CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nu HDP Genel Merkezi’nin önünde Sırrı Süreyya Önder karşıladı. Tutuklu HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın odasında gerçekleşen görüşme 1 saat 10 dakika sürdü. HDP Eş Genel Başkanı Fatma Kurtulan dokunulmazlıkların kaldırılmasını anımsattı, Kılıçdaroğlu ‘kimse düşüncelerinden ötürü cezaevine atılmamalı’ dedi.
Referandum sonrası ‘Hayır’ diyen muhalefet partilerini ziyaret turuna çıkan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, görüşmelere Meclis’in üçüncü büyük partisi yerine Saadet Partisi’nden başlamıştı. Bu tutumu nedeniyle eleştirilen CHP’nin HDP’yi ziyaret edip etmeyeceği merakla bekleniyordu.
Geçen hafta HDP’den randevu talep eden CHP lideri ilk kez HDP Genel Merkezi’ne geldi. Genel Merkez binasının önünde Sırrı Süreyya Önder tarafından karşılanan CHP lideri Kılıçdaroğlu, tutuklu HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın odasında ağırlandı.
Kılıçdaroğlu odaya girişinde dikkatini çeken duvardaki bir tabloyu sordu. Önder de, “Bu oda tutuklu eş başkanımız Demirtaş’ın odası. Bu tablo da ona hediye olarak gelmişti” dedi. Kılıçdaroğlu da tabloyu Hakkari’de Bir Mevsim filmindeki bir sahneye benzettiğini söyledi. Bu diyaloğun ardından görüşmeye geçildi.
Görüşmeye katılan HDP heyeti içinde Eş Genel Başkan Serpil Kemalbay, TBMM İdare Amiri Sırrı Süreyya Önder, parti sözcüsü Osman Baydemir ve MYK üyesi Fatma Kurtulan yer aldı. CHP heyeti içinde ise Genel Başkan Yardımcıları Bülent Tezcan ve Haluk Koç’un yanısıra Başdanışman Cemil Erhan yer aldı.
1 saat 10 dakika süren görüşmenin ardından yaptığı açıklamada HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay şunları söyledi:
‘Diyalog sürmeli’
“Sayın Kılıçdaroğlu ile kamuoyunun bir süredir beklediği bir buluşma gerçekleştirdik. Kendilerine ziyaretleri için teşekkür ediyoruz. Böylesine zorlu bir dönemde dünyada bölgede ve Türkiye’de oldukça büyük kırılma anlarının yaşandığı bir dönemde partimizi ziyaret ettiler. Özellikle meşru olmayan anayasa referandumundan sonra demokrasi güçleri açısından ortak bir mücadele anlayışıyla yan yana gelişinin diyalog içinde olmasının büyük bir önemi ve anlamı var.
Partimiz 7 Haziran’ın ardından önemli bir saldırıya uğradı. Dokunulmazlıkların kaldırılması, meclisin iradesinin ortadan kaldırılması, 6 milyon seçmenin iradesinin yok sayılması, antidemokratik süreç, OHAL ve KHK’ler, bir gecede insanların ekmeğinden edilmesi, gazetecilerin tutuklanması, çatışma ve savaş politikalarının yürürlükte olması, önümüzdeki süreç açısından bizlere bu karanlık tablonun değişmesi için ve önemli demokratik tartışmalarda yan yana geliş açısından sorumluluk yüklüyor. Bu anlamlı diyalog ve görüş alışverişinde bulunduğumuz bu ziyaret bizim için önemli. Kendilerine bir kez daha teşekkür ediyorum. Umuyorum ki bu yan yana geliş başta cezaevinde bulunan partililerimizin özgürlüklerine kavuşmasına da hizmet eder. Önümüzdeki dönemde bizler demokrasinin evrensel insan hakları kriterlerinin demokratik ilkeler etrafında partiler arası diyaloğun sürmesi gerektiğini düşünüyoruz. Tekrar teşekkür ediyoruz.”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ziyaret sonrası açıklamaları şöyle:
“Güzel bir görüşme oldu. Bir referandum süreci yaşadık. Bu süreçte demokrasiyi savunan kim varsa bugün de demokrasiyi savunmalıyız. Birlikte yaşama iradesinin en güçlü ortaya konacağı rejim demokrasidir. Birlikte yaşayacaksak birbirimizin düşüncelerine tahammül etmeliyiz. Kimse düşüncelerinden ötürü cezaevine atılmamalı. Siyasal görüşlerimiz farklı olabilir, farklı siyasi partilerde, derneklerde, sendikalarda olabiliriz. Ama bir demokrasi ortak paydasında buluşmak zorundayız. Türkiye’yi uygar dünyaya taşıyacak ana omurga budur.
Eğer bugün Türkiye yarı açık cezaevine dönüşmüşse, olağanüstü kararnamelerle yönetiliyorsa kimse demokrasiden söz edemez… Doğuda, batıda, kuzeyde, güneyde bir arada yaşayarak demokrasiyi güçlendirmek istiyoruz… Demokrasi kadar güzel bir şey yok . Şimdi demokrasinin askıya alındığı bir süreci yaşıyoruz. Demokrasinin olduğu yerde terör, terörün olduğu yerde demokrasi olmaz. Biz düşüncelerini açıkladı diye hapishanelerinde gazetecilerin, aydınların olduğu bir Türkiye istemiyoruz. İşini istedi diye açlık grevi yapan ve hapishaneye konan hocaların olmasını da istemiyoruz. Böyle bir Türkiye’yi bir hak etmiyoruz. Yıllarca demokrasi mücadelesi verdik. Döndük dolaştık aynı yere geldik. Bir araya gelmeliyiz ve demokrasi türküleri söyleyerek ülkemizi yüceltmeliyiz.”
CHP ile HDP arasında genel başkan düzeyinde gerçekleşen son görüşme 7 Haziran 2015 seçimlerinden sonra TBMM’de gerçekleşmişti.
(Artı Gerçek)