Araştırma: Antarktika’da görülen iklim aşırılıklarının sonuçları küresel olacak

Yeni bir çalışma, insan faaliyetlerinden kaynaklanan iklim krizi nedeniyle Antarktika'da Grönland büyüklüğünde bir buz kütlesi eksikliği olduğuna dikkati çekerek dev kıtada meydana gelen değişimlerin birçoğunun kalıcı hale geldiğini ve küresel etkileri olacağını ortaya koyuyor.

Güney Yarımküre kış mevsiminin ortalarını yaşarken Antarktika‘da buz miktarı şok edici ölçülerde düşük seyrediyor.

Leeds Üniversitesi‘nden Buzulbilimci Anna Hogg, “Kilometrelerce kalınlıktaki buz tabakasıyla uzaklardaki dev kıta Antarktika’nın iklim değişikliğinin neden olduğu aşırı uçlara dayanabileceği düşünülebilir, ancak durum kesinlikle böyle değil” diyor.

Şu anda kayıp deniz buzu miktarı yaklaşık 2,2 milyon kilometrekarelik bir ülke olan Grönland’ın büyüklüğüne denk.

Gerçekleşme ihtimali çok düşük olan bu durum, yalnızca 7,5 milyon yılda bir gerçekleşiyor. Ancak zamanın koşulları değişiyor. Exeter Üniversitesi’nden Jeofizikçi Martin Siegert liderliğindeki yürütülen yeni bir araştırma, bu tür aşırılıkların meydana gelmeye devam edeceğinin artık neredeyse kesin olduğunu ortaya koyuyor.

‘Antarktika’daki değişimlerin çoğu kalıcı hale geldi’

Frontiers in Environmental Science dergisinde yayımlanan makalede, Antarktika atmosferindeki, hava durumundaki, buzdaki değişiklikleri ve vahşi yaşamın tepkisini gözden geçiren Siegert ve meslektaşları, bu değişimlerin çoğunun artık kalıcı hale geldiğine dair işaretlere dikkat çekiyor. 

Bu değişimlerin kalıcı hale gelmesi ise özellikle şu anda atmosfere Paris Anlaşması’yla belirlenen 1,5°C eşiğine ulaşmaya yetecek kadar fosil yakıt eklemiş olmamızdan kaynaklanıyor ve bunun yaklaşık 0,4°C’lik etkilerini henüz deneyimlemiş bile değiliz.

Örneğin, kaybolan deniz buzunun yanı sıra, geçen yıl Antarktika, kaydedilen en yüksek seviyedeki sıcak dalgasını yaşadı ve ortalama sıcaklığının üzerine çıkarak 38,5°C’ye ulaştı.

Siegert ve ekibi makalelerinde “Devam eden sera gazı emisyonlarının olayların boyutunda ve sıklığında artışa yol açacağı neredeyse kesin” ifadelerini kullandı.

Zira, Antarktika’daki buzlar Dünya‘yı serin tutmada önemli bir rol oynuyor. Yüksek yansıtıcılığa sahip beyaz yüzeyi güneş ışığını absorbe etmiyor, bu nedenle görülen büyük buz kaybı, büyük miktarda güneş ışığının artık uzaya geri yansıtılmadığı ve daha da fazla ısınmayı tetiklediği anlamına geliyor. Bu da aşırı hava olayları yaşanmasını ve denizlerin yükselmesini kaçınılmaz hale getiriyor.

‘Hâlâ öğrenecek çok şeyimiz var’

Buzlu kıta aynı zamanda küresel okyanus ve atmosferik akıntıları da şekillendiriyor ve bunlardaki değişimlerin yol açabileceği tüm sonuçları henüz anlamıyoruz.

Hogg, “İklim sistemindeki geri bildirim döngüleri oldukça karmaşık ve hâlâ öğrenecek çok şeyimiz var” diyor. “Copernicus Sentinel-1, Avrupa Uzay Ajansı’nın (ESA) CryoSat‘ı gibi Dünya’nın yörüngesindeki uydular ve gelecekte başlatılacak çalışmalar, dünyamızın bu uzak bölümünü ölçmek ve izlemek için kritik önem arz ediyor.”

Ancak araştırmacılar şu anda “sera gazı emisyonlarının devam etmesiyle birlikte, küresel deniz seviyesinin bu yüzyılda 1 metreden fazla ve sonrasında çok daha fazla artmasının kuvvetle muhtemel” olduğu sonucuna varıyor.

‘Antarktika, gezegendeki her ülke ve birey için önemli’

İnceleme, iklim krizinin sonuçlarının önceden tahmin edilenden çok daha hızlı meydana geldiğine işaret eden yakın zamanlı çalışmalar ve olaylarla benzer sonuçlara ulaşıyor.

Ve tüm bunlar yalnızca 1,1°C ısıtmayla yaşanıyor. Çok daha fazlası bizi bekliyor.

Siegert, şunları söylüyor:

Antarktika’daki değişimin küresel sonuçları var. Sera gazı emisyonlarını net sıfıra indirmek, Antarktika’yı korumak için en büyük umudumuz ve bu, gezegendeki her ülke ve birey için önemli olmalı.”

Araştırmacılar, uyarıları göz ardı edilmeye devam edildiği için anlaşılır şekilde hüsrana uğruyor.

Colorado Üniversitesi’nden Buzulbilimci Ted Scambos, “Bunu 30 yıldır söylüyoruz” dedi. “Şaşırmıyorum, hayal kırıklığına uğruyorum. Keşke daha hızlı harekete geçseydik” diyor.

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

KIYIDA’dan kıyıların kiralanmasına karşı mücadele çağrısı

Kıyıda Hareketleri Ağı, siyasi partiler ve demokratik kitle örgütleri temsilcileri, kıyıların özel şirketlerce işgaline karşı Anayasa hatırlatması: Kıyılar hepimizin, kiralayamazsınız!

Marmara Gölü’nü tarım alanına çeviren protokol iptal edildi, sıra restorasyonda

Çevre örgütleri ve bölge halkının açtığı dava sonucunda kurutulan Marmara Gölü'nü tarım alanına çeviren protokol ve sınır revizyonu iptal edildi.

Deştin’de çimento fabrikası için iki kez iptal edilen ÇED yine gündemde

Muğla Deştin'de binlerce dönümlük ormanlık alan ve tarım alanını yok edecek çimento fabrikası için yeniden başlatılan ÇED sürecinin dayanağı, 2009'da çıkarılan genelge.

25 Kasım eylemleri: Kadınlara yine yasak, yine şiddet, yine gözaltı

25 Kasım Şiddete Karşı Mücadele Günü'nde kadınlar Türkiye'nin dört bir yanında meydanları doldurdu. İstanbul'da ise Valiliğin yasağını dinlemeyen kadınlar gözaltına alındı, darp edildi.

Küresel Plastik Anlaşması için görüşmeler Busan’da başladı

'Küresel Plastik Anlaşması' görüşmelerinin beşinci turunda görüş ayrılıkları derin. Plastik lobisi ise üretimi azaltmak yerine atık yönetimine odaklanması için bastırıyor.

EN ÇOK OKUNANLAR