Cengiz Holding’in yeni aklama çabası: Kazdağları’nda arkeolojik kazı sponsorluğu

Cengiz Holding’e ait Truva Bakır Madencilik A.Ş.’nin Çanakkale’nin Çan İlçesi’ndeki Bahadırlı Köyü’nde bulunan İnkaya Mağarası’nda gerçekleştirilecek kazı çalışmasına sponsor oldu.

Sponsorluğa tepki gösteren Kazdağları Ekoloji Platformu, Cengiz Holding’e “Geçmişimizden de geleceğimizden de elini çek” dedi.

2016 yılında keşfedilen İnkaya Mağarası’nda Çanakkale Troya Müzesi başkanlığında ve Prof. Dr. İsmail Özer koordinatörlüğünde kazı çalışmaları başlatılmıştı. Ardından kazı bölgesinde Paleolitik dönemdeki insan yerleşimlerine dair bulgular çıkınca mağara, 2021 yılında Cumhurbaşkanlığı Kararlı Kazı statüsüne geçirildi.

Cengiz Holding’e ait Truva Bakır Madencilik A.Ş.’nin kazıya sponsor olmasıyla kazı çalışmaları bugün yeniden gündeme geldi.

‘Bakır madeni projesini aklamaya çalışıyor’

Cengiz Holding, bölgede hala davaları süren Halilağa Bakır Madeni projesinin sahibi. Bakır madeni projesinin bulunduğu alan korunması gereken 1. derece sit alanında bulunurken holdingin farklı bir tarihi alanı korumak için inisiyatif alması tepkiye yol açtı.

Kazdağları Ekoloji Platformu, kendini kazı sponsorluğu ile aklamaya çalışan Cengiz Holding’in bölgedeki yıkıcı faaliyetlerine dikkat çekti.

Halilağa’da son durum: Revize ÇED raporu eksik, usulsüz ve tutarsız
Kazdağları’nda Halilağa madeni için bilirkişi ‘kamu yararı yok’ dedi
Cengiz Holding, davası süren projesi için Kazdağları’nda ağaç kesimine başladı

Madenin güvenlik binası alanı olarak işaretlenen bölgesinin doğusunda bulunan Künk Dağı, Künk Tepe, Güvem Tepe ve Çamtaş Tepe olmak üzere üç tepeden oluşuyor. Bu tepelerin çevresinde oygu mezarlar ve şaraphaneyi andıran külistik düzenlemelerin bulunduğu bir alan mevcut.

Çamtaş Tepesi’nde ise henüz hangi döneme ait olduğu belirlenememiş kalıntılar bulunuyor.

Bu varlıkların tamamı, Çanakkale Kültür Envanteri‘nde Künk Dağı Yerleşimi adıyla yer alıyor. Bölge ise 2018 yılında 1. derece sit alanı ilan edildi.

Bakır madeni arkeolojik alana zarar verecek

Truva Bakır’a karşı ÇED iptali için dava açıldı. Davada arkeolojik sit alanına dair kanıtlar da sunuldu. Bilirkişi raporu ise 18 yıl sürmesi planlanan ve patlatmalı açık ocak olarak çalışması planlanan madenin bölgedeki arkeolojik alanlara zarar vereceğini bildirdi.

Ancak projenin zararları arkeolojik alanlarla sınırlı değil. Aynı zamanda 55 köyün içme suyu kaynağı olan Kocabaş Çayı ve bu çaydan gelen suyu kullanan köylüler zarar görecek. Yılda beş metreküp su kullanan proje, su kaynakları üzerinde büyük bir baskı yaratacak.

Vatandaş DSİ’yi göreve çağırıyor: Cengiz’e verecek bir damla suyumuz yok!

Diğer yandan cevherin çıkarılmasıyla oluşacak pasa dağları ve kimyasal atık havuzları madenin çevresinde yaşayan canlılara zarar verecek.Köylülerin geçim kaynakları da maden faaliyetlerinden olumsuz etkilenecek. 580’lik proje alanının 513 hektarını oluşturan ormanlar yok edilecek.

Maden sınırlarında bulunduğu için Halilağa, Hacıbekirler ve Muratlar Köyü haritadan silinecek.

Ekoloji platformu, “Belli ki Truva Bakır vermeyi düşündüğü bu zararları bir arkeolojik kazıya sponsor olarak aklamaya çalışıyor” diyerek Çanakkale Belediyesi ve halkına bu aklamayı gözden görmemeleri ve mücadeleyi büyütmeleri için çağrıda bulundu.