Davanın istinaf incelemesinde 2. Ceza Dairesi, 15 satır ve bıçak darbesine rağmen sanığın “canavarca hisle” öldürmediği kanaatine vardı. Haksız tahrik indirimi de uygulayan mahkeme, sanığa 24 yıl hapis cezası verdi.
Kararı Yargıtay’a taşıyacaklarını açıklayan avukat Heval Yıldız Karasu “Böyle bir davada haksız tahrik indirimi uygulanması demek boşanma davaları biten pek çok erkeğin karısını, eski eşini rahatça öldürebilmesinin önünü açmak demek” dedi. Karasu şunları söyledi: “Gelinen noktada İstanbul Sözleşmesi’nin tam da feshedildiği dönemde bu karar hakikaten çok manalı. Diyoruz ya erkek adalet değil gerçek adaleti arıyoruz. Erkek adalet ile karşı karşıya kaldık.”
İlk derece mahkeme, ağırlaştırılmış müebbet vermişti
Şiddet gördüğü eşi hakkında 23 kez suç duyurusunda bulunan Ayşe Tuba Arslan, ölmeden 2.5 ay önce Eskişehir 2. Aile Mahkemesi’ne yaptığı başvuruda, “Defalarca şikâyet etmeme rağmen hiçbir sonuç alamadım, başvurmadığım hukuki işlem kalmadı. Bu şahıstan ölüm tehdidi alıyorum. Benim ölümüm gerçekleşince mi bana yardım edeceksiniz?” demişti. Ancak Arslan’ın son çığlığı da yargı tarafından duyulmadı.
2 çocuk annesi Ayşe Tuba Arslan, 11 Ekim’de sokak ortasında eski eşinin kasap satırıyla saldırısına uğradı. Kafasına, kollarına ve ellerine darbeler alan Arslan, 44 gün komada kaldıktan sonra yaşamını yitirdi.
Arslan’ın ölümüne ilişkin Eskişehir 3. Ağır Ceza Mahkemesi‘nde görülen davada, Özalpay ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırıldı.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi’nin önüne gelen dosyanın savcısı ise ‘canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürmenin’ söz konusu olmadığını ve sanık hakkında haksız tahrik indirimi uygulanması gerektiği yönünde mütalaa verdi.