Buzulların depresif rekoru: Alpler’den Arktik’e buzullar küçülüyor

Dünyadaki insanların dörtte biri, gezegenimizin yüzde 10’unu kaplayan buzul bölgelerinden sağlanan tatlı suya bağlı. Ancak bu değerli kaynak, yeni araştırmalara göre, hızla değişen donmuş ekosistemler dolayısıyla büyük bir krizle karşı karşıya.

Uluslararası bir bilim ekibi tarafından yapılan yeni bir çalışma, tropik bölgelerdeki buzulların beklenenden daha hızlı eridiğini ve araştırmacıların yıllarca görmeyi beklemediği boyutlara kadar gerilediğini ortaya koyuyor.

“Bu durum bizi gerçekten şaşırttı,” diyor California Üniversitesi, Berkeley’den paleoklimatolog Andrew Gorin ve ekliyor:

 “Bu, dünyanın en az bir bölgesinin, insan uygarlığının gelişimini destekleyen elverişli iklim koşullarını artık aştığının açık bir kanıtı.”

Sciencealert’ten Tessa Koumoundouros’un aktardığına göre; Gorin ve ekibi, And Dağları’ndaki buzulların çevresindeki minerallerde beklenmedik şekilde düşük seviyede berilyum-10 ve karbon-14 izotopları buldu. Bu, bu kayaların en son 11 bin 700 yıl önce güneşin ısısını hissettiğini gösteriyor. Bu durum, bu dağlık bölgenin Holosen döneminden beri böyle düşük bir buzullaşma seviyesini görmediği anlamına geliyor.

Buzullar, kış boyunca kar formunda su toplar ve yazın eriyerek bu suyu serbest bırakır, bu da milyarlarca insan için su kaynağı sağlar. Ancak buzullar geri çekildikçe, bu tatlı su kaynakları da azalıyor. And bölgesi, bu durumun bir sonucu olarak rekor kıran kuraklıklar ve su sıkıntıları yaşıyor, aynı zamanda eriyen buzulların oluşturduğu havuzların patlaması sonucu ölümcül sellere maruz kalıyor.

Ancak bu sorun yalnızca Andlarla sınırlı değil. Himalayalar‘dan Alaska‘ya kadar hızlanan buzul erimesi daha önceki araştırmalarda da tespit edilmişti.

Wisconsin-Madison Üniversitesi’nden yer bilimci Shaun Marcott, “Buzullar, bulundukları iklim sistemine çok duyarlıdır” diyor ve ekliyor:

“Bu buzullara bakarak, Batı Amerika Birleşik Devletleri gibi yerlerde buzulsuz bir gelecekte nelerle karşılaşabileceğimizi hayal edebilirsiniz.”

Geri çekilen buzullardan azalan eriyik suyu ve yükselen denizlerden gelen tuzlu su istilası nedeniyle, Magdalena ve Ganj gibi büyük nehirlerin akışlarında yıkıcı düşüşler yaşanması bekleniyor. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres de bu durumun, su arayışıyla büyük nüfusların göç etmesine neden olabileceği yönünde uyarıda bulundu.

Himalayalar’dan kaynaklanan 10 büyük nehrin 1,3 milyar insanın tatlı su ihtiyacını karşıladığına dikkat çeken Guterres, iklim değişikliğinin etkilerinin giderek artacağına işaret ediyor.

Yakın zamanda yapılan başka bir çalışma, yerel çevrenin buzsuz bir ortamda ne kadar hızlı değişebileceğini ortaya koydu. Monash Üniversitesi’nden buzulbilimci Levan Tielidze liderliğindeki bir araştırma ekibi, buzulların geri çekilmesiyle yeni yaşam formlarının hızla eski türlerin yerini aldığını buldu. Ancak bu kaybın ve yeni türlerin kurduğu etkileşimlerin sonuçları henüz net değil.

Tielidze buzulların geri çekilmesinin, iklim değişikliğinin en belirgin işaretlerinden biri olduğunu belirterek “Alpler’den Arktik’e kadar, dünya çapında buzullar küçülüyor ve bu, dağlık bölgelerde ve kutup buzullarının etrafında giderek daha geniş alanların açığa çıkmasına neden oluyor” diyor.

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Şirketlerin toplumsal sorumluluğu

Türk şirketleri kurumsal sosyal sorumluluk ve sürdürülebilirlik uygulamalarında batılı benzerleri kadar başarılı değil. Ancak bu sadece şirketlerden kaynaklanmıyor, 'öngörülemezlik ortamı' ve toplumsal baskının eksikliği de bunda etkili. 

‘Qou vadis-2’: Ülke nüfusu

Geleceği ile ilgili derin kaygılar duymakta olan nüfus kesimlerinin, Türkiye’nin her yerinde giderek artmakta olduğu bir ortamdayız. Ne kent nüfusu kentte kalabilecek uzun erimli bir gelecek görüyor, ne de kır nüfusu kırda kalabilecek bir durum algılıyor.

[Bir şarkının hikayesi] San Francisco/ Scott McKenzie

Scott McKenzie’nin Hippi kültürünü konu alan 'San Francisco (Saçınıza Çiçek Taktığınızdan Emin Olun)' şarkısı, Beatles’ın 'All You Need is Love'ı ile beraber, 'Summer of Love'ın belirleyici şarkılarından biri olarak kabul edilir.

Yandı Çukurova yandı

Türkiye’de tarımın geldiği yer içler acısı. Ülkenin dört bir yanındaki çiftçiler isyan halinde. Diğer taraftan en fazla artış gıda fiyatlarında. Dikkate alınması gereken ciddi bir dengesizlik var.

[Çocuklar için Yeşil Kitaplar] Bir güvercini sevmekle başlayacak her şey

Maalesef sorun yarattığı var sayılanlara karşı empati yoksunu, sadece kendi refahını gözeten adaletsiz çözümler üretmek yalnızca 'Güvercin Kakası' kitabındaki kasaba halkına mahsus değil. Katliam Yasası'nı unutmadınız değil mi?

EN ÇOK OKUNANLAR