Hatay Samandağ Vakıflı Köyü Ermeni Ortodoks Kilisesi Vakfı ile Yedikule Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi Vakfı yıllardır verdikleri hukuk mücadelesini kazandı.
Anayasa Mahkemesi (AYM) her iki vakfın Hazine adına kaydedilen taşınmazlarının iade edilmemesinin “mülkiyet hakkı ihlali” olduğuna hükmetti. İhlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için de yeniden yargılama yapılmasını istedi. Kararlar Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlandı.
Geçen aralık ayında da Ağa Mıgırdiç Sanasaryan’ın 1901’de yoksul Ermeni öğrencilerin eğitim ihtiyaçları için yaptırdığı ve Ermeni cemaatine ait vakıf olarak tescil edilen Sirkeci’deki Sanasaryan Han davasından da 92 yıl sonra ‘mülkiyet’ kararı çıkmış; 1930’da İstanbul İl Özel İdaresi‘nin el koyduğu han için AYM mülkün devlete geçişini hukuksuz bulmuştu.
AYM bugünkü kararında, başvuru konusu taşınmazların Hazine adına tescil edilmesinin temel gerekçesinin, cemaat vakıflarının vasiyet yoluyla bile olsa mülk edinememesi yönündeki düzenleme olduğu ifade etti. Kararda, “Yargıtayın 1974’teki kararının hak ihlallerine neden olduğu” yönünde tartışmalarının daha önce gündeme geldiği ifade edilerek, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) de Türkiye Cumhuriyeti aleyhine ihlal kararı verilmesine yol açtığına işaret edildi.
Konuyla ilgili 2008’deki yasal düzenlemenin hedeflerinden birinin, vasiyetnamelerin geçersiz sayılması nedeniyle Hazineye intikal eden taşınmazların iadesini sağlamak olduğunu belirten AYM kararda şunları dedi:
“Yargıtayın bu yorumu, kanun koyucunun amacıyla açıkça çelişmektedir. Bir ihlalin giderilmesi amacıyla çıkarılan ve hak bahşeden bir kanunun ısdar edilme amacıyla açıkça çelişecek biçimde yoruma tabi tutulması öngörülebilirlik ilkesiyle çelişmektedir. Anayasa Mahkemesi, açıklanan gerekçelerle mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.”
Bireysel başvuru yapılmıştı
Bir Ermeni vatandaşın 1968’de Yedikule Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi Vakfı’na bağışladığı taşınmaz için Yargıtay’ın, 1974’te cemaat vakıflarının vasiyet yoluyla taşınmaz edinmelerinin hukuken mümkün olamayacağına karar vermiş; Ermeni vatandaş A.H, bunun üzerine taşınmazını iki kişiye satmıştı.
A.H’nin 1976’da ölümü üzerine Hazine, satışın muvazzalı (danışıklı) olduğunu ileri sürerek, taşınmazın Hazine adına tescillenmesi için dava açtı. Mahkeme, Hazinenin açtığı davanın kabulüne karar verdi.
2008’de çıkan kanunla cemaat vakıflarına vasiyet edilen veya bağışlandığı halde mal edinememe gerekçesiyle Hazine adına kayıtlı malların vakıflarına iadesinin mümkün olması üzerine vakıf Hazine’ye tapu iptali ve tescil davası açtıysa da İstanbul 15. Asliye Hukuk Mahkemesi, davanın reddine karar verdi.
Karar üzerine Yedikule Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi Vakfı, AYM’ye bireysel başvuru yaptı.
Başvuruyu görüşen Yüksek Mahkeme, Anayasa’nın 35’inci maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiğine hükmetti. Karar örneğinin ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için mahkemeye gönderilmesi kararlaştırıldı.
Kararda, “Yargıtayın vasiyetnamenin iptal edilmiş olmasından hareketle yaptığı yorumunun söz konusu imkanın getiriliş amacıyla açık bir çelişki içinde olduğunu ifade etmek gerekir” denildi.