Guardian’da yayımlanan haberini, Yeşil Gazete gönüllü çevirmenlerinden Bora Kabatepe‘nin çevirisiyle sunuyoruz.

***

Greenpeace tarafından yayınlanan bir rapora göre Çin ve Avustralya, yeni petrol, gaz ve kömür projeleri içerisinde başı çeken ve “karbon bombası” olarak adlandırılabilecek projelerle gezegeni felaket boyutlarında bir iklim değişikliğine itmeye devam ediyor.

Danışmanlık şirketi Ecofys tarafından Greenpeace için hazırlanan “Geri Dönülmeyecek Nokta” çalışması, bahsedilen 14 dev projenin 2020 yılına gelindiğinde yılda 6.3 gigaton CO2 –yani ABD’nin mevcut yıllık salımı kadar- salacağını hesapladı.

En büyük oyuncular ise kömür üretimlerini 2015 yılına kadar 620 milyon ton arttırmayı hedefleyen ve buna bağlı olarak 1.4 milyar ton sera gazı salacak olan Çin’in beş kuzeybatı bölgesi.

 

İç Moğolistan Özerk Bölgesi’ne bağlı Xilin Hot’taki Shengli açık ocak kömür madeni. Çin’in beş kuzeybatı bölgesi, kömür üretimini 2015’e kadar 650 milyon ton arttırmayı hedefliyor. Fotoğraf: Lu Guang/Greenpeace

 

Avustralya’nın dünyanın en büyüğü olan kömür ihracatı endüstrisi ise 2025 yılına kadar planlanan 408 milyon tonluk artış ve buna 760 milyon ton CO2 salımı ile ikinci sırada.

Bu arada, kutup bölgesindeki tartışmalı petrol ve gaz istismarı ise yılda 520 milyon ton CO2 salımına neden olurken, diğer büyük katkı da Kanada’daki katran kumulları ve ABD’deki kaya gazı gibi yeni fosil yakıt cephelerinden gelecek.

Greenpeace raporuna göre “karbon bombası” olarak adlandırılan bu 14 proje yüzünden küresel salımlar %20 artacak. Bu, Uluslararası Enerji Ajansı tarafından tehlikeli iklim değişiklikleri için kritik eşik olarak açıklanan 2 C’lik ısınmayı engellemek için önerilen salım limitlerinin üçte birini doldurmuş olacak.

Analiz gösteriyor ki, şu an farklı onay ve planlama aşamalarında olan bu 14 proje iptal edilirse, salımlar 2015 yılında tepe noktasına ulaştıktan sonra yıllık %5 düşecek,  böylece sıcaklık artışını 2 C’nin altında tutmak için %75 şansımız olacak.

Greenpeace Avustralya’dan Georgina Woods, “Eğer bu projeler geri çekilmezse, 2050 yılına kadar 300 milyar ton ekstra CO2 salımına katlanacağız demektir, ki bu da 2 C hedefini tutturabilmek için işleri oldukça zorlaştırıyor” diyor.

 

 

Woods, “Fosil yakıt endüstrisi çeşitleniyor ve kaynakları çıkarmak için çoğunlukla tehlikeli ve zehirli yeni yolllar buluyor. Bu, şirketlerin değişen enerji piyasasında tutunmak için yaptıkları son hamle. BM iklim müzakerelerinde 2 C’yi aşmamak gerektiği konusunda anlaşmaya varan ülkeler bu projelerin devamına izin veremezler.” diye devam ediyor

Rapor, en büyük iki artışın sahibi konumundaki Çin ve Avustralya’nın büyük çaplı fosil yakıt projeleri konusunda tekrar düşünmeye zorlandığı bir zamanda yayınlandı. Pekin endüstriyel çıktılara bağlı olağanüstü hava kirlilikleri ile boğuşurken Avustralya da iklim değişikliği ile bağlantılı rekor seviyelerinde ısı dalgaları ile mücadele ediyor.

Greenpeace’in listesindekine benzer projeler ekonomik istikrara sistematik bir risk getirdiği için bilim insanı, yatırımcı ve politikacılardan oluşan bir grup tarafından geçtiğimiz yıl “eşik altı” varlıklar olarak ilan edilmişti.

Grup, Bank of England yöneticisi Sir Mervyn King’e açık bir mektup yazarak küresel sıcaklık artışını 2 C altında tutma hedeflerinin Londra borsalarında işlem gören karbon-yoğun varlıkların değerlerini düşüreceğini ve bunun da kurumsal yatırımcıları ve emeklilik fonlarını etkileyeceğini söylemişti.

 

Yeşil Gazete için çeviren: Bora Kabatepe

Haberin özgün metni için tıklayınız.

(Guardian, Yeşil Gazete)

 

 

Durukan Dudu
Durukan Dudu

Ekoloji editörü, haberci.

Olduğundan yaşlı gösterir (Sakalı var, ondan). Blues’a aşık. İsveç’te Kırsal Kalkınma yüksek lisansının ardından TEMA ve Buğday gibi STK’larda çalıştı, bu süreç içinde Ormanevi Kolektifi’yle kırsala göçtü, bi’ ekoköy kurmaya çabalıyorlar. Çiftçilik, marangozluk ve ekolojik restorasyon denemelerinden kalan boş zamanlarında koordinatörlük, eğitmenlik, proje yönetimi falan yapıyor. Yaşlanıp emekli olunca bir şehre yerleşmeyi düşünüyor. Mektep, 136.

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Malatya’daki tarihi taş köprü için yıkma tehdidi: ‘Cinayetle eşdeğer’

Malatya'daki taş köprünün tek ayağının hasar görmesi sonrası yıkılmasının gündeme alınması bölgede tepki çekti. Yurttaşlar köprünün yıkılması yerine korunarak restore edilmesi gerektiğini savunuyor.

Karaburun’da depolamalı güneş enerji santraline tepki: Zeytin ve naranciye ağaçlarımız tehdit altında

Karaburun, Küçükbahçe'de yapılması planlanan depolamalı güneş enerji santrali projesinin 3 Eylül'de yapılacak halkın katılımı toplantısı öncesinde, bölge sakinleri değerli habitatlarını, meralarını, zeytin ve narenciye ağaçlarını göstererek projeyi istemediklerini söyledi.

‘Avrupa’da sıcaklık kaynaklı ölümler 70 yıl içinde üç katına çıkabilir’

Yeni bir araştırmaya göre, küresel sıcaklık artışı 3 derece ile sınırlandırılsa dahi önlemler alınmazsa yüzyıl sonuna kadar 55 bin ek can kaybı meydana gelebilir. Güney Avrupa en büyük risk altında.

Geri dönüşümün davranışsal ekonomisi-2

Türkiye’nin atık yönetim karnesi ciddi anlamda endişe verici. Henüz kendi atıklarımızla ne yapacağımızı yönetemiyorken, Avrupa’nın atıklarının yarısının ülkemize gönderilmesi bu endişeyi daha da derinleştiriyor.

Şirketlerin toplumsal sorumluluğu

Türk şirketleri kurumsal sosyal sorumluluk ve sürdürülebilirlik uygulamalarında batılı benzerleri kadar başarılı değil. Ancak bu sadece şirketlerden kaynaklanmıyor, 'öngörülemezlik ortamı' ve toplumsal baskının eksikliği de bunda etkili. 

EN ÇOK OKUNANLAR