Cittaslow Birliği Genel Sekreterliği tarafından ”Sakin Kent” ilan edilen Ula ilçesine bağlı Akyaka beldesinde üniversiteler tarafından 2006 yılından bu yana yürütülen çalışmalarda tespit edilen biyolojik çeşitlilik koruma altına alınarak UNESCO’da tanıtılacak.
Akyaka Belediye Başkanı Ahmet Çalca, yaptığı açıklamada, Akyaka beldesinin Muğla’nın diğer turizm merkezlerinden farklı olarak kendine özgü bir turizm anlayışı bulunduğunu ve beldenin ”Sakin Kent” seçilmesinden sonra tanınırlığının arttığını söyledi.
Çalca, 2010 yılında ”Sakin Kent” unvanını alan Akyaka’nın bu unvanı alırken en önemli başlıklardan bir tanesinin iyi tarım uygulamalarının yapılması, var olan doğal kaynakların sürdürülebilir olarak geleceğe taşınması yönünde politikalar oluşturulması olduğunu kaydetti.
Gökova Körfezi’nin sahip olduğu zenginliklerin gün yüzüne çıkarılması için uzun yıllardır bölgede üniversiteler ile çalışma yürüttüklerini belirten Çalca, ”İstanbul Üniversitesi’nin 2006 yılından bu yana Gökova havzasında yaklaşık 300’e yakın normal dalış, 128 tüplü dalış sonucunda 34 tür deniz canlısının bölgede yaşadıkları ilk kez belirlendi. Akdeniz Foku, Boncuk Koyu’ndaki kum köpek balığı, orfoz diye bildiğimiz balık çeşitleri, denizdeki yaşam alanının en önemli özelliği olan deniz çayırları gibi dünyada nesli tükenmekte olan hayvan ve sünger ile mercan gibi canlı türleri bunlar arasında en önemlileridir” dedi.
Karada da 12 tür canlının bulunduğu ilk kez tespit edildi
Çalca, 2010 yılında sonuçlanan Avrupa Birliği Bütünleşik Kıyı Alanları Yönetim Projesi (SMAP) kapsamında Gökova Körfezi’nin biyolojik değerleri ile korunması ve alandaki sosyo ekonomik faaliyetlerle bölgenin sürdürülebilir bir deniz-kıyı alanları bütünleşik yönetim planlamasına kavuşması için çalışma yürütüldüğünü hatırlatarak, şöyle devam etti:
”Avrupa Birliği Bütünleşik Kıyı Alanları Yönetim Projesi sonucuna göre karasal alanda bitki çeşitliliği ve hayvansal alanlar üzerinde yapılan sonuçlara göre karada da 12 tür canlının da bölgede yaşadığı ilk kez tespit edildi. Biz Gökova havzasının onda biri kadar bir alanda yaşamakta olan bir kentiz. Ama 9 köy ve 2 beldenin bulunduğu bu havza içerisinde bir havza yönetimi oluşturulsun, var olan doğal kaynaklar geleceğe sürüdürülebilir olarak taşınsın istiyoruz. Bu vesile ile hem kamuoyunda bu algının yaygınlaşması sağlanacak ve vatandaşların bu alanları kullanma bilinci gelişecek.”
”UNESCO’da biyolojik zenginliğimizi tanıtacağız”
Pek çok kararla koruma altında tutulan Akyaka ve Gökova Körfezi’nin geleceğini garantiye almak için UNESCO’ya başvurmaya hazırlandıklarını bildiren Çalca, Tabiat Varlıkları Genel Müdürlüğü ile yaptıkları görüşme üzerine bölgedeki biyolojik zenginliğin dünya mirası olması yolunda süreci başlattıklarını dile getirdi.
Beldelerinde 8 Şubat’ta yapılacak çalıştay ile var olan doğal kaynaklarının sürdürülebilir kullanımını anlatacaklarını vurgulayan Çalca, ”Türkiye’de ilk kez bir doğal miras, ‘Dünya Mirası’ olarak tescillenecek. Yaklaşık 2,5 yıllık bir zaman içerisinde bu süreç tamamlanacak. Bu alanda özel bir yaşamın varlığının tespiti, tescili için çalıştık. Bu çalışma Muğla’nın markalaşma sürecine daha fazla güç katacaktır” diye konuştu.
Artık iyi bir kent olmanın, dünyada kullanılan kriterleri göz önünde tutarak uygulamaları ortaya koymakla mümkün olduğuna değinen Çalca, var olan güzelliklerin sınırlı kullanımlar ile ekonomiye katkı sağlamasını istediklerini bildirdi.
(Ajanslar)