Kaynak: ALÇEP
İzmir, Aliağa’ya bağlı Şehitkemal Mahallesi, Akçekise mevkiinde, Ekovar Çevre Grup Geri Dönüşüm A.Ş. tarafından yapılması planlanan ”Batı Ege ve Güney Marmara Endüstriyel Atık (Cüruf) Bertaraf Tesisi” projesine verilen Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu Kararı‘nın yürütmesinin durdurulması ve iptali için 45 yurttaş şikayette bulundu.
Aliağa Çevre Platformu (ALÇEP) öncülüğünde yurttaşlar bugün saat 11.00’da muhtarları Ayşe Algül ile birlikte İzmir Bölge İdare Mahkemesi‘ne şikayet dilekçelerini verdi. Peki neden bu tesise karşı çıkılıyor? Yanıtını yine yurttaşlar veriyor:
“Bizler Aliağa’da yaşayan, yıllardır burada tarım ve hayvancılıkla uğraşan, çocuklarına burada bir gelecek kurmayı hedefleyenler olarak, diyoruz ki; artık yeter!
Burada insan yaşıyor. Şirketlerin karı uğruna pervasızca bölgemizi kirletmeyi bırakın ve bize kulak verin. Bizlerin itirazlarını dinlemeden vermiş olduğunuz ÇED olumlu kararınızı bir kez daha gözden geçirin.”
Vatandaşlar Aliağa’yı kirletecek projelerin, köylerinin merası, bal ormanları, yer altı su kaynakları, zeytinlikleri, göleti ve tarım alanlarının tam ortasına kurulmasına müsaade etmeyeceklerini ve mücadelelerini sürdüreceklerini söylüyor.
Tesis Aliağa Çevre Platformu‘nun (ALÇEP) öncülüğünde geçtiğimiz hafta mahalle meydanında bir poşette tutulan cürufla protesto edilmiş, yurttaşlar “Kanser olmak istemiyoruz” demişti:
Şikayete konu olan hukuksuzlar arasında “halkın katılım toplantısının yapılmaması“, “kümülatif etki değerlendirmesinin yapılmaması“, “stratejik ÇED raporunun dikkate alınmaması“, “ekolojik sorunların ÇED raporunda irdelenmemesi” ve “ÇED raporunda proje alanına ilişkin bilgilerin verilmemiş ya da yok saymış olması” gibi gerekçelere yer verildi.
Şikayet dilekçesinde yer alan “ekolojik sorunların ÇED raporunda irdelenmemesi” konusuna ilişkin hukuksuzluğa dair şu ifadelere yer verildi:
Ayrıca Aliağa’nın yeraltı suyu miktarının zayıf olduğunun belirtildiği şikayet dilekçesinde raporda yeraltı ve yerüstü su kaynaklarının endüstriyel kirlilik sebebiyle zarar göreceğinin de irdelenmediği aktarıldı.
İrdelenmeyen yalnızca bunlarla sınırlı değil şikayette aynı zamanda tesisin yapılması istenen bölgede hava kirliliği ve halk sağlığı üzerindeki etkilerin de irdelenmediği bildirildi.
2021 yılında yayınlanan Kara Rapor, Aliağa’nın hava kirliliğinin nedenlerine işaretmişti ve bu rapora göre: İzmir’deki en kötü hava kalitesi, 2016 yılından beri ölçüm verileri kamuoyu ile paylaşılmayan Aliağa‘da ölçülmüştü.
Rapora göre; İzmir’deki hava kirliliği kaynaklarının başında yaklaşık 2900 adet küçüklü büyüklü sanayi tesisinin Aliağa’da konuşlanmış olması geliyor.
Aliağa’da bulunan en önemli kirletici kaynaklar arasında kömürlü termik santral, hurda metal işleyen demir-çelik fabrikaları ve haddehaneler, yapımı bittiği için yakında üretime geçecek olan yeni rafineri de kirletici kaynaklara eklenecek olan petrokimya tesisleri bulunuyor.
Şikayette ayrıca rüzgarın tozlanmayı yayıcı etkisinin de gözardı edildiğine değinildi. Son olarak tesise yakın yerleşim alanlarında yaşayan halkın yok sayıldığı aktarıldı.
Bakanlıkça verilen ÇED Olumlu Kararı’nın insan ve çevre sağlığına, çevre korumacılık ilkesine açıkça aykırı olduğu gibi, ulusal ve uluslararası normlara ve hatta Avrupa Birliği Müktesebatına, AB Çevre Mevzuatına, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına da aykırı olduğu ifade edildi.
Tesise verilen ÇED Olumlu Kararı’nın iptali için şikayet dilekçesinde şu ifadelere yer verildi:
“Burada yaşayan halkı temsil eden davacılar; bu tesise havayı kirleteceği, etrafı tozu dumana katacağı, her gün onlarca kamyonun yerleşim alanları içinden geçeceği, gürültü, trafik, hava kirliliği içinde geleneksel yaşam biçimlerini, sağlıklarını koruyamayacakları için karşı çıkmakta ve hayatlarını şimdikinden daha kötü bir duruma getirecek olan geleceklerini karartacak böyle bir tesisi istememektedirler.
Bu iradelerini gerek halkın katılımı toplantısında gerekse eldeki davayı açmak için bir araya gelerek göstermişlerdir. Dava konusu karar ile binlerce yurttaşın hayatı etkilenmektedir. Binlerce yurttaşımız maksada nail olmak için yazılmış bir ÇED raporundan daha fazlasını hak etmektedir.
Burada sunulan nedenlerle ÇED raporu açıkça hukuka aykırıdır ve bu rapora dayanılarak verilen ÇED olumlu kararı ile telafisi imkansız zararlar doğacağından yürütmenin durdurulmasına karar verilmesini ve neticede dava konusu kararın iptalini talep ederiz. “
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…