Muğla‘nın Milas ilçesindeki Akbelen Ormanı‘nda kömür madeni açmak için bölge halkının tüm direnişine rağmen jandarma ve polis eşliğinde sürdürülen ağaç kesimi bir kez daha Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine taşındı.
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’nden (Yeşil Sol Parti) İstanbul Milletvekili Keziban Konukcu Kok, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı tarafından yanıtlanması istemiyle Akbelen Ormanı’nda devam eden orman kıyımına ilişkin soru önergesi verdi.
Keziban Konukcu Kok’un başvurusunda şu ifadeler yer aldı:
“21’inci yüzyılın en büyük tehdidi olan ve tüm dünyayı etkileyen küresel iklim değişikliği Türkiye’de iktidarın izlemiş olduğu sermaye yanlısı tutumları sonucu daha da derinleşmektedir. İklim krizinin etkilerinin aşırı derecedeki sıcaklıklar, kuraklık, önlenemeyen yangınlar ve ani bastıran seller olarak yaşadığımız günümüzde, Anayasanın 56’ncı Maddesinde düzenlenen ve devletin yükümlülüğü olan sağlık hakkı çevre ile doğrudan bağlantılı olan sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı göz ardı edilerek çevrenin/ekosistemlerin canlı ve cansız bileşenleri ile uyumlu bir şekilde sürdürülebilir bir yaşamın sağlanması yerine orman alanlarının turizm, madencilik, enerji, alt yapı, yol, köprü, havalimanı vb. ormancılık dışı amaçlarla kullanımı kolaylaştırılmıştır.
Sürdürülen orman katliamı bütün itirazlara rağmen halen devam etmektedir. Nitekim; su kaynakları üzerinde yer alan, Bodrum’un su kaynağının çoğu ormanlarından gelen yüzey suyu akıntısından oluşan Akbelen Ormanları, iklim krizini arttıran termik santrallere kömür sağlamak amacıyla yok edilmesine karşı yıllardır yaşam alanlarını, ormanlarını, zeytinliklerini, yer altı sularını koruyan kadın, erkek, genç, yaşlı bölge halkının, doğa savunucularının, birçok sivil toplum kuruluşlarının süren direnişlerine ve nöbetlerine rağmen yok edilmektedir.
Ormanları katleden şirketler hukuksuz eylemlerinden dolayı hiçbir yaptırımla karşılaşmazken anayasal hakları için, yaşam alanını, zeytinliklerini, ormanlarını suyunu korumak için direnen yurttaşların karşılarına jandarma dikilmektedir. Nitekim, 24 Temmuz 2023 sabahı Milas Akbelen Ormanı’na askerler ve TOMA ile giren YK Enerji ekipleri, ağaçları kesmeye başlamış, kesime karşı çıkan ve kurulan barikatı aşmak için yüklenen köylülere ve yaşam alanı savunucularına karşı tazyikli su ve biber gazıyla müdahale edilmiş, müdahalede dört kişi yaralanmış ve sekiz kişi gözaltına alınmıştır. Diğer taraftan ise kesim motoruna ihtiyaçları olduğunu belirten çevre köyü muhtarlarınca da köylülere gönderilen ‘kesimde çalışmaları karşılığı 1,600 lira verileceği’ mesajları da sosyal medyada yer almıştır.
Bölge halkı sabah saatlerinden itibaren ağaç kesimini engellemek için nöbetini sürdürürken, devam etmekte olan orman kesiminin ivedilikle durdurulmasını isteyen yaşam savunucuları İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü önünde düzenlemiş oldukları basın açıklamasında; Akbelen Ormanı’nın kesilmesi durumunda zaten işlevini büyük bir ölçekte orman yangınları ve kömür madenciliği ile kaybetmiş durumda olan ve bölgenin en önemli su kaynağı olan yüzey suyu havzasının işlevini tamamen kaybedeceğini, Akbelen Ormanı’nın; yerleşimler, tarım alanları ile maden sahaları arasında kalan son doğal yaşam ortamı olduğu için özellikle Türkiye’nin taraf olduğu Bern Sözleşmesi Ek Liste II Kesin Korunacak Hayvan Türleri listesinde bulunan ve alanda en az bir defa gözlemlenen veya sesi duyulan kuş türlerinin üreme, beslenme, barınma ve dinlenme amacıyla kullandığı doğal yaşam ortamı olduğunu, ormanın Ören–İkizköy hattı ile İkizköy-Tuzabat ile İkizköy-Çamlıca–Bağyaka hattındaki doğal ormanları birbirine bağlayan doğal bir koridor işlevi sağladığını, Akbelen Ormanı’nın ortadan kaldırılmasının bu doğal ekolojik köprüyü ortadan kaldırarak Milas’ın güneyi ile kuzeyini birbirinden ayırarak büyük bir doğal yaşam ortamının parçalanmasına sebep olacağını ve ormanın gerçekleşen orman yangınları ile büyük ölçekte tahrip olan Ören-İkizköy hattındaki ormana bağımlı türler için bir sığınak işlevi gördüğünü belirtmişlerdir.
Anayasanın 169’uncu Maddesi ‘Devlet, ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır. Yanan ormanların yerinde yeni orman yetiştirilir, bu yerlerde başka çeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz. Bütün ormanların gözetimi devlete aittir. Devlet ormanlarının mülkiyeti devrolunamaz. Devlet ormanları kanuna göre, devletçe yönetilir ve işletilir. Bu ormanlar zaman aşımı ile mülk edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamaz. Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez. Ormanların tahrip edilmesine yol açan siyasi propaganda yapılamaz; çıkarılamaz. Ormanları yakmak, ormanı yok etmek veya daraltmak amacıyla işlenen suçlar genel ve özel af kapsamına alınamaz.’ diyerek ormanları güvence altına almıştır.”
Kok’un Bakan Yumaklı tarafından cevaplanmasını istediği sorular şöyle:
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…