Koronavirüs SalgınıDünyaManşet

Chomsky: ABD adeta sosyopatlar tarafından idare ediliyor

0

Democracy Now’dan Amy Goodman, dünyaca ünlü dilbilimci ve düşünür Naom Chomsky ile bir söyleşi gerçekleştirdi. Chomsky, koronavirüs salgınının etkilerinden, Trump’ın uyguladığı politikalara; sağlık sistemindeki sorunlardan ABD’nin gelecekte dikkate alması gereken uyarılara pek çok konuda fikirlerini sundu.

ABD’nin şu anda yaşadığı sorunları bütüncül bir bakış açısıyla inceleme fırsatı sunan bu söyleşi Açık Radyo ve Yeşil Gazete işbirliği kapsamında Berivan Avcı tarafından Türkçeye çevrildi:

*

Amy Goodman: Yayınımızı koronavirüs salgınının merkez üssü olan New York’tan yapıyoruz. ABD, Covid-19 yüzünden her 47 saniyede ölen bir kişi ile şu anda tüm dünyanın merkez üssü haline gelmiş durumda. İtalya, İspanya ve Fransa’daki vakaların toplamını aşan yarım milyona yaklaşmış onaylı vaka sayısıyla, Birleşik Devletlerde korona virüsün sebep olduğu yaklaşık 16,700 ölüm kayıtlara geçmiş bulunuyor.

Elbette yapılan testlerin ciddi düzeyde eksik olmasından dolayı, hastalığın gerçek oranı olduğundan daha yüksek bir seviyede seyrediyor. Çalışma Bakanlığın’ın Perşembe günü söylediği üzere; 6.6 milyonun üzerinde Amerikalı, geçen bir hafta boyunca işsizlik ödeneği için dilekçe verdi çünkü ABD’deki iş kayıplarının hızı ve boyutu Büyük Buhran’ınkiyle yarışacak seviyeye geldi. 

Pekala, bu daha önce örneği görülmemiş anın politik çıkarımlarına dair daha fazla bilgi için bugün bir saatliğine dünyaca ünlü politik muhalif, dilbilimci ve yazar, Tucson, Arizona Üniversitesi Dilbilimi Bölümü ödüllü profesörü ve 50 yıldan fazla bir süredir ders verdiği Massachusetts Teknoloji Enstitüsü‘nde fahri profesör olan Noam Chomsky’e danışacağız. Son kitapları arasında Küresel Memnuniyetsizlik: Demokrasiye Karşı Yükselen Tehditler Üzerine Konuşmalar, Güç Kimin Elinde? ve Amerikan Rüyası İçin Ağıt: 10 İlkede Servet Ve Güç Yoğunlaşması bulunuyor.

Noam Chomsky Çarşamba sohbeti için bize, eşi Valeria ile birlikte kendilerini izole ettikleri Tucson, Arizona’daki evinden katılıyor. Bu; Senatör Bernie Sanders’ın, önceki Başkan Yardımcısı Joe Biden’ı Kasım seçimlerinde Donald Trump ile karşı karşıya getirecek ve onu muhtemel aday yapacak olan Demokrat başkan adaylığı için yürüttüğü kampanyasını askıya aldığını duyurmasından hemen önceydi. Söyleşiye profesör Chomsky’e, şu anda 2020 seçimleri bağlamında neler olup bittiğini ve Kasım ayında olacakları nasıl gördüğünü sormakla başladım. 

Chomsky: Trump’ın yeniden seçilmesi felaket olur

Noam Chomsky: Trump yeniden seçilirse, bu kelimelerle tarif edilemeyecek bir felaket olur. Bu, Amerikan halkı ve dünya için ziyadesiyle yıkıcı olmuş son dört yılın politikalarının devam ettirileceği ve belki de bu politikalara ivme kazandırılacağı anlamına gelir. Sağlık açısından taşıdığı anlam ise yeterince kötü. Lancet ‘in yer verdiği rakamlardan söz etmiştim. Durum daha da vahim bir hal alacak. Kimsenin hakkında konuşmadığı fakat son derece ciddi olan bu durumun çevre ya da nükleer savaş tehdidi açısından ne anlama geldiği ise sözcüklerle ifade edilemeyecek türden.

Farz edelim ki Biden seçildi. Bana kalsa aslında Obama’nın devamı olacağı öngörüsünde bulunurdum — çok da mükemmel değil ancak en azından tümüyle yıkıcı da değil ve örgütlü bir halkın yapılanları değiştirmesi için baskı unsuru yaratmasına zemin hazırlayabilir. 

‘Sanders’ın başarısız olduğu kanısı bir yanılgı’

Şu anda Sanders’ın kampanyasının başarısız olduğu yönünde yaygın bir kanı var. Bunun bir yanılgı olduğunu düşünüyorum. Bana göre bu, tartışma ve çekişmelerin yaşandığı mücadele alanlarının zeminini tamamen değiştiren görülmemiş bir başarıydı. Birkaç yıl öncesine kadar üzerine hiç konuşulmamış olan meseleler, şu anda ilgi odağı haline gelmiş durumda. 

Egemen çevreler nazarında şu ana kadar işlediği en kötü suç, gündeme getirdiği politikaları değil; zaten uzunca bir süredir giderek büyümekte olan İşgal Et, Siyahilerin Yaşamı Değerlidir ve birçokları gibi popüler hareketlere ilham verebilmesi ve bunları, sırf her iki yılda bir başkanın üzerine gidip daha sonra evine dönmek için öylesine ortaya çıkmayan aksine sürekli bir baskı, sürekli bir aktivizm ve benzeri şeyleri yaratan aktivist bir harekete dönüştürebilmesidir. Bu, Biden’ın idaresindeki bir yönetimini etkileyebilir. Hatta şöyle bile olabilir — bu sadece bir tespit taarruzu olsa bile, asıl krizlerin üstesinden gelmek için hala vakit olduğu anlamına gelir. 

‘Sol, Amerikalılar için fazla radikal görülüyor’

Hepimiz İçin Devlet Sağlık Sigortası ya da Sanders’ın programındaki diğer belli başlı ana maddeleri, parasız üniversite eğitimini ele alalım. Tüm ana akım yelpaze içerisinde hakim yönelime göre başından beri sol olarak adlandırılan şey; bu, Amerikalılar için fazla radikal olduğu için kınanır. Bunun ne anlama geldiğini bir düşünün. Bu ancak ve ancak çok hasmane bir düşmandan bekleyebileceğiniz, Amerikan kültürüne ve toplumuna yapılmış bir saldırıdır. Söylemek istediği, bizim de benzer ülkeler düzeyine yükselmemiz gerektiğini dillendirmek fazla radikaldir. Hepsinin bir takım ulusal sağlık hizmeti modeli var. Bu ülkelerin çoğu parasız yüksek öğretim sağlıyor, ulus çapında bunu en iyi şekilde uygulayan ülkeler; örneğin Finlandiya, parasız; Almanya, parasız; hemen güneyimizdeki ve çok fakir bir ülke olan Meksika, yüksek nitelikli yükseköğretim, parasız. Bu yüzden dünyanın geri kalanın düzeyine yükselmemiz gerektiğini söylemek, Amerikalılar açısından fazla radikal olarak algılanır. Akıllara zarar bir yorum. Söylediğim gibi bu, ancak çok hasmane bir düşmandan bekleyeceğiniz bir Amerika eleştirisi. 

Bu, söz konusu yelpazenin solu. Size, aslında ciddi sorunlarımız olduğunu söyler. Sadece Trump değil. Tabi ki durumu daha da vahim hale getiren o ama sorunlarımız giderek derinleşiyor tıpkı, daha önce anlattığım, sorunlarla baş edecek olan hükümeti etkisiz hale getiren ekstra bir tokmak darbesi ile makul bir kapitalist mantığa dayandırılan vantilatör faciası gibi. Bu Trump’ın kendisinden bile daha derin. Ve bu gerçeklerle yüzleşmek zorundayız. Bazıları bunu yapıyor da. Eminim siz haberini yapmışsınızdır — ben hatırlamıyorum— muhtemelen siz Kıyamet Saatinin ayarlanması olayının haberini yaptınız. Öyle değil mi? 

Amy Goodman: Evet.

Noam Chomsky: Ne olduğunu bir hatırlayın. Trump’ın dönemi boyunca, dünyanın durumuyla ilgili sahip olduğumuz en genel değerlendirme, Kıyamet Saatinin yelkovanı gece yarısına daha da yaklaştı — kıyametin kopuşu  — şu ana kadar ulaşabileceği en ileri saat birimine ulaştı. Geçtiğimiz Ocakta, yelkovan bu birimi de geçmiş oldu. Analistler dakikalardan vazgeçip saniyelere yöneldiler: Donald Trump’ın sayesinde gece yarısına sadece yüz saniye var.

‘Cumhuriyetçi Parti siyasi parti olarak yeterli değil’

Ayrıca korkunç derecede kötü olan Cumhuriyetçi Parti de artık siyasi bir parti olarak yeterli değil. Yaptığı tek şey efendisinin söylediği her şeyi koyun gibi tekrarlamak. Dürüstlüğün esamesi yok. Bunu izlemek insanı sadece şaşırtıyor.  Kendisini, söylediği her şeyi tapınacak şekilde tekrar eden bir dalkavuklar yığını ile çevrelemiş durumda. Yine JPMorgan Chase’den bir alıntı yaparsak — bizi bir nebze de olsa bütünsel felaketten koruyan demokrasiye yönelik asıl gerçek saldırı, bununla birlikte insanlığın varlığını sürdürmesine yönelik saldırı, nükleer savaş, nükleer savaş tehdidini arttırmak ve silahlanma kontrol sisteminin yürürlükten kaldırılması. Bunu izlemek şaşkınlık verici. 

‘Yeşil Yeni Düzen insanlığın bekası için elzem’

İzlediğimiz politikaların insanlığın bekasını nasıl tehlikeye attığı ile ilgili alıntı yaptığım aynı hatırlatıcı not, kısmen itibarlarını ilgilendiren sonuçlar nedeniyle, bankaların fosil yakıt desteğini kesmeleri gerektiği tartışmasıyla sonlandı. İtibarları giderek zedeleniyordu. Bu ne anlama geliyor? Bu, aktivistlerin onlar üzerinde baskı yarattığı ve itibarlarını bir şekilde korumak zorunda oldukları anlamına geliyor. İşte şimdi, iyi bir ders oldu. 

Üstelik bu işe de yarıyor. Çok çarpıcı olan bazı örnekler gördük. Mesela Yeşil Yeni Düzeni ele alalım. Eğer kendisinden hiçbir suretle söz edilmeseydi, birkaç yıl öncesine kadar da alay konusu olarak kalırdı. Yeşil Yeni Düzenin bazı yöntemleri, insanlığın bekası için elzemdir. Şu anda genel gündemin de bir parçası. Neden? Aktivist katılımı. Özellikle, bir grup genç insandan oluşan Gündoğumu Hareketi, kongreye ait ofislerde oturma eylemi yapma noktasına varan anlamlı eylemler gerçekleştirdi. Alexandria Ocasio-Cortez’den ve Sandersçıların ilham verdiği popüler dalganın bir parçası olarak göreve başlayan diğer genç meclis üyelerinden destek aldılar, bir başka büyük başarı da bu.  Massachusetts’den senatör Ed Markey de onlara katıldı. Bu, şu anda yasamayla ilgili gündemin bir parçası olmuş durumda. Sonraki adım ise bunu, uygulanabilir bir şekle büründürmek olacak. Üstelik bunun nasıl yapılacağı ile ilgili çok iyi fikirler de mevcut. Evet, gidişatın değişebilmesinin yolu budur. 

Biden’ın başkanlığında ortaya çıkacak yönetim çok halden anlayan bir yönetim olmazsa bile, en azından iletişim kurulabilecek, baskılanabilecek bir yönetim olacak. Ve bu oldukça önemli. Şayet çok iyi bir işçi sınıfı tarihçisi olan, ki eminim tanıyorsunuzdur; bazen kendileri bazen de toplumun geneli için toplumdaki değişiklikleri başlatmak için insanlarla birlikte çalışarak elinden gelen gayreti göstermiş olan Erik Loomis’i şöyle bir incelerseniz. Ve kendisi ilginç bir noktaya değinerek şuna dikkat çekiyor. Tüm bu çabalar, hoşgörülü ve anlayışlı bir yönetim yok iken değil var iken başarıya ulaştı. Trump sosyopatı ve biraz boş biri olan Biden arasındaki çok büyük farklardan biri, büyük bir fark ise onu, şu ya da bu şekilde baskılayabileceğinizdir. Bu, gerçek anlamıyla insanlık tarihinin en can alıcı seçimi olacak. Trump ile geçecek başka bir dört yıl hapı yuttuğumuz anlamına gelir. 

Amy Goodman: 30 saniye içerisinde yeniden profesör Noam Chomsky ile birlikte olacağız. 

[ara]

Amy Goodman: “Selam Ey Meryem,” bugün de okundu, Paris’teki Notre-Dame Cathedral’inin söndürülmüş bina iskeletinden İyi Cumalar diliyorum. Bu, canlı yayınlanan bir söyleşi. Demokrasi, Şimdi!, democracynow.org, Karantina Röportajı. Ben Amy Goodman, Noam Chomsky ile olan söyleşimize devam ediyoruz. Ona, dünyanın en zengin ülkesi olan Amerika Birleşik Devletlerinin nasıl pandeminin merkez üssü haline geldiğini sordum. 

‘DSÖ’ye veri bile sağlayamıyor’

Noam Chomsky: Pekala, Amerika Birleşik Devletleri — demek istediğim şu ki ülkeler bu pandemiye çeşitli şekillerde karşılık verdi, bazıları bunda başarılı olurken diğerleri daha başarılı ya da daha az başarılı oldular. Biri içlerindeki en kötü oldu. O da biziz. Amerika Birleşik Devletleri, Dünya Sağlık Örgütüne veri bile sağlayamayan tek büyük ülke, çünkü çok işlevsiz.

Bunun bir arka planı var. Bu arka planın bir kısmı, olağan dışı herhangi bir durum için adeta hazır olmayan kepaze bir sağlık hizmeti sisteminden ibaret. Tek kelimeyle işlemeyen bir sistem. Durum, neredeyse gidişatı mümkün olduğu kadar kötüleştirecek her olası adımı sistematik olarak atan Washington’daki bir yığın yabancı gangsterin eliyle daha da içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Trump, yönetimde olduğu son dört yıldır, hükümetin sağlıkla ilgili el attığı her alanda sistematik kesintiler yapıyor. Pentagon yükseliyor. Etrafına çektiği duvarlar yükseliyor. Ancak halka fayda sağlayabilecek her şey, ama her şey özellikle de sağlık dibe çöküyor.

Bunlardan bazıları ise neredeyse gerçeküstü. Öyle ki, örneğin çok da mükemmel bir zamanlama olan Ekim ayında, bir Amerika Birleşik Devletleri Kalkınma Ajansı projesi olan, Üçüncü Dünya Ülkeleri ve aynı zamanda Çin’de öngörülen pandemiyi dönüştürebilecek yeni virüs türlerini belirlemeyi araştırmak için işe yarayacak olan Predict’i tümüyle iptal etti.  Üstelik en azından 2003 yılında ortaya çıkan SARS salgınından beri bunun olacağı aslında öngörülüyordu. Dolayısıyla elimizde bir tür etkenler bileşeni var, bunlardan bazıları Birleşik Devletlere has.

‘Yeni salgınların ortaya çıkacağı aşikardı’

Kısmen küresel ısınmayla ilgili artan çok büyük tehditlerden kaynaklanan bundan daha ciddi ve gerçekleşmesi muhtemel yeni pandemilerden korunmayı garantilemek ya da en azından ümit etmek istiyorsak, bunun kökenlerine bakmak zorundayız. Ayrıca bunları enine boyuna gözden geçirmemiz oldukça önemli. Bu yüzden şöyle bir geçmişe gidin, pandemiler yıllardır bilim insanları tarafından öngörülüyor.  SARS salgını oldukça ciddiydi. Kontrol altına alındı ama aşılar — aşıların gelişimi ile ilgili bir ilk adım vardı. Hiçbir zaman test aşamasından ileri gidemediler. Daha o zaman bile daha büyük bir durumun ortaya çıkacağı aşikardı ve öyle de oldu, birkaç salgın daha oldu. 

Ancak bu, olacakları bilmek için yeterli değil. Birilerinin mevcut fikri veya planı alıp değiştirmesi gerek. Bunu kim yapabilir? Tamam, en açık adres ilaç şirketleri ama onlar bununla ilgilenmiyorlar. Onlar makul kapitalist aklın peşinden gidiyorlar: Piyasanın verdiği sinyallere bakın, öngörülen ve beklenilen bir facia için yapılan hazırlığın kimseye bir faydası yok. Dolayısıyla bununla ilgilenmediler. 

Bu noktada, başka bir olasılık da hükümetin devreye girmesi olabilir. Nihayet ücretsiz olan ve fikri mülkiyet hakkı talep etmeyen Çocuk Felci aşısının ortaya çıkmasını sağlayan hükümet destekli ve fonlu bir proje ile sonuçlandırılan çocuk felci felaketini hatırlamak için yeterince yaşlıyım. Jonas Salk bunun; parasız olması gerektiğini söylemişti, tıpkı güneş gibi. Evet, bu çocuk felci felaketine, kızamık felaketine ve diğerlerine bir son verdi. Ama hükümet devreye girmeyi beceremedi çünkü modern çağın kendine has başka bir yönü daha var: neoliberal salgın hastalık. Ronald Reagan’ın neşeli tebessümünü ve hükümetin bir çözüm olmaktan çok nasıl bir sorun haline geldiği ile ilgili küçük şiarını artık hatırlıyorsunuzdur. Bu nedenle hükümet herhangi bir şeye girişemez. 

‘Obama yönetimi hazırlık için çaba gösterdi’

Yine de bununla ilgili hazırlık yapma girişimine yönelik bazı çabalar vardı. Şu anda New York’da ve diğer yerlerde doktorlar ve hemşireler, ellerinde teçhizat olmadığı için kimin öleceği ile ilgili acı verici kararlar almaya zorlanıyorlar ki böyle bir karar vermek hiç uygun değil. Üstelik asıl yetersizlik yaşadıkları konu vantilatörler, muazzam bir vantilatör sıkıntısı var. Tamam, Obama yönetimi bu hazırlığı yapmak için çok büyük çaba gösterdi. Ve eksikliğin bu kadar önemli ölçüde olması da şu an faciaya sebep olan etkenleri gün yüzüne çıkarmakta.

Yüksek kaliteli ve düşük maliyetli vantilatörler üreten küçük bir şirketle bir sözleşme imzaladılar. Şirket daha lüks ve pahalı vantilatörler üreten Covidien adında daha büyük bir şirkete satıldı. Ve tabi ki projeyi rafa kaldırdılar. Muhtemelen, kendi maliyetli vantilatörleriyle bir rekabet içinde olmak istemediler. Bundan kısa bir süre sonra hükümete dönüp sözleşmeyi sonlandırmak istediklerini söylediler. Sebep olarak projenin yeterince karlı olmadığını öne sürdüler dolayısıyla artık vantilatörler satın alınamayacaktı.

‘Özelleştirilmiş hastaneler, hastalara eziyet ediyor’

Aynı durumu hastanelerde yaşıyoruz. Neoliberal programların idaresindeki hastanelerin yeterli olması beklenir, bununla fazla kapasiteyi kastetmiyorum, kendi kendilerine yetecek durumda olmaları kafi. Aslında ben de dahil olmak üzere pek çok insan, bu salgın patlak vermeden önce bile kar amaçlı sağlık hizmeti sistemi için özelleştirilmiş hastanelerimizi yöneten tam zamanında etkililik anlayışından dolayı, en iyi hastanelerin bile hastalara eziyet ettiği ve sıkıntı yaşattığı yönünde beyanatta bulunabilir. Her şey olağandışı bir şekilde patlak verdiğinde, bu sadece bir tür talihsizlik gibi görünür. Ve bu, sistemin tam da kendisine denk gelir. 

Bu yüzden artık kontrol edilebilir olduğu kadar aynı zamanda öldürücü de olan bir kapitalist mantık kombinasyonumuz var fakat bu, aynı zamanda hükümete planı değiştirmek için devreye giremezsin diyen neoliberal programların idaresi altında kontrol edilemez, hem de özel sektör bu planı değiştirmek için hiçbir şey yapmazken. 

Bu kadarla kalsa iyi — bu, şimdi de Birleşik Devletler özelinde bir durum olmaya başladı — Washington’da çok büyük sorunlara sebep olan tamamen işlevsiz bir hükümetin sunduğu ucube bir gösteriyi izliyoruz. Üstelik bu bilinmeyen bir şey de değil. Trump yönetimi sırasında, hatta ondan bile önce bir pandeminin patlak vereceği öngörülmüştü. Kendisinin duruma verdiği karşılık, bunun için yapılan hazırlıkları azaltmak oldu. Hayret verici olan şu ki bu, pandemi patlak verdikten sonra da devam etti. 

‘Yeni bütçe sağlık harcamalarını desteklememeye devam ediyor’

Bu sebeple Trump 10 Şubatta, yani durum zaten çok ciddi bir hal aldığında gelecek yıl için tasarladığı bütçeyi açıkladı. Bütçeye şöyle bir göz atalım. Bütçe, Hastalık Kontrol Merkezi ve sağlıktan sorumlu diğer devlet kurumlarını mali yönden desteklememeyi sürdürüyor, onlara kaynak sağlamamaya devam ediyor. Bütçe, fosil yakıt üretimi gibi bazı şeyler için fonlamayı arttırıp fosil yakıt sanayisine yeni ödenekler veriyor. Söylemek istediğim şu ki, ülke sanki adeta — belki de “sanki” değil — ülke adeta sosyopatlar tarafından idare ediliyor.

Böylelikle ve sonuç olarak, esas şeklini almaya başlayan pandeminin üstesinden gelmek için yapılan girişimlerden kesinti yapıyoruz ve Trump’ın idaresindeki Birleşik Devletler’de, hızla uçurumun kenarına sürüklenmemize sebep olan girişimleri, çevreye zarar vermek için yapılan girişimleri arttırıyoruz. Şimdi, unutmamak gerekir ki, aslında bunu söylememe bile gerek yok; bu, koronavirüsten çok daha ciddi bir tehdit. Şu anda bu, çok vahim ve ciddi bir durum, özellikle de Amerika Birleşik Devletleri’nde, ama ciddi bir bedel ödeyerek de olsa bir şekilde iyileşeceğiz. Eridikçe ardında daha az yanıstıcı yüzey bırakan, karanlık denizlerdeki emilimi daha çok arttırmasıyla bilinen bir geri bildirim etkisine sebep olan kutuplardaki buz tabakasının erimesini ise atlatamayacağız. Buzları eriten küresel ısınma artıyor. Bu, küresel ısınma ile ilgili bir eylemde bulunmadığımız sürece felakete yol açacak etkenlerden sadece biri.

Ve bu, bir sır da değil. Mesela daha geçenlerde, birkaç hafta önce; Amerika’nın en büyük bankası olan JPMorgan Chase’den oldukça ilginç bir itiraf niteliğinde bir not vardı; kendi söylemlerine göre, eğer bankanın kendisi tarafından fonlanan fosil yakıt endüstrilerinib de içinde olduğu mevcut gidişatımıza devam edersek “insanlığın bekası”nın risk altında olduğuna dair bir uyarıda bulunup, insanlığın bekasını tehlikeye atıyoruz dedi. Trump yönetimi sırasında gözleri açılan herkes bunun gayet farkında. Bunun için gerekli olan sözcükleri bulmak zor. 

‘Trump günah keçisi arıyor’

Öncelikle bunun bir sır olmadığını söylemem gerekir, diğer ülkeler de aynı. Demek istediğim, ortam daha yeni elverişli hale geldi. Trump umutsuzca, kendi akıllara zarar başarısızlıkları ve beceriksizlikleri için suçlayacağı bazı günah keçileri arıyor. Bundan en son payına düşeni alanlar ise Dünya Sağlık örgütü ve düşmanlaştırılan Çin oldu. Sorumlusu ise başkaları.

Fakat oldukça basit — gerçekler gayet açık. Çin, geçen Aralık ayında nedeni bilinmeyen zatürre benzeri belirtiler taşıyan hastaları olduğu bilgisini Dünya Sağlık Örgütüne hemen bildirmişti. Ne olduğuna dair bir bilgileri yoktu. Yaklaşık bir hafta sonra, 7 Ocakta, Çinli bilim insanlarının kaynağını SARS virüsü benzeri bir koronavirüs olarak buldukları olguyu dünyanın genel bilim topluluğu olan Dünya Sağlık Örgütüne açıkladılar. Genomu ve dizilişini tanımlamışlardı. Elde ettikleri bilgiyi dünyayla paylaşıyorlardı. 

Birleşik Devletler istihbaratı da bunu gayet iyi biliyordu. Ocak ve Şubat aylarını, Beyaz Saray’a bunun büyük bir pandemi olduğu gerçeğini dikkate alacak birini getirme çabasıyla geçirdiler. Ancak kimsenin buna kulak asacak hali yoktu. Trump golf oynamak ya da TV reytinglerini dinlemek — kontrol etmek için devre dışıydı. Dün yönetime oldukça yakın üst düzey bir yetkiliden öğrendiğimiz kadarıyla, Peter Navarro geçen Ocak ayında Beyaz Saray’a; bunun gerçek bir tehlike olduğunu söyleyen oldukça açık bir mesaj gönderdi. Ancak o bile bir ilerleme kaydedemedi. 

Amy Goodman: Noam, bir ticaret temsilcisi olan Peter Navarro’dan söz ettin, The New York Times’da da yayımlandı, Ocak ayının sonunda kronavirüs uyarısıyla gönderilen not şunu söylüyordu, sanırım bir milyona yakın insanın ölebileceği bir durum söz konusu. Ve Trump’ın bundan anladığı tek şey, Birleşik Devletler’in uygun testlerinin ve aynı zamanda kişisel koruma teçhizatının olduğundan; hastanelerdeki doktorların, hemşirelerin ve sorumlu personelin hayatta kalması, hastaları tedavi etmesi ve hastaların yaşamalarına yardım etmeleri gerektiği ile ilgili kamuoyunu temin etmesiyle ile ilgili doğal bir sonuca bile varmadan Çin’e seyahat yasağı getirmek oldu. Üstelik o zaman, hatta Navarro’dan bile önce tüm istihbarat birimlerinin Trump’ı konuyla ilgili uyardığı ortaya çıktı.

Eğer Trump’ın Ulusal Güvenlik Konseyi bünyesindeki pandemi birimini feshettiği iki yıl öncesine gidebilseydiniz şöyle derdiniz; Çin’deki masada paraları, bombalar ya da duvarın inşasına harcamakla ilgili konuşurken onların hiçbiri, “Efendim, aynı zamanda burada neler olup bittiğine de bakmanız gerekmiyor mu?” demedi. Üstelik bu birim, pandemi birimi, sadece Amerika Birleşik Devletleri’nde bununla nasıl başa çıktığımızla değil aynı zamanda Hastalık Kontrol Merkezi ve Birleşik Devletler hükümetinin diğer kurumları gibi, bilim insanlarının, araştırma yapmak ve diğer ülkelere yardım edebilmek için Çin gibi ülkelere gönderilmesini sağlaması ile ilgilenen bir birim çünkü konu pandemiye geldiğinde hepimiz aynı gemideyiz. Dolayısıyla eğer bu erken uyarılarılarla ilgili konuşabiliyorsanız, test yapma ve söz konusu kişisel koruyucu gereçler neden bu kadar önemli? 

‘Trump, sağlıkla ilgili kalemlerde kesinti uyguluyor’

Noam Chomsky: Pekala, pandeminin tüm hızıyla ortaya çıkışından sonra bile bunun devam ettiğini unutmayalım. Şu anki bütçe tasarısı dudak uçuklatan cinsten. Tarih, pandemiye kadar geçen zamanı gösteren 10 Şubat. Trump, darbeye devam ederek bir adım daha ileri gidip devletin sağlıkla ilgili kalemlerine de kesinti uyguluyor. Bunlar, Trump’ın yönetimi sırasında oldukları gibi, daha önce de zaten ipin ucunda olan kalemlerdi.  

Aslında, daha önce oynadığınız klipler oldukça zekice bir stratejinin birer parçasıydılar. Bu bilinçli olarak planlanan bir şey mi yoksa sadece sezgisel bir şey mi bilmiyorum. Ancak bugün basit bir demeç vererek gösterilen örneğin, yarın onunla çelişebilmesi ve sonraki gün başka bir şey olarak söze dökülmesi gerçekten keskin zeka ile ilgili bir şey. Bu, onun haklı çıkarılacağı anlamına gelir. Ne olursa olsun, söylemek istediği şeyi söylemiş olacak. Sen okları gelişigüzel fırlatırsın, bazıları hedefi tutturur. Ayrıca Fox yankı odasıyla birlikte şekil verdiği kendi yöntemi ve Fox, Limbaugh, vb ile çabucak uyumlu hale getirilen ibadet üssü; ne olursa olsun ancak kendileri için gerçek olanları seçip ayıklayacak ve “Muhteşem başkanımıza bakın, bugüne kadar sahip olduğumuz en harika başkan, kurtarıcımız, eskiden beri biliyorduk ve işte kendi beyanı” diyecekler. Bu şaşmaz. 

Bu, değişmeyen yalanlar üretme yönteminin benzeri. Aslında bununla ilgili yorum yapmama bile gerek yok. Bunları, usanmadan metindeki bilgilerin doğruluğu üzerinde çalışan kontrolörler bir araya getirdi. Sanırım şu ana kadar aşağı yukarı 20,000 olmuş olabilir. Üstelik her koşulda gülmeye devam ediyor. Bu harika. Aralıksız yalanlar söylüyorsun ve ortaya çıkan şey sadece hakikat kavramının ortadan kaybolması oluyor.

Amy Goodman: Profesör Noam Chomsky, dünyaca ünlü dilbilimci, politik muhalif. 30 saniye içerisinde tekrar sizinle olacağız.

[ara]

Amy Goodman: The Beatles’ın “Here Comes the Sun” şarkısı. Long Island’daki bir hastanede, her hasta kodlaması o kadar kahredici oluyordu ki çalışanlar bununla, her hasta taburcu edildiğinde “Here Comes the Sun” şarkısını anons sistemi üzerinden çalarak başa etmeye karar verdiler. Demokrasi Şimdi’desiniz!, democracynow.org. Ben Amy Goodman, şimdi profesör, dilbilimci, dünyaca ünlü politik muhalif Noam Chomsky ile olan söyleşimize kaldığımız yerden devam ediyoruz. 

Amy Goodman: Evet bu bir klip Noam, Trevor Noah’nın sunduğu The Daily Show bu klibe, “Saluting the Heroes of the Coronavirus Pandumbic (Koronavirüs Pandenyomisi Kahramanlarını Selamlama)” adını verdi. Bu genişletilmiş üç dakikalık versiyonu olan, Cumhuriyetçi Kongre üyeleri ve Trump yönetimi ile birlikte Sean Hannity, Rush Limbaugh, Toni Lahren ve diğerleri gibi sağ görüşlü medya mensuplarına dikkat çeken, koronavirüs pandemisiyle dalga geçerek onu önemsiz gibi gösteren bir klip. 24 Şubatla balşayıp Donald Trump’ın 17 Marttaki pandemiyi ciddiye aldığına dair iddiası ve Hannity’nin 18 Marttaki aynı söyleme dair ifadesiyle son buluyor. Bu, “Koronavirüs Pandenyomisi Kahramanlarını Selamlama.” 

 

Sean Hannity: Bu gece, gökyüzünün mutlak surette düşüşe geçtiğini söyleyebilirim. Hepimiz kaderimize terkedildik. Son yaklaşıyor. Kıyamet kopmak üzere ve hepiniz öleceksiniz. Ya da en azından medya güruhu, böyle düşünmenizi istiyor.  

Rush Limbaugh: Evet, bu konuda yerden göğe kadar haklıyım. Koronavirüs, soğuk algınlığı demek; millet. Bu şeyin bir pandemiymiş gibi, Andromeda Esrarı gibi bu kadar abartılması; şunun gibi bir şey, “aman tanrım, eğer bunu kaparsan ölürsün.” 

Pete Hegseth: Bu, koronavirüsle ilgili ne kadar şey öğrenirsem kendimi o kadar ihmal ederim durumunu yaşadığım anlardan biri. Fazla abartılıyor. 

Lou Dobbs: Medyanın ulusal sol kanadı, koronavirüsle ilgili endişeleri abartıyor.

Tomi Lahren: Gökyüzü, bir yolcu gemisinde bulunan birkaç düzine korona vakamız yüzünden mi düşüyor? Beni, koronavirüsü kapmak değil de kullanılmış bir eroin enjektörünü köklemek çok daha fazla ilgilendiriyor. Ama belki de sadece ben böyle düşüyorumdur.

Jeanine Pirro: Bu, nezleye benzeyen bir virüs. Koronavirüsün bu kadar ölümcül olduğu ile ilgili yapılan tüm bu konuşmalar, gerçeği yansıtmıyor.

Dr. Marc Siegel: Bu virüs, nezleye benzetilmeli, çünkü en kötü ihtimalle — en kötü ihtimalle, en kötü durum senaryosuna göre — olsa olsa griptir. 

Geraldo Rivera: Şu anki çok daha amansız ve ölümcül olan tehdit, koronavirüs değil;  asıl tehdit; bildiğimiz, her zamanki grip. Şu anda insanlar ölüyor. 

Steve Doocy: Grip burada, her yerde. 

Geraldo Rivera: Bildiğimiz kadarıyla Birleşik Devletleri’nde henüz bu hastalık sebebiyle ölen kimse yok. 

Steve Doocy: Doğru.

Laura Ingraham: Ayrıca elimizdeki gerçekler, oldukça rahatlatıcı. Ancak bunu, sadece tüm bu olanları izleyerek asla bilemezsiniz. 

Jesse Watters: Koronavirüs hakkında gerçekten ne hissettiğimi bilmek mi istiyorsun Juan? Eğer kaparsam, onu yenerim. Ben koronavirüsten korkmuyorum ve kimse de korkmamalı. 

Matt Schlapp: Bu virüse yakalanmak çok, çok zor.

Dr. Drew Pinsky: Düşündüğümüzden daha hafif. Ölüm oranı düşecek. 

Ed Henry: Genel durumu öğrendiğinizde, durum o kadar da ürkütücü değil.

Ainsley Earhardt: Aslında uçmak için en güvenli zaman. Tanıdığım herkes şu anda uçuyor, terminaller oldukça durgun. Ve uçaklar da — yanınızdaki koltuğun boş olma ihtimalinin olduğu günleri hatırlıyor musunuz? Birazcık da olsa gerinebilir miydiniz? Bunu, şimdi her uçuşta yapabilirsiniz. 

Temsilciler Meclisi Üyesi Devin Nunes: Eğer sağlıklıysan, ailenle birlikte dışarı çıkıp yerel bir restorana gitmek için harika bir zaman. 

Maria Bartiromo: Evet.

Temsilciler Meclis Üyesi Devin Nunes: Büyük ihtimalle gidebilirsin, hem de kolaylıkla.

News Anchor: Cumhuriyetçi Kongre Üyesi Matt Gaetz, Capitol Hill’de gaz maskesi takarak virüsün yayılmasıyla ilgili kaygıları tiye aldı.

John King: [okuyor] “Capitol’deki bir gazeteci, 85 yaşındaki Oklahoma senatörü Inhofe’ye nasıl önlemler aldığını sorduğunda; … [o] kollarını güvenle açtı: ‘Tokalaşmak ister misin?’

Başkan Yardımcısı Mike Pence: Bizim meslekte, tokalaşırsınız. Umarım başkan bunu yapmaya devam eder. Ben yapmaya devam edeceğim. 

Larry Kudlow: Bunu kontrol altına almış bulunuyoruz. Bunu kontrol altına aldık — Tamamen kontrol altında demeyeceğim ama kaçarı yok. 

Kellyanne Conway: Durum kontrol altına alınıyor. Yoksa siz kontrol altına alındığını düşünmüyor musunuz? 

Sean HAnnity: Şu ana kadar Amerika Birleşik Devletleri’nde koronavirüs sebebiyle ölen hiç kimse yok. Hiç kimse. 

Başkan Donald Trump: Bu bir grip. Bu, grip gibi bir şey. Bir gün tamamen yok olacak. Bu, mucize gibi bir şey. Yok olacak. Pandemi olduğu ilan edilmeden çok önce bunun bir pandemi olduğunu anlamıştım. Bunu gerçekten çok ciddiye aldım. 

Sean Hannity: Bu arada; bu program, koronavirüsü her zaman cidiye almıştır.

Amy Goodman: Hemen öncesinde, 17 ve 18 Martta “Koronavirüsü her zaman ciddiye aldık.” diyen Sean Hannity ve Donald Trump’ı izlediniz. Toplumu, hastalığın bulaşmasına karşı korumak amacıyla bu günlerde gösterisini her gece evinden yapan, The Daily Show’dan Trevor Noah ile “Koronavirüs Pandenyomisi Kahramanlarını Selamlama.” Evet, Noam Chomsky; dünyaca ünlü politik muhalif, ünlü dilbilimci, yazar, aktivist. Fox Haberi dinlediniz — bu tabi ki sadece bir kanal değil, bu kişiler aynı zamanda Başkan Trump’ın yönlendirdiği insanlar. Muhtemelen, söz konusu durumu sürekli olarak önemsizmiş gibi gösterdikleri için bu insanlar kendisinin baş danışmanları konumunda. Başkan Trump’ı sorumlu tutuyor musunuz? Ölümlerden sorumlu olduğunu söyler miydiniz? 

‘Basın Trump’ın söylediklerinin gücünü artırıyor’

Noam Chomsky: Hiç şüpheniz olmasın. Trump, bazı çılgın açıklamalarda bulunuyor. Sonrasında ise Fox Haberin yankı odasında bu açıklamalar güçlendiriliyor. Ertesi gün, söylediklerinin tam tersini söylüyor. Bu aksettiriliyor, yankı odası bunu güçlendiriyor. Fark ettim ki üslup, haberciliğin üslubu ilginç. Hepsi, eksiksiz bir özgüvenden ileri geliyor; makul olmakla ilgili bir şey değil, mantıklı biri şöyle söylerdi — “Gerçekten bilmiyoruz. Birçok belirsizlik var. Şu an durum böyle görünüyor.” Buna benzer hiçbir şey yok. Sonsuz bir güven var. Sayın başkan ne derse desin, biz söylediklerinin gücünü arttırırız. Üstelik ilginç de bir diyalog. Söylediği her şeyin gücünü arttırıyorlar. Sean Hannity şunu söyleyebilir örneğin, “Bu, dünya tarihinde şu ana kadar gerçekleştirilmiş olan en muazzam hamle.” Ve ertesi sabah Fox & Friends programını açan Trump, söylenenleri dinliyor. Bu, onun o gün için düşündüğü şey oluyor. Bu, karşılıklı bir etkileşim; çünkü Murdoch ve Trump arka planda ülkeyi ve dünyayı gerçek anlamda mahvetme çabasında oldukları bir eylem gerçekleştiriyorlar, Trump yıkıma giden yolda bize liderlik ederken giderek yaklaşan çok daha büyük bir tehdidin olduğunu asla unutmamız gerekiyor. 

Biraz da yardım alıyor tabi. Bu yüzden de aşağı tarafta kalan güney yarımkürede, gezegendeki en kötü suçlu kim olabiliri görmek için Trump ile yarışan Jair Bolsonaro adında başka bir kaçık var mesela. Brezilyalılara şunu söylüyor, “Bu önemsiz bir şey. Sadece bir soğuk algınlığı. Brezilyalılar virüs kapmaz. Virüslere karşı bağışıklık kazanacağız.” Kendi sağlık bakanı ve diğer resmi yetkililer araya girip, “Bakın, bu gerçekten ciddi.” demeye çalışıyorlar. Neyse ki idarecilerin çoğu onun söylediklerine kulak asmıyor. Ancak Brezilya, korkunç bir krizle karşı karşıya.

Bildiğiniz gibi favelalarda, şu Rio’daki devletin insanlar için hiçbir şey yapmadığı perişan durumdaki gecekondu mahallelerinde, durum zaten can alıcı noktaya gelmiş halde; başkaları, bu sefil şartlar altında mümkün olabildiği kadar mantıklı sınırlamalar uygulamaya çalışmak için müdahalede bulunuyor. Kimler? Halka işkence yapan suç çeteleri, sağlık standartlarını uygulamaya çalışmak için mahallelere yerleşti. Yerli halk, Bolsonaro’yu hiç de rahatsız etmeyecek gerçek bir katliamla yüz yüze. Onların durum ne olursa olsun orada olmaları gerektiğini düşünmüyor. Bu arada, tüm bunlar olup biterken, bilimsel makaleler Amazonun 15 yıl içerisinde bir karbon yutağı ağı olmaktan çıkıp CO2 yayıcısı ağı olacağı yönünde uyarılarda bulunuyor. Bu, Brezilya için — aslında bütün dünya için yıkıcı etkisi olan bir durum. 

Bizim de, ülkeye ve dünyaya zarar vermek için istediği şeyi yapabilecek Kuzey Devi diye adlandırılan ve sosyopatların elinde olan bir devimiz var. Ve Güney Devi diye isimlendirilmiş dev de kendince aynı şeyi yapıyor. Eşim Valeria Brezilyalı olduğu ve beni Brezilya’da çıkan haberlerle ilgili sürekli güncellediği için bunu çok yakından takip edebiliyorum. Ve bunu izlemek, kelimenin tam anlamıyla şok edici. 

‘Diğer ülkeler etkili cevaplar verdi’

Oysa başka ülkeler, söz konusu duruma makul bir şekilde karşılık veriyor. Çin’den gelen haberler yayılmaya başlar başlamaz — iddia edilenin aksine hemen sonrasında da birçok haber gelmeye devam etti — Çin’e yakın Tayvan, Güney Kore, Singapur gibi ülkeler duruma çok etkili bir şekilde karşılık vermeye başladılar. Bu ülkelerden bazıları hastalığı temel düzeyde kontrol altına aldı.

Görünüşe bakılırsa Yeni Zelanda; anında izolasyonla, birkaç haftalık acil bir izolasyonla koronavirüsü yenilgiye uğrattı, belki de neredeyse tamamen, ve ülke koronavirüsü ortadan kaldırmaya oldukça yaklaşmış görünüyor. Avrupa’ya baktığınızda, Avrupa’nın çoğunun tek kelimeyle telaşa kapıldığını görürsünüz ama bazı ülkeler, yani daha iyi organize olan ülkeler hemen eyleme geçtiler. Bu, oldukça dikkat çekici. Trump’ın örneklerle açıkladığınız zırvalıklarını, Almanya başbakanı Angela Merkel’in Alman halkına yaptığı, şu an tam olarak ne olduğunu ve ne yapılması gerektiğini açıklayan, temkinli, gerçekçi izahatı ve konuşması ile karşılaştırmak Amerikan halkı için faydalı olacaktır.

Amy Goodman: Noam, sadece bir dakikamız kaldı, ama böyle bir pandeminin tam ortasında kaldığımız için hastalığın insanlar arasında yayılmasını önlemek ve kendini ve aileni korumak için kaldığın evde, kendini izole ettiğin Tucson Arizona’daki evinde hazır seninle konuşuyorken sana sormak istediğim bir şey var. Sana umut veren şey ne? 

‘Eylemler bana umut veriyor’

Noam Chomsky: Evet, şunu söylemem gerekir ki şu anda katı bir diyet uyguluyorum, çünkü eşim Valeria idareyi ele aldı ve onun komutlarını yerine getiriyorum. Dolayısıyla Valeria ile birlikte izolasyondayız. 

Neyin bana umut verdiğine gelince, popüler grupların çoğunun dünyanın her tarafında hayata geçirdikleri eylemler. Bunların bazıları gerçekleşirken, gerçekten ilham veren şeylere dönüşüyor. Aşırı derecede tehlikeli şartlar altında fazla mesai yapan, özellikle de Amerika Birleşik Devletlerinde en ufak bir destekten yoksun olan, yarın kimin öleceği ile ilgili acı veren kararlar almaya zorlanan doktorları ve hemşireleri ele alalım mesela. Ama yine de bunu yapıyorlar. Bu; insan ruhunun beslendiği yerlere, yapılabileceklerle ilgili örneklere ilham verem veren bir övgü;  tüm bu popüler eylemlerin yanı sıra İlerici Enternasyonel’i yaratan hareketler de buna dahil. Bunların hepsi, oldukça olumlu işaretler.

Ne var ki yakın tarihe baktığımızda, gidişatın gerçekten umutsuz ve vahim göründüğü dönemler olduğunu tanıklık ederiz. 1930ların sonu ve 1940ların başına denk gelen erken çocukluğuma gidebiliriz, örneğin. Nazi istilasının yükselişi, art arda gelen zaferlerle birlikte hiç değişmeyecek gibi görünüyordu. Onu asla durduramayacağınız izlenimine kapılıyordunuz. İnsanlık tarihinin en korkunç oluşumuydu. Evet, o zamanlar bunu bilmiyordum ama bu; Birleşik Devletler planlayıcılarının, savaş sonrası dünyanın korkunç bir fikirden ibaret olan Avrasya’yı da kapsayan Birleşik Devletler güdümlü bir dünya ve Alman güdümlü bir dünya arasında bölüştürüleceğini ummalarıyla sonuçlandı. Neyse, bunun üstesinden gelindi. Öldürülme, kendilerinin öldürülmesi gibi tehditlere, ciddi tehditlere rağmen siyahi çiftçilere oy vermeleri konusunda destek olmak için Alabama’ya giden Genç Özgürlük Sürücüleri gibi başka ciddi sivil hak hareketleri oldu. Bunlar sadece bazılarıydı. Bunlar, insanların neler başarabildiklerinin ve neler başarmış olduklarının örneklerinden. Ayrıca bugün bunun birçok işaretini de görüyoruz ve umut için gerekçe oluşturan şey tam olarak bu.

Amy Goodman: Dünyaca ünlü politik muhalif, dilbilimci, yazar, bugün bizimle kendini izole ettiği Tucson, Arizona’daki evinden konuşan, yarım asırdan fazla bir süredir ders verdiği Arizona Üniversitesinde fahri profesör olan Noam Chomsky. 

Programımızın sonuna geldik. Pandeminin ortasında bile olsak, yine de Demokrasi Şimdi’nin David Prude, Anna Özbek ve María Taracena’sına çok huzurlu ve sağlıklı yeni yaşlar diliyoruz. Demokrasi Şimdi! Mümkün olduğunca çok az insanla ve kendi yerinde çalışmaya devam ediyor. Muhteşem ekibimizin büyük bir kısmı evinden çalışıyor. Herkese teşekkürler. Ben Amy Goodman. Güvende kalın. 

You may also like

Comments

Comments are closed.