Tam 13 Haziran’da zeytinlik alanların sermayeye, dolayısıyla yatırımlara kurban edilmesinin önünü açan yasa değişikliğinden kurtulmanın sevincini yaşadık . Böylece daha önce yedi defa, sivil toplumdan yükselen itirazlarla engellenmiş olan Zeytin Yasası‘nın yönetmelikleri üzerindeki değişiklik önerilerinin ardından, en son geçen hafta “zeytinciliğin ölüm fermanı”olarak nitelenen yasa değişikliği önerisi de meclise iade edilmiş oldu. Eğer kabul edilseydi, Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Tasarısı kamu yararı durumunda meralarda, zeytinlik sahalarında endüstri, teknoloji geliştirme, organize sanayi bölgeleri, serbest bölge kurulmasını mümkün kılan kararlar, Gıda ve Tarım Bakanlığına bırakılacak hatta Bakanlığın yetkisini devretmesi halinde Valilikler tarafından alınabilecekti. ∗
“Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede zeytinyağı fabrikası hariç zeytinliklerin vegatatif ve generatif gelişmesine mani olacak kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis yapılamaz ve işletilemez. Bu alanlarda yapılacak zeytinyağı fabrikaları ile küçük ölçekli tarımsal sanayi işletmeleri yapımı ve işletilmesi Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı’nın iznine bağlıdır”.
Zeytin Yasası’nda yapılmak istenen değişikliklerin ne denli Akkuyu NGS’nin süreçleriyle el ele gittiğini Evrensel’in 2014 yılında yaptığı haber de doğrular nitelikte.2 Nitekim zeytinlik alanların imara açılmasını öngören kanun tasarısının görüşüldüğü Meclis Tarım Komisyonu toplantısında Dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı İlker Sert yaptığı bir konuşmada Zeytin Yasası hakkında “Mesela şu an ülkemizin en büyük yatırımlarından biri Mersin Akkuyu’daki nükleer enerji santrali. Eğer bu kanun bu şekilde kalırsa inşaat ruhsatının alınması ciddi anlamda tehlikeye girecek.” diyerek net bir şekilde zeytinlik alanların nükleer, termik gibi enerji yatırımlarının önünde engel olduğunu ifade etmiş ve Mersin Akkuyu’da yapılmak istenen nükleer santral projesini örnek vermiş bulunuyor. Aynı haberde Sert’in konuşması şöyle devam ediyor:
“Mersin Akkuyu’daki nükleer enerji santrali yaklaşık 20 milyar dolar civarında bir maliyeti olacak bir yatırım. Ve bu sahanın 3 kilometre çevresinde farklı noktalarda birisi yaklaşık 23 hektarlık, birisi 2.7 hektarlık olmak üzere, biri de 10 hektarlık alana dağılmış vaziyette zeytinlikler olarak özel şahıslara ait zeytinlikler var ve bizim 2016’da planımız burası için inşaat ruhsatının alınması. Eğer bu kanun bu şekilde kalırsa inşaat ruhsatının alınması ciddi anlamda tehlikeye girecek, yani o zeytinliklerden dolayı 20 milyar dolarlık bir nükleer enerji santralinin inşaat ruhsatının alınamaması gibi ciddi bir riskle karşılaşacağız.”
Bu noktada altını çizmek isterim ki, Akkuyu NGS mega proje olarak 2023’e kadar Stratejik ÇED kapsamına alınamayacak yani istisnai hükümlerin varlığı sözkonusu değil. Diğer taraftan Akkuyu NGS’nin devreye alınması ve operasyona başlanması için öngörülen en erken tarih de 2023 olacak.
Görünen o ki Akkuyu NGS için her ne yapılacaksa 2023’e kadar bu yasalar kapsamında yapılacak ve yaşamdan yana olanların kaderi barıştan yana olanlarınki gibi zeytin dallarına bağlı olacak, zeytininki ise çoktan Akkuyu’yla mühürlenmiş. İşte tam da bu nedenle, farklılıklarımız bizi atomlarımıza kadar ayırsa da zeytini, nam-ı diğer ölmez ağacı seven, yaşamı besleyen, onu korumak için mücadele eden herkes ortak bir gelecek için Akkuyu NGS’ye karşı çıkmak ve mücadele için birleşmek zorunda.
Son notlar
∗Bu değişiklik önerisinin Başkanlık sisteminde doğrudan Başbakana bilgi veren bir Vali profilinin oluşturulması için 2012 yılında kabul edilen Büyükşehir Yasasına sırtını dayadığı söylenebilir.
1- Akkuyu NGS inşaat ve üretim lisansı için başvuruda bulundu http://www.gazetevatan.com/akkuyu-ngs-insaat-ve-uretim-lisansi icin-basvuruda-bulundu-1046489-ekonomi/
2-Bakanlıktan büyük itiraf zeytin yasası nükleer için çıkacak https://www.evrensel.net/haber/87997/bakanliktan-buyuk-itiraf-zeytin-yasasi-nukleer-icin-cikacak
3-Hızlandırılmış tren faciası http://bianet.org/bianet/toplum/39408-hizlandirilmis-tren-faciasi
**Hatta sırf bu yüzden santralin tamamlanma tarihi geçtiğimiz iki gün içinde sanki 2025 miş de Cumhuriyetin 100. yılı için 2023 ‘e çekiliyormuş gibi ifade ediliyor.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…