Almanya’nın nükleerden yenilenebilire geçişinde “Mitler ve Gerçekler”

Almanya 2022 yılına gelmeden nükleer enerjiyi aşamalı olarak terk etme kararı aldı. Bunu takiben Alman Hükümeti, ülkenin enerji üretim altyapısına-güneş ve rüzgar dahil olmak üzere-tarihte benzeri görülmemiş ölçekte yatırım yapmaya hazırlanıyor.

Almanya 2022 yılına gelmeden nükleer enerjiyi aşamalı olarak terk etme kararı aldı. Bunu takiben Alman Hükümeti, ülkenin enerji üretim altyapısına-güneş ve rüzgar dahil olmak üzere-tarihte benzeri görülmemiş ölçekte yatırım yapmaya hazırlanıyor.

Şansölye Angela Merkel’in sunduğu programda yenilenebilir enerji kaynaklarının, ülkenin enerji ihtiyacının beşte birini karşılayan 17 nükleer santralin yerini alması öngörülüyor. Yeni kaynakların en önemlisi denize kurulacak ve New York şehrinin altı katı alanı kaplayacak olan rüzgar tarlaları. Proje 2800 mil uzunluğunda yüksek voltaj güç kablosu gerektiriyor, yani Londra-Bağdat arası mesafeden biraz fazla. Bu dönüşümün maliyeti ülkenin 2011 yılı Yurtiçi Gayrisafi Milli Hâsılasının yüzde sekizine, yani 200 milyar Euro civarında (263 milyar dolar) bir meblağa denk geliyor.

Almanların nükleer enerjiyi terk etme kararı birçok tartışmaya sebep oldu çünkü bunun sonucunda ortaya çıkacak yüzde yirmilik açığı karşılamak için fosil yakıtlara dönüş yapmak zorunda kalınacağına inanlar var. Almanya’nın yöneticileri, sadece nükleer enerjinin yerini doldurmak için değil, geleceğin önemli enerji üreticileri arasında yer almak için de yenilenebilir enerjiye yönelmiş durumda. Eğer program başarılı olursa, Almanya’nın enerji planındaki yenilenebilir enerji payını 2020 yılına kadar 35%’e, 2030’a kadar %50’ye ve 2050’ye kadar %80’e çıkarmasına yardımcı olacak.

Almanya, 2011 sonu itibariyle 53.8 GW gücünde güneş ve rüzgar enerjisi üreten, dünyanın en büyük yenilebilir enerji ağına sahip durumda. Yine de yeterince değerlendirmeyen bir enerji kaynağı daha var: denizin içine kurulan rüzgar tarlaları. Almanya, açık denize içine kurulan rüzgar türbinlerinden şu ana kadar sadece 48 MW enerji üretti. Bu 27 GW üreten kara tesisleri ile kıyaslandığında ufak bir rakam. Şansölyenin yeni programı bu hedefe ulaşma konusunda önemli bir adım olacak.

Almanya’nın programı bir çok kişi tarafından ekonomik bir kumar olarak görülüyor ama yine de geleneksel enerji üretim şirketleri (nükleer üreticileri dahil) şimdilerde bu plana yatırım yapmak için istekli görünüyor. Bir finans ve enerji analistine göre plan, Almanya’nın enerji pazarını devasa bir enerji laboratuarına dönüştürecek.

Çeviri: Tuğçe Tuğran

(Yeşil Gazete, EnergyMarketPrice.com)

 

 

Durukan Dudu
Durukan Dudu

Ekoloji editörü, haberci.

Olduğundan yaşlı gösterir (Sakalı var, ondan). Blues’a aşık. İsveç’te Kırsal Kalkınma yüksek lisansının ardından TEMA ve Buğday gibi STK’larda çalıştı, bu süreç içinde Ormanevi Kolektifi’yle kırsala göçtü, bi’ ekoköy kurmaya çabalıyorlar. Çiftçilik, marangozluk ve ekolojik restorasyon denemelerinden kalan boş zamanlarında koordinatörlük, eğitmenlik, proje yönetimi falan yapıyor. Yaşlanıp emekli olunca bir şehre yerleşmeyi düşünüyor. Mektep, 136.

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer bağımlılığı ve kömürden çıkış projeksiyonu olmaması eleştiriliyor.

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği kararlarını hukuka aykırı bularak iptal etti.

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi...

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı...

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen,...

EN ÇOK OKUNANLAR