Bakın bu ilk kez oluyor, Brecht’i doğum gününde anıyorum. Yeşil Gazete’de Özlem Serpen, Brechtin doğum günüde, 12 Şubatta bunu belirten bir yazı yazmasaydı gene aklıma gelmezdi. Halbuki bu son aylarda sık sık hatırlar oldum Brecht’i. Niye mi?
“Wer Hindenburg wählt, wählt Hitler, wer Hitler wählt, wählt den Krieg.” 1932 yılında yapılan Almanya Başkanlık seçimlerine Emekli Mareşal Hindeburg Sosyal Demokrat Parti adayı olarak katılmıştı sağ blokun adayı Hitler idi. Alman Komünist Partisi başkanı Entst Thälmann liderliğindeki komünistlerin sloganı ise buydu: Hindenburg’u seçen Hitler’i seçer. Hitler’i seçen savaşı seçer.
10 Nisan 1932’de yapılan 2. tur sonuçları: Hindenburg % 53,1 , Hitler 36,7 ve Thälmann % 10,1. “Savaş mı başkandan, Başkan mı savaştan gelir?” diye şu sıralar kafa yoran efkarlı umumiyemiz için tarihsel bir olguyu Brecht’in bir şiiri ile anlatmayı deniyorum bu sıralar. Genç Brecht 1. Dünya savaşının bitiminde sıradan insanlar için savaştan çıkmanın savaşa girmekten daha zor olduğunu Die Legende vom toten Soldaten adlı şiirinde anlatır.
Savaşın dördüncü yılıydı
Siperler cesetle dolu
Soğuk bir Kasım sabahıydı
Bizim Askercik de öldü
”Olmaz” dedi generaller
Doktor papazla geldi
Biraz ilaç biraz dua
Canlandı bizim asker
Yarım kaldı hayaller
Huzur bozuldu mezarda
Sen kalk git bu havada
Dağlarda savaşa çık
”Olmaz” dedi bizim asker
Okyanusa kaçmalı
Doğan güneşle her yeni gün
İnekleri sağmalı
Haydi gene aynı merasim
Önce celp kağıdı geldi
Hatta celp filan yoktu da
Gönüllü gitti kavgaya
Kadınlar ağladı her dilden
Muhtarlar nutuk attı
Analar neler doğururmuş
Oğlan iki kere asker!
(Analar neler doğururmuş
Canlandı bizim asker!)
Bertolt Brecht 1918
Müzik: Ernst Busch
Brecht’in bu şiirinin başka tercümeleri var mı diye Google’a sordum. 11.8.2016 tarihli Leblebitozu isimli bir internet dergisinde bir çeviri gördüm ve daha bir kaç satır okumadan ama bu benim çevirim, dedim. Çok keyiflendim. Çevirenin kim olduğu belirtilmemiş olsa da içine onca yerli ögeler aldığım bu çevirinin beğenildiğine sevindim işte. Aslına sadık bir çeviri diye sorarsanız youtube’da arayın lütfen.
“Ölü Askerin Destanı”nı Tülay Günal ve Genco Erkal’dan dinledim, harika bir yorum!
Benim 25 yıl kadar önce oturma odasında teybe yaptığım kayıt
ve Almanca sözleriyle, Ernst Busch’un sesinden
Alper Öktem
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…